Yalın inşaat yönteminin, detaylandırmadan önce yalın üretimin çıkış hikayesine bakmak faydalı olur diye düşünüyorum.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra büyük yıkım yaşayan ve sanayisi neredeyse durma noktasına gelen Japonya’nın ekonomisini tekrar canlandırmak isteyen ABD çeşitli eğitimler düzenledi. Genç Japonlar hem büyük bir yenilgi hem de atom bombasının sebep olduğu derin yaralar yüzünden bitkin ve yılmış olsalar da, bu eğitimleri ciddiye aldılar ve endüstriyel ilerlemenin, ülkeye onurunu tekrar kazandırmanın bir yolu olarak gördüler.
Verimlilik ve müşteri memnuniyetinin esas alındığı değer katmayan aktivitelerin elendiği, yönetsel bir bakış açısına sahip olan yalın inşaat ile yalın üretim ilkeleri ve uygulamaları inşaat sürecinin çeşitli aşamalarına dâhil edilir. Yapı bilgisi modelleme (BIM) olarak geçen, inşaat sektöründeki üç boyutlu modelleme ve benzeri teknolojileri kullanıma sunmasıyla, tıpkı otomobil üretiminde olduğu gibi inşaat aşamasına gelinmeden iş planlaması, tasarım koordinasyonu, maliyeti, yapılabilirliği sorgulanarak gerekli mühendislik ve mimarlık hesapları yapılır.
Aslında temel olarak yalın inşaatın esasları ile paraleldir. Yalın inşaat sayesinde üretim aşamasına geçmeden tüm hesaplamalar doğrulanır ve inşaat aşamasında karşılaşılabilecek problemler azaltılır. Örneğin, ABD’de müteahhitler arasında oluşturulan bir araştırmanın sonuçları baz alındığında, müşteri memnuniyetinin %80, kalitenin %84, verimliliğin %77 oranında yükseldiği gözlemlenmiştir. Ayrıca iş güvenliği alanında da olumlu gelişmeler olduğu tespit edilmiştir.
Yalın üretim tekniklerinin temelini iki önemli öge oluşturur; ” birincisi saygı, ikincisi ise Kaizen’dir. (sürekli gelişim) ” Hatta, yalın üretimin öncüsü olan Toyota bu sistemi, “saygı sistemi “olarak tanımlamaktaydı. Başlangıç noktası saygı olan bu sistemde herkes değer görür, böylelikle düşüncelerinin önemsendiğini görür ve kazandıkları para ile yetiştirdikleri çocuklarının ileride ister yönetici, ister mühendis isterse işçi olarak aynı şirkette çalışacağını düşünürlerse, tıpkı 1980’lerde Toyota’nın dünya birinciliğine yükselmesi gibi Türk inşaat firmaları da dünyada ilk sıraya yükselme eğiliminde olabilir.
İnşaat sektöründe yenilikçi fikirlerin kabul görmesi oldukça zordur, bunun sebebi ise inşa edilen yapıların insan hayatını direkt etkilemesidir. Bu yüzden yapı mühendisleri uzun zamanlara yayılan bir takım hesaplamalar yapıp bu hesaplamalara bir emniyet katsayısı eklerler. Çünkü inşaat sırasında ve sonrasında ideal olmayan şartlar meydana gelebilir ve insan hayatı olumsuz etkilenebilir.
Bu konuyla ilgili Stanford Üniversitesi’nde 2004 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 1964-2004 yılları arasında verimlilik indeksine bakıldığında inşaat sektörü tarım hariç diğer sektörlerle kıyaslandığında oldukça geride kalmış, üstelik 40 sene boyunca iyileşme gösterememiş. Bu durum avantajlı yönlere de sahip. Şöyle ki; uluslararası inşaat sektörünün tutucu yapısı rekabetçiliğin daha net bir şekilde ön plana çıkmasına sebep oluyor, çünkü rakip firmalar yenilikçi düşünceleri çok daha yavaş uygulamaya başlıyor. Bu anlamda yalın üretim tekniklerinin içselleştirilmesi ile rekabetin artması kaçınılmazdır.
Verimliliği arttırmak için özel bir yatırıma ihtiyaç duymayan yalın üretim teknikleri yalın inşaat haline gelen projelerde hem israfı azaltacak hem de maddi kazancın artmasında katkı sağlayacaktır. Örneğin “Asakai Toplantıları “ismiyle ayakta ve 20-30 dakika süren küçük toplantılar sayesinde, insanlar ayakta durmaktan rahatsız olduğu için konuları hızlı bir şekilde ele alıp sonuçlandırmak isterler normal koşullarda bu toplantılar 2-3 saat sürebilir ve belki de çözümsüz bir şekilde sonuçlanır.
Kanban sistemi kalite problemlerini görselleştirme ile çözen ve böylelikle şantiyelerde devir teslim süreçlerindeki pek çok sorunu azaltıcı etki yapan yalın üretim tekniğidir. Örnek vermek gerekirse, şantiyelerde kullanılacak elektro-mekanik cihazların çalışma süreçlerinin beyaz, yeşil, mavi gibi renklerle kodlanmasıyla, açılıştan önce bütün cihazların çalışıp çalışmadığı kolayca kontrol edilebilir ve tüm cihazların tam zamanında hazır olması sağlanabilir. Bu yöntemle inşaattaki bütün üretim kalemlerinin tam olarak çalışır durumda olduğu belgelenmiş olur. Beklemeden oluşan kayıpları engellemek için tam zamanında üretim yaklaşımı özümsenir.
Şantiyelerin düzeninin sağlanması en önemli konulardan biridir, bu açıdan diğer bir yalın üretim tekniği olan 5S’ e (seiri,seiton, seiso, seiketsu ve shitsuke) başvurulur. Japonca olan bu kelimelerin anlamları sırasıyla ayıklama, düzen, temizlik, standartlaştırma ve disiplindir.
Kaynak / Reference
Yalın İnşaat, Dr. Onur B. Tokdemir, ODTÜ İnşaat Mühendisliği (pdf)