Başlıkta da belirttiğimiz gibi gerçekten de virüsler ve hastalıklar kol geziyor. Her gün yeni bir hastalık, virüs haberiyle şaşkına uğruyoruz. Bu hastalıkların bazıları geçici bir problem olarak görülürken 2019-nCov gibi bazıları ise Dünya Sağlık Örgütü gibi Dünya çapında önemli sağlık kuruluşlarını harekete geçirip acil durum ilan etmesine sebebiyet veriyor.
Peki bu durumda bizler ne yapmalıyız? Bizim elimizden ne geliyor? Neler yaparsak hasta olma riskimiz düşer? En yaygınları hangileri? Ülkemizde koronavirüs tehlikesi var mı?
Bu yazımızda bu sorulara cevap arayacağız.
Öncelikle en yaygın hastalık çeşitlerine bakalım.
Türkiye’de en sık görülen 10 hastalık
- Bel Ağrısı
- Hipertansiyon
- Romatizmal Eklem Hastalığı
- Mide Ülseri
- Kireçlenme (Osteoartrit)
- Demir Eksikliği Anemisi
- Sinüzit
- Boyun Ağrısı/Fıtığı
- Diabetes Mellitus
- Migren/Baş ağrıları Kaynak: Tüik
Gördüğünüz gibi, endişelenmemiz gereken ilk 10 hastalık listedeki gibidir. Bunun dışında ben de bir tehlikeyim diye bağıran başka hastalıklar daha da var, onları da gözardı etmememiz gerekir.
Peki, Virüs Nedir? Bakteri Nedir? Virüs ile Bakteri Arasındaki Farklar Nelerdir?
Virüslerle bakteriler arasında bir çok fark vardır. Günümüzde virüsler bilinen en küçük ve en basit canlı formlardır. Virüsler, bakterilerden 10 ile 100 kat daha küçük oldukları bilinmektedir. Virüslerle bakteriler arasındaki en büyük fark virüslerin çoğalmalarında canlı bir organizmaya ihtiyaç duymalarıdır. Aksine bakteriler ise cansız yüzeylerde de gelişebilirler. Virüslerin canlı vücudunda yayılımı şu şekilde olur. İçeri sızmak için çok saldırmazlar. Virüs, sadece canlı hücreleri enfekte edebilen ve böylece replike olabilen mikroskobik enfeksiyon etkenleridir. Virüsler: hayvanlardan ve bitkilerden, bakterilerin ve arkelerin de içinde bulunduğu mikroorganizmalara kadar her türlü canlı şekillerine bulaşabilirler.
İnsan hücrelerini tam olarak istila ederler ve hücrenin genetik materyalinin normal fonksiyonunu virüs üretecek şekile dönüştürürler. Buna ek olarak, bakteriler gelişmeleri ve çoğalmaları için gerekli bütün mekanizmayı taşırken, virüsler başlıca bilgiyi taşırlar. Örneğin DNA veya RNA bir protein ve/veya zarımsı bir kaplama içerisinde paketlenmiş haldedir. Virüsler çoğalmak için konak hücrelerinin mekanizmasını kullanırlar. Bir anlamda, virüsler gerçekte “canlı” değillerdir, fakat aslında bilgi (DNA veya RNA), uygun bir canlı konakçı ile karşılaşıncaya kadar havada süzülmeye devam eder.
Son Zamanların En Tehlikeli Virüsü Koronavirüsü Belirtileri Nelerdir?
Koronavirusler (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve
Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar çeşitli hastalıklara
neden olan büyük bir virüs ailesidir.
Koronavirusler zoonotik olup, hayvanlardan bulaşarak insanlarda hastalık yapabilir. Detaylı
araştırmalar sonucunda, SARS-CoV’un misk kedilerinden, MERS-CoV’un ise tek hörgüçlü
develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda
saptanan birçok koronovirüs mevcuttur.
Koronavirüsün en önemli belirtileri solunum sıkıntısı ve yüksek ateşin yanında halsizlik, iştahsızlık, ağrı gibi yakınmaların da yer buluyor. Solunum sıkıntısı hastalığın belirlenmesinde çok önemli bir işaret, virüs hastada ağır bir zatürre yapıyor. Dünya genelinde can kaybı 492’ye çıktı, vaka 25 bine yaklaştı. Wuhan’da koronavirüse yakalanan bir hamile kadın doğum yaptı ve bebeğinde de virüs çıktı
Bu ölenlerin büyük çoğunluğu pek çok solunum virüsü ile gelişen tablolarda karşılaştığımız gibi altta yatan başka bir hastalıkları olan kişilerdir. Ek olarak şunu da belirtmiş olalım kronik kalp, akciğer, böbrek veya karaciğer hastalığı olanlar ve diyabetik hastalar risk grupları oluşturmaktadır.
Bu Virüs’e Karşı Kendimizi Nasıl Koruyabiliriz?
1. Ellerinizi sık sık yıkayın
Ellerinizi alkol bazlı el dezenfektanı veya sabun ve su ile sık sık yıkayın.
Neden? Ellerinizi alkol bazlı el dezenfektanı veya sabun ve su ile yıkamak, elinizdeyse virüsü öldürür. Bu sadece virüsler için değil, diğer bütün olası hastalıklar için çok öneli bir tedbirdir. Bunu hiç hafife almayın ve bu konuda ailenizi de uyarın.
2. Öksürürken ve hapşırırken dikkatli olun
Öksürürken ve hapşırırken, ağzınızı ve burnunuzu kapalı tutun bunu dirseiğinizle veya peçete ile sağlayın – peçeteyi derhal bir çöp kutusuna atın ve ellerinizi sabun ve su ile temizleyin.
Neden? Öksürürken ve hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kapatmak mikrop ve virüslerin yayılmasını önler. Ellerinize hapşırır veya öksürürseniz, dokunduğunuz nesneleri veya insanları kirletebilirsiniz.
3. Sosyal ortamlarda mesafeyi koruyun
Kendinizle diğer insanlar arasında, özellikle öksüren, hapşıran ve ateşi olanlar arasında en az 1 metre mesafe bırakmaya özen gösterin.
Neden? 2019-nCoV gibi bir solunum yolu hastalığı olan bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında virüsü içeren küçük damlacıklar yansıtır. Çok yakınsanız, virüsün içinde nefes alabilirsiniz.
4. Göz, burun ve ağza dokunmaktan kaçının
Neden? Eller, virüsle bulaşabilecek birçok yüzeye dokunur. Kirlenmiş ellerinizle gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunursanız, virüsü yüzeyden kendinize aktarabilirsiniz. Bu yüzden dokunsanız dahi ellerinizi ve yüzünüzü yıkayın.
5. Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çekiyorsanız, erken tıbbi yardım alın
Çin’de 2019-nCoV’un bildirildiği bir bölgede yada virüsün yayıldığı bir yere seyahat ettiyseniz veya Çin’den seyahat eden ve solunum semptomları olan biriyle yakın temastaysanız kesinlikle sağlık uzmanınıza bildirin.
Neden? Ne zaman ateş, öksürük ve nefes almakta zorlanıyorsanız, derhal tıbbi yardım almanız gerekli ve önemlidir, çünkü bu solunum yolu enfeksiyonu veya diğer ciddi durumlardan kaynaklanabilir. Ateşli solunum semptomlarının çeşitli nedenleri olabilir ve kişisel seyahat geçmişinize ve koşullarınıza bağlı olarak 2019-nCoV bu nedenlerden biri pekala olabilir.
6. Hafif solunum yolu semptomlarınız varsa ve Çin’e veya Çin içinde seyahat geçmişiniz yoksa
Hafif solunum yolu semptomlarınız varsa ve Çin içinde veya virüsün yayıldığı yerlere seyahat geçmişiniz yoksa, temel solunum ve el hijyenini dikkatlice uygulayın ve mümkünse iyileşene kadar evde kalın.
7. Genel bir önlem olarak, canlı hayvan pazarlarını, pazarları veya hayvansal ürün pazarlarını ziyaret ederken genel hijyen önlemlerini uygulayın
Hayvanlara ve hayvansal ürünlere dokunduktan sonra sabun ve temiz suyla düzenli el yıkayın; el, göz, burun veya ağza dokunmaktan kaçının; ve hasta hayvanlarla veya hayvan ürünleriyle temastan kaçının. Piyasadaki diğer hayvanlarla herhangi bir temastan kesinlikle kaçının (örneğin, sokak kedileri ve köpekleri, kemirgenler, kuşlar, yarasalar). Toprak üzerindeki potansiyel olarak kontamine olmuş (bulaşıcı) hayvan atıkları veya sıvılarla veya mağazaların ve pazar tesislerinin yapılarıyla temastan kaçının.
8. Ham veya az pişmiş hayvansal ürünlerin tüketiminden kaçının
İyi gıda güvenliği uygulamalarına göre pişmemiş gıdalarla çapraz kontaminasyonu önlemek amacıyla çiğ et, süt veya hayvan ürünlerini kullanmaktan kaçının zira bu son derece tehlikelidir.
9. Kendinizi ve başkalarını hastalanmaktan koruyun
Bu genel önlemler alındığında çok etkisi olduğunu göreceksiniz. Bu konuyu biraz daha ciddiye almanız yerinde olabilir.
Türkiye’de Koronavirüs Var mı?
Ülke gündemi birkaç kez bu konuyla çalkalanmış olsa da Sağlık Bakanlığından gelen açıklamalara göre bu virüsü taşıyan bir hastaya daha rastlanmamıştır. Bu rastlanmayacak anlamına gelmiyor zira aldığımız bilgilere göre bu sayı diğer ülkelerde katlanarak artıyor, siz yine de kendi önleminizi alın. Dipnot olarak da şunu belirtelim. Her ihtimale karşı yanınızda ev nüfusunuz kadar maske bulundurun.
Kendinize dikkat edin.
Sağlıcakla Kalın…
Kaynak/ Source
Görsel Kredileri
- https://www.pexels.com/
- https://pixabay.com/