Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisi ile tanışın.
Sabiha Gürayman Manastır’da 1910’da dünyaya geldi. 1927’de bir arkadaşının ve matamatik öğretmeninin tavsiyeleri üzerine, bugünkü adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi’ne yani Yüksek Mühendis Mektebi’ne girdi. Gürayman, bu okula giren ilk kız öğrenciydi. 1933’de okuldan başarıyla mezun olan Sabiha Gürayman, Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisi oldu.
Ankara Bayındırlık Müdürlüğü’nde göreve başlayan Gürayman, daha sonra Bayındırlık Bakanlığı’na geçti. O zamanlar Türkiye’deki bir çok okul, köprü, hükümet konağı ve binanın yapımında görev yapan Sabiha Gürayman,1941’de Anıtkabir ve TBMM inşaatlarında 10 yıl süreyle görev yaptı. Gürayman, iki inşaatı da bir çok sefer ziyaret eden İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes‘le sık sık bir araya geldi. Ankara’nın Beypazarı İlçesi’nde Kemer Köprüsü’nün inşaatını yaptığı sırada Gürayman‘ın çalışmalarını takdirle karşılayan ilçe halkı, köprünün ismini değiştirerek, Sabiha Gürayman‘ı temsilen köprüye ‘Kız Köprüsü’ adını verdi. Gürayman, ‘Kadınlar şantiyede çalışamaz’ diyenlere inat, inşaatta pantolon giyerek çalıştı. 1963’de emekli olduktan sonra İstanbul’a yerleşen Sabiha Gürayman, eşi Remzi Gürayman 1993’te ölünce, çocuğu olmadığı için İzmir’e taşınıp yeğeni Beyhan Susup’un yanına yerleşti.
Yardımseverliğiyle tanınan Sabiha Gürayman,çalışma hayatında elde ettiği tüm servetini de yaşarken İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı’na ve Fevzi Akkaya Temel Eğitim Vakfı’na bağışladı. Ve 93 yaşında İzmir’de öldü.
Yazıma onun sözleriyle son veriyorum.
“Yaşamak faaliyet demektir. Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken diğer uzvu atalet içinde olursa o toplum felç olmuştur. Dolayısıyla toplumumuz için ilim ve fen lazım ise bunları aynı derecede hem erkek hem de kadınlarımızın elde etmeleri gerekmektedir. Kadınların en büyük vazifesi analıktır, ilk terbiye verilen yer ana kucağı olduğu düşünülürse bu vazifenin önemi layıkıyla anlaşılır. Milletimiz kuvvetli bir millet olmaya azmetmiştir. Bugünün gereklerinden biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini sağlamaktır. Bu sebeple kadınlarımız da ilim ve fen sahibi olacaklardır. Erkeklerin geçtikleri bütün tahsil derecelerinden geçeceklerdir. Sonra kadınlar erkeklerle yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır…”