İnşaat Mühendisliği Tarihi
İnşaat mühendisliği, bütün mühendislik dalları arasında en köklü geçmişe sahip mühendislik disiplinidir. İlk olarak nasıl ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında birçok iddia ve cevap vardır. Bundan binlerce yıl önce adı konulmasa da farklı coğrafyalarda İnşaat mühendisleri yaşamış ve bazıları günümüze bile gelen inanılmaz eserler yapmışlardır. Kral Zoser basamaklı piramidi ve yapımcısı Mühendis Imhotep bu konuya örnek verilebilir. Bu yazımızda genel hatlarıyla Dünyada İnşaat mühendisliği tarihi ve Türkiye’de İnşaat mühendisliği tarihi olmak üzere bu kapsamlı mühendislik disiplininin incelemesini yapacağız.
Dünya’da İnşaat Mühendisliği Tarihi
Modern zamanlara geldiğimizde ise ilk gerçek çalışmalar 18. Yüzyılda yaşanmıştır. Nitekim ilk mühendislik okulu bu dönemde Fransa’da açılmıştır. “Köprüler ve Karayolları Ulusal Okulu” adı altında 1747 yılında açılmış ve birçok mühendis yetiştirilmiştir. 1761 yılında ilk inşaat mühendisi olarak İngiliz John Smeaton kaydedilmiştir. Yaklaşık 70 yıl sonra ilk İnşaat Mühendisleri Odası da 1828 yılında İngiltere’de kurulmuştur. Bunun sayede İnşaat mühendisliği ayrı bir disiplin olmuş ve günümüze dek varlığını geliştirerek sürdürmüştür.
Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de köklü bir geçmişe sahip olan İnşaat mühendisliğinin resmi kökeni şu anki adı İstanbul Teknik Üniversitesi olan 1727 yılında Damat İbrahim Paşa tarafından açılmış olan Humbarahane olarak kabul edilir. Maalesef çeşitli sebeplerden dolayı Humbarahane kapatılır ve bu konuda tekrar bir çalışma yaklaşık 50 yıl sonra gelir.
Türkiye’de İnşaat Mühendisliği Tarihi
Macar kökenli aristokrat bir Fransız subayı olan Baron de Tott ve Hasan Paşa’nın teklifi üzerine, Mühendishane-i Bahr-i Hümayun açılmıştır. Bu reformun öncelikli amacı donanmada çalışan gemi mühendislerinin eğitimidir. İnşaat mühendisliği alanında yaşanan çalışmalar bundan daha sonra gerçekleşecektir. İlk adı Mühendishane olan bu üniversite aynı zamanda Türk tarihinin ilk üniversitesidir.
1795 Yılında üniversitenin adı, anlamı Kara Mühendisliği olan Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olacak şekilde ikiye ayrıldı. Bu yapı içerisinde iki üniversite varlığını bir süre sürdürdü.
1797 yılında Kara Mühendisliği okulunda Yeni Metotlar adlı kitap ile inşaat mühendisliği hakkında kitaplar basılmaya başlandı.
- Fizik
- Kimya
- Trigonometri,
- Topoğrafya,
- Mukavemet
- Hidrolik,
- Akarsu hidroliği
- Akışkanlar mekaniği
- Optik
- Botanik
- Jeoloji,
- Mineroloji
- Sektant ve oktant
Dersleri ilk defa Kara Mühendisliği okulunda verildi. İnşaat mühendisliği alanında çalışmaların hız kazanmış olması beraberinde gözle görünür pek çalışma getirdi. Günümüzdeki gibi modern İnşaat mühendisliğinin başlangıcı 1883’te kurulan Hendese-i Mülkiye ile başlamıştır. Hendese-i Mülkiye 1883 yılında II. Abdülhamit tarafından Alman sistemine göre kurulan ve gelişimi orduya bırakılan bir üniversiteydi. Modern ve dünya standartlarında kurulan üniversiteden birçok İnşaat Mühendisi yetiştirildi. Bu mühendisler o zaman yapılan birçok büyük projeye imza attılar. Bunlardan biride tamamlanması yaklaşık 8 yıl süren Şam-Mekke arası 1200 km’lik Hicaz Demiryolu projesidir. Proje Hendese-i Mülkiye’den mezun olan Türk İnşaat mühendisleri tarafından yapılmıştır.
Ülkemizdeki üniversitelerin çağın ihtiyaçlarına uygun olarak yapılanması ise 1930’lara denk gelir. Burada dünyanın 1930’larda bulunduğu durumun çok büyük bir etkisi vardır. Nitekim Almanya Nazi’sinden kaçan profesör ve bilim adamları Türkiye’ye sığınmış ve İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesinde görev almaları bu başlangıcı çok görkemli kılmıştır. Bu görkemli başlangıca rağmen Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yurt içi imkanlar neredeyse yok durumundaydı. Ülke yönetimi araştırmacı ve öğretim üyesi yetiştirmek amacıyla Avrupan’nın en sayılı üniversitelerine özel burslarla öğrenciler göndermiştir.
Yapılan sayısal artışların, nitelikten ödün vermemek adına kontrollü ve doğal olarak kısıtlı yapıldığı bu yıllarda, İstanbul dışında hayata geçirilen ilk üniversite Ankara üniversitesi olmuştur. Burada yapılan, şu an ülkemizde de yapılıyor olsaydı çok daha iyi bir konumda olabilirdik. Sayısal artış hiçbir zaman nitelikten ödün verilerek yapılmamalıdır. Her yerde üniversite bulunması nitelikten ödün verildiğinde gurur duyulacak bir şey değildir.
1950’li yıllarda, diğer büyük şehirlere de yayılacak bir şekilde üniversite sayısı artırılmış, ancak bu artışlarda yeni açılacak üniversitelerin finansal kaynakları ve üstlenecekleri misyonlar daha önceden acık bir şekilde belirlendiği için gelişmeleri sağlıklı olmuştur.
2547 sayılı yasa ile sistemdeki ilk büyük yasal değişiklik 1981 yılında gerçekleşmiştir. Bu yasa ile lise üstü tüm eğitim-öğretim katı bir merkeziyetçilikle aynı çatı altında toplanmıştır. Bu dönemde sistemdeki ilk toplu artışlar gerçekleştirilmiş; buna paralel olarak, bu kurumların nitelikleri sorgulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde kavramsal olarak kitlesel yükseköğretime dönüşen ve nitelik sorunlarının artışının başlangıç tarihi 1981’dir. Bundan sonrasında ise Üniversite sayıları nitelik, finansal kaynak göz önünde bulundurulmadan giderek artırılmış adeta seri üretime geçilmiştir. Sonuç ise on binlerce mezun inşaat mühendisi ve mezun olmayı bekleyen binlerce İnşaat Mühendisliği öğrencisi.
Cumhuriyet’in İlk Yıllarında İnşaat Mühendisliği
Cumhuriyet’in kurulmasından sonra, her ülke için büyük bir ihtiyaç olan kalifiye mühendis yetiştirmek ve ülkenin mühendis ihtiyacını karşılayabilmek adına birçok çalışma başlatıldı.
1926 yılında başlayıp toplamda 2 yıl süren çalışmalar sonucunda Yüksek Mühendis Mektebi Kanunu ile Mühendis Mekteb-i Ali’si Yüksek Mühendis Mektebi’ne dönüştürülmüştür.
1929 yılında üç ihtisas şubesi kurulan Mühendis Mektebi yönetmelikle Alman Yüksek Teknik Okullarına benzetilmeye çalışılmıştır.
Kurulan şubeler ise aşağıdaki gibidir.
- Yol ve Demiryolu Mühendisliği
- Mimari ve İnşaat (Yapı)
- Su Mühendisliği.
Kurulan ihtisas şubeleri ile fe görmekteyiz ki Yüksek Mühendis Mektebi başlangıçtan beri genel olarak inşaat mühendisliği eğitimi üzerinde durmuş ve bu şekilde öğretim yapmıştır.
Yüksek Mühendis Mektebi, 1941 yılında Bayındırlık Bakanlığından ayrılarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlandı. Böylelikle adı Yüksek Mühendis Okulu oldu. 1944 yılında getirilecek düzeltmeyle adı İstanbul Teknik Üniversitesi olacaktı. Bu yılda teknik üniversite İnşaat, Mimarlik, Makina ve Elektrik Fakülteleri olarak 4 fakülteye ayrılmıştır.
Günümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi ismiyle bilinen üniversitenin isim evrimi aşağıdaki gibidir.
- Mühendishane-i Berri-i Humayun,
- Hendese-i Mülkiye Mektebi
- Mühendis Mektebi
- Yüksek Mühendis Mektebi
- Yüksek Mühendis Okulu
- İstanbul Teknik Üniversitesi (171 yıl aradan sonra).
Teknik Üniversite’de öğretim süresi 5 yıl idi ve mezun olanlar Yüksek Mühendis Unvanını alıyorlardı. 1957’den itibaren Maçka’da kurulan İ.T.Ü. Teknik Okulu’nda 4 yıllık bir İnşaat Mühendisliği bölümü kuruldu. Mezun olanlar İnşaat Mühendisi unvanını aldılar. 1973’den itibaren iki kademeli öğretime geçilmiş ve Lisans öğretimi 4 yıl, Yüksek Lisans öğretimi ise 1,5 yıl olmuştur.
İlk Telifli İnşaat Mühendisliği Kitapları
- Fikri Santur: Mukavemet-i Ecsam Muvazenet-i Tersimiye; Mühendishane Matbaası, yılında tekrar basılmıştır 544 sayfa.
- Fikri Santur: Ahşam Köprüler 1922, 128 sayfa
- Fikri Santur: Demir Köprüler, 1928, 299 sayfa
- Fikri Santur: Asma Köprüler, 1937, 128 sayfa
- Ali Talat: Kagir İnşaat; 1923; 103 sayfa
- Ahmet İhsan İnan: Betonarme Hesabatı Cetvelleri; 1926, 156 sayfa
- Ahmet İhsan İnan: Islah-ı Enhar, Akarsulara Müteallik Hususi Hidrolik; 1927; 60 sayfa
- Burhaneddin Berken: Büyük Bendler-Kısım 1; 1936
- Feridun Arısan: Mukavemet Tatbikatı, Elastiyet – Hiper Statik Sistemler; sayfa
- Mühendis Rıfat Ilgar: Demir Yollar – Üst Yapı; 1941, 243 sayfa
- Dr. Müh. Meissner Paşa: Demir Yolları I. Cilt 1934; II. Cilt 1936 (Hicaz demiryolu inşaatında proje başmühendisi)
Lisans Düzeyindeki İnşaat Mühendisliği Öğrenci Sayısının Yıllara Göre Değişimi
Lisans Eğitimi Veren İnşaat Mühendisliği Bölümünde Görevli Öğretim Elemanları Sayıları ve Yıllara Göre Değişimi
İnşaat Mühendisliği Tarihi ve İnşaat Mühendisliği Alanında Kilometre Taşları
- 1954: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yasayla kuruldu
- 1954: İnşaat Mühendisleri Odası kuruldu
- 1964: Türkiye İnşaat ve Tesist Müteahhitleri İşveren Sendikası –Ankara- Kuruldu
- 1964: İlk Yapı Kataloğunun çıkarılması – Yapı Merkezi Yayını
- 1965: Ülkemizde ilk defa prefabrik konutlar inşa edildi (Ereğli Demir Çelik Fabrikası işçileri için)
- 1973: Boğaziçi Köprüsü ulaşıma açıldı
- 1974: Keban barajı tamamlandı
- 1976: Hazır beton kullanımı başladı
- 1976: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Mühendisliği Eğitiminin niceliksel ve niteliksel durumunu ortaya koyan bir anket yaptı.
- 1987: Türkiye Prefabrik Birliği Kuruldu
- 1988: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ulaşıma açıldı
- 1988: Hazır Beton Birliğinin kuruluşu
- 1992: Türkiye’nin en yüksek binası Mersinde hizmete girdi: Yükseklik: 175.7m. Betonarme tüp: Kalınlık En altta 70cm, en tepede 35 cm.
- 2002: Bayındırlık Bakanlığı ile TÇMB (Türkiye Çimento Müstahsilleri birliği) arasında «ilk beton yol» projesi imzalandı: Afyon –İncehisar arasında 2km’lik bölüm için.