Yeniden 17 Ağustos Olmasın Diye 6 Şubatı Mı Yaşadık?
17 Ağustos İzmit Gölcük Depremi hakkında yıllar boyunca makaleler ve köşe yazıları yazıldı. Medyada depremin etkileri ve neler yapılması gerektiği üzerine çokça tartışıldı. Tüm bu gerçekler ilgi çekici olsa da zamanla gündemini yitirdi. 17 Ağustos Depremi’nden 24 yıl sonra, 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri, 11 ilimizi doğrudan, birçok ilimizi ise dolaylı olarak etkiledi. Tarih değişse de manzara maalesef değişmemişti.
17 Ağustos Depremi’nde binlerce insanımız öldü, 6 Şubat Depremleri’nde de binlerce insanımız öldü.
17 Ağustos Depremi’nde eski ve yeni birçok bina can aldı, 6 Şubat Depremi’nde de eski ve yeni birçok bina can aldı.
17 Ağustos Depremi’nde ticarethaneler yıkıldı, 6 Şubat Depremi’nde de ticarethaneler yıkıldı.
Bu liste böyle uzayıp gider, sonuç olarak büyük ders aldık diyebiliriz. Şimdi gelelim ders aldığımız kısma… Çok da uzağa gitmemize gerek yok, 17 Ağustos 1999 tarihine dönmemiz yeterli.
Deprem, bu ülkenin bir gerçeği!
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde, 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki büyük deprem, 11 ilde can kayıplarına neden oldu. Depremde 50 bin 783 kişi hayatını kaybederken, 107 bin 204 kişi de yaralandı.
Deprem bölgesi olan Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa’da toplam 1 milyon 895 bin 348 binada hasar meydana geldi, bunlardan 303 bin 455’i acil yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı ve yıkık olarak belirlendi.
30 Ekim 2020 Seferihisar Depremi
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında, 30 Ekim 2020’de 6,6 büyüklüğünde yaşanan depremde 116 kişi hayatını kaybetti, 1.034 kişi ise yaralandı. Deprem sonrasında, 48’i 4 büyüklüğünün üzerinde olmak üzere, toplam 3.630 artçı sarsıntı kaydedildi.
24 Ocak 2020 Sivrice Depremi
Merkez üssü Elâzığ’ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki deprem 40 saniyeden uzun sürdü. Deprem, başta Elâzığ ve Malatya olmak üzere, tüm Doğu Anadolu Bölgesi’nde hissedildi. Depremde 41 kişi hayatını kaybetti, 1.607 kişi yaralandı.
23 Ekim – 9 Kasım 2011 Van Depremi
Van’da, 11 yıl önce meydana gelen ve büyük yıkıma neden olan 7,2 ve 5,6 büyüklüğündeki iki depremde toplam 644 kişi hayatını kaybetti. Depremden 16 gün sonra, 9 Kasım 2011’deki 5,6 büyüklüğündeki sarsıntıyla ikinci kez yıkımın yaşandığı Van’da 40 kişi hayatını kaybetti.
Şehir merkezi ve Erciş’te yüzlerce binanın çöktüğü, köylerdeki evlerin yıkıldığı depremlerin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmalarıyla, binaların enkazında kalanların kurtarılması için yoğun çaba sarf edildi.
1 Mayıs 2003 Bingöl Depremi
Türkiye’nin doğusunu etkileyen depremlerden biri olan Bingöl Depremi, 1 Mayıs 2003’te 6,4 büyüklüğünde yaşandı. Depremde 176 kişi hayatını kaybetti. Depremde 625 bina çöktü veya ağır hasar aldı.
Ayrıca Çeltiksuyu’ndaki yatılı okulun koğuş bloku çöktüğünde 84 kişi hayatını kaybetti.
12 Kasım 1999 Düzce Depremi
12 Kasım 1999 Cuma günü saat 18.57’de Düzce’de 30 saniye süren 7,2 büyüklüğündeki depremde 894 vatandaş hayatını kaybetti, 5.000’e yakın kişi yaralandı.
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi
Türkiye’nin en fazla can kaybının yaşandığı depremlerden biri olan Gölcük Depremi, 7,5 büyüklüğünde, 17 Ağustos 1999’da meydana geldi. Depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. Yıkıcı deprem nedeniyle 600 binden fazla kişi evsiz kaldı.
25 Yılda Toplam 7 Büyük Deprem Yaşadık
Türkiye, 25 yılda 7 büyük deprem ve irili ufaklı binlerce sarsıntı yaşadı. Bu da demek oluyor ki, ortalama 3 yılda bir ağır yıkım yaşadık. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri ile birlikte insanlar, yoğun bir şekilde sitemiz özelinde “Radye Temel Nedir?” konusunu araştırdı. Bu araştırmalar, deprem tarihi uzaklaştıkça azaldı, azaldı ve tamamen unutuldu. Evet, belki herkesin bilmesi gereken bir kavram değil. Tüm insanlık deprem izolatörünü bilmek zorunda değil, ama evinin mutfak musluğunu özenle seçen, banyoda fayansı, seramiği ve her şeyi bilen vatandaşlarımızın biraz olsun da evlerinin taşıyıcı sisteminin güvenliğini bilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Canınızı, malınızı emanet ettiğiniz yapıların temelinden başlayarak kalitesini takip etmeniz gerekiyor…
Tekrar hatırlatmak gerekirse, deprem, ülkemizin en önemli gerçeklerinden biri olarak hep var olacak. Fay hatlarının yerini değiştiremediğimize göre, bu gerçekten kaçmak veya kaçınmak için ya biz yer değiştireceğiz, ya da yapılarımızı güvenli hale getireceğiz. Hep bahsederiz; hemen hemen hepimizin Japonya veya Şili gibi deprem ülkeleri hakkında olumlu, süper bilgilerimiz vardır. Peki ya Türkiye ile ilgili ne biliyoruz? Amacımız kimseyi korkutmak değil, fakat “Yarın yine deprem olacak!” diyebiliyoruz.
Güvenli bir gelecek, sağlam ve bilgili bir nesille olabilir…
Sevgilerimle,
Yük. İnş. Müh. Muhammed DEMİRKOLLU