Türkiye Deprem Tehlike Haritasında verilen Ss değerleri yer ivmesi değil, yer hareketi esnasında yapıda oluşan ivme değerleridir. Ülke genelinde zeminin homojen olmadığı aşikardır. Bu bağlamda deprem tehlike haritasında verilen Ss ivmesinin standart bir zeminde oluşan binadaki ivme olması ve ülke genelinde bir uyum sağlaması gerekir(Ss değeri gerçekte binada oluşan ivmenin yerçekimine bir oranıdır).
Kısacası ülkenin tamamının standart bir zemine yani aynı zemine sahip olduğu düşünülmüş, yer hareketinden dolayı binada oluşan Ss ivmeleri de aynı zemine oturan bu binalar için verilmiştir. Zemin farklılıklarından dolayı oluşan büyümeler/küçülmeler de daha sonra Ss ivmesinin Zemin Etki Faktörü denilen katsayı ile çarpılması ile formülasyona yansıtılmıştır.
Bir zemin ne kadar sıkı ise sert ise bu zemine verilen dalgalar o derece hızla diğer uca ulaşır. Boşluksuz yoğun bir kayanın bir ucundan verdiğiniz bir titreşim/dalga kaya parçasında boşluk olmadığından çabucak diğer uca ulaşır, dolayısıyla bu dalga hızı epey büyüktür. Ancak zemin daneleri arasında boşluklar varsa, nispeten gevşek bir zemine bir uçtan titreşim/dalga verirseniz verirseniz, dalgalar boşluklara ulaştığında yavaşlar, diğer uca geldiğinde ise hızının bu yüzden düşük olduğu görülür. O halde bu dalga hızları büyük olan zeminler iyi zemin, dalga hızları küçük olan zeminler ise kötü zemindir. Kaya bir zeminde bir dalga 1500 m/sn hızla yol alır, çünkü boşluk yoktur, yoğundur. Bunun yanında gevşek kumdan oluşan bir zeminde ise dalganın hızı 170 -180 m/sn dir. Çünkü boşluklar nedeniyle dalganın diğer uca ulaşması gecikmiştir. Sadece bu dalga hızlarına bile bakarak zeminin dayanımını anlamak mümkündür.
Deprem Tehlike Haritalarında verilen Ss değerleri ise dalga hızının 760 m/sn olduğu düşünülerek verilmiştir. Dalga/titreşim, az ayrışmış orta sağlam kayalarda 760 m/sn hızla hareket eder. Türkiye’nin her noktasında az ayrışmış, orta sağlam kaya olduğu düşünülerek binalarda oluşacak ivmeyi temsil eden Ss değerleri verilmiştir. Bu da yaklaşık ZB grubu zemine tekabül eder. Türkiye’nin her noktası ZB grubu kabul edilmiş ve Ss değerleri verilmiştir. Farklı zeminlerin ivmedeki etkisi ise bu Ss değerlerinin zemin etki katsayısı denilen değerlerle büyütülmesi/küçültülmesi gösterilmiştir. O halde zemin gruplarının değişmesi yapıda oluşan Ss değerini değiştirmez.
TBDY 2018’in 16. Bölümü zeminlere ve temellere ayrılmıştır. Tablo 16.4 te ise Yerel Zemin Sınıfları tanıtılmıştır. Arazi deneylerine göre zeminin hangi gruba girdiği bu tablodan yararlanılarak bulunur. TBDY2018’in 16.4.2 maddesinde, zemin grubunu belirleyecek çalışmaların temelin altından itibaren 30 metre derinliğindeki kısım için yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yani zemin grubunu belirlemek için temelin oturduğu kottan en az 30 metre aşağısının incelenmesi ve bu 30 metredeki değerlerin dikkate alınması gerektiği belirtilmektedir.
Taş kolon, jetgrout, derin karıştırma(deepmix) gibi iyileştirme yöntemleri belli bir derinliğe kadar inmekte ancak bu derinlik hiçbir zaman 30 metreye inmemektedir. 8 metre,10 metre,12 metre belki biraz daha fazla derinliklere inecek kadar bu iyileştirme uygulamaları yapılmakta, bu şekilde oturma ve zemin taşıma gücünde iyileştirmeler sağlanabilmektedir.
Kısıtlı derinliklere kadar inen bu uygulamalar, zemin grubunu belirlemekte sınır şart olan 30 metrelik derinlik düşünüldüğünde zemin grubunu değiştirecek özellikte olmadığı, en azından kesin bir yargıya varılamayacağı sonucu çıkarılabilir. Yeri gelmişken kazıklı temel sisteminin bir zemin iyileştirme sistemi olmadığını, derin temel sistemi olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Sonuç olarak, zemin iyileştirme uygulamalarının, oturma, farklı oturma, taşıma gücü noksanlığı gibi zemindeki bazı hastalıkları iyileştirdiğini, ancak zemin grubunu değiştirmediğini, DTS(Deprem Tasarım Sınıfı)’nı değiştirmediğini söylememiz mümkündür…
Ahmet ÇELİKKOLLU İnşaat Mühendisi ESKİŞEHİR 0 545 401 95 15