İnsanlık var oldukça birileri onu inşa edecek. İnşa etmek için ise ulaştırma gerekecek. Ulaştırma arttıkça trafik oluşacak ve trafik zamanla problem olacaktır. İşte tam burada biz mühendisler devreye gireceğiz. Problem varsa çözümü olmalıdır. İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin ilkini düzenlediği Trafik Mühendisliği Sempozyumu’na biz de katıldık.
Problem Varsa, Çözüm de Vardır!
Sempozyumda çok kıymetli hocalarımız ve değerli araştırmacılar çalışma konuları üzerine güzel sunular gerçekleştirdiler. Ulaştırma Mühendisliği’nin Dünü, Bu Günü ve Geleceği üzerine yapılan panel ise oldukça interaktif ve eğlenceli geçti.
Ulaştırma demişken, ulaştırma ihtiyacı gün geçtikçe arttıkça, trafik problemlerinin çözümü de bir o kadar zorlaşmaktadır. Buna rağmen mühendislik zekası her zaman olduğu gibi çözüm üretmeye devam etmektedir. Konu özelinde çözüme katkı sunmak için İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nin bu güzel sempozyum ile yeni bir adım atması trafiğin geleceği açısından mühendislik adına güzel bir adım oluşturdu.
Aslında konunun derinine indiğimizde problemin büyük olduğu ortaya çıkıyor. Gün geçtikçe artan trafiğin yükü hem ekonomik hem de psikolojik olarak toplumumuza yük olmaya devam ediyor. Bu konuda tabi ki endişelenmemiz gerektiğine inanıyorum. Buna rağmen mühendislik hizmetine önem verilirse geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte oluşacak problemlerin ilmi olarak çözülebileceğini düşünüyorum. Trafik Sempozyumu gibi bir çok etkinliğin bu nedenle oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Sempozyumda Neler İşlendi?
Genel manada sempozyumda bir çok konu ele alınsa da çoğunluk olarak, dönel kavşakların ve yaya trafiğinin incelendiğini gözlemledik. Bunun sebebi de ülkemizde çalışılan konuların hocalar özelinde genelde bu konular olmasından da kaynaklandığını düşünüyorum. Dönel kavşak tasarımlarının etkinliği ve ekonomikliği ancak bizim bu kavşakları verimli kullanmayışımız, yaya etkileşiminin trafikte önemi fakat genel olarak çoğunluğumuzun evimizin önünden özel aracımıza binerek yolculuk yapışımız bence ilmimizle çelişen konuların da başında geliyor. Trafikte ulaşım modlarının etkin kullanımı ve özellikle toplu ulaşım konusunda da sempozyumun eksik kaldığını söylemeden de geçemeyeceğim. Kendi konumun özelinde değerlendirecek olursam Toplu Ulaşım konusunda ele alınan veya alınabilecek çalışma neredeyse yoktu diyebilirim. Değerli hocalarımın ve katılımcıların konuşmalarına detay olarak indiğimiz de ise çözüm hep aynı Toplu Ulaşım konusuna dayanıyor. Ulaştırma mühendisliği alanında çalışan kıymetli hocalarımızın toplu ulaşım alanına da yoğunluk vermelerini kıymetli çalışmalarını arttırmalarını diliyorum.
Trafik Mühendisliği Sempozyumu Değerlendirmesi
Çok önemli ancak bir o kadar da atıl kalmış görünen Trafik Mühendisliğinin geleceği için yapılan bu girişim takdir edilecek bir çalışmaydı. Emeği geçen tüm hocalarımıza, katılımcılara ve en önemlisi İMO Ankara ve İMO Genel Merkez’e teşekkür ederim.
Sempozyuma katılan hocalarıma baktığımda ve katılım sağlayamayan hocalarımızı düşündüğümde, ülkemizde ulaştırma uzmanının ne kadar az olduğunu gösteren bir tablonun ortaya çıktığını söyleyebilirim. 85 milyon nüfusu olan bir ülkede ulaştırmacı sayısı neredeyse milyonda 2 gibi görünüyor. Ülkemizde 81 şehrin olduğunu düşünürsek ve her şehirde (Yoktur ya) ilgili birimde 2 ulaştırmacı olması halinin mümkün olmadığı görünüyor. Peki en büyük problem trafikken neden bu alan bu kadar boş bırakılıyor anlaşılır değil. İşin aslı sorun belli çözüm belli geriye kalan sadece çalışmak…
Son olarak Sayın hocam Prof. Dr. Serhan Tanyel sempozyumda çok güzel bir kaç cümle söyledi. ”Ulaştırma evden kapıyı kapattığınız anda başlar ve gün boyu eve dönünceye kadar devam eder.” harika bir cümle ile konuyu anlattı. Bu cümleye biraz ben de katılarak katkı sunmak isterim ki “Ulaştırma yataktan kalkar kalkmaz başlayan bir faliyet olarak, gece uyuyana kadar evin içerisinde özelde dahi devam eden bir olgudur.” “Hiç kimse yataktan kalkıp ayağınızı eşiğe vurmayacağınızı garanti edemez.” Tekrar Trafik Sempozyumu’nda emeği geçen herkese teşekkür ederek, “İnsanlık var oldukça, birilerinin onu inşa etmesi gerekir.” diyerek bitireyim. Sevdiklerinize kazasız güvenle ulaşmanız dileğimle.
Yük.İnş.Müh. Muhammed Demirkollu
02.06.2024
Sempozyumun Amacı
Endüstrileşme ve ekonomik kalkınma, gelişmekte olan ülkelerde hızlı kentleşmeyi de beraberinde getirmektedir. Bu süreçte yeni kentler oluşmasından çok mevcut kentlerde nüfus hızla artmakta, ulaşım sağlanması gereken bir hizmet olmasının yanı sıra bir güvenlik ve çevre problemi olarak da gündemi işgal etmektedir. Türkiye gibi karayolu ulaşımını ana ulaşım türü olarak seçen ülkelerde kent ölçeğinde yaşanan sorunların yanı sıra ağ geneli güvenlik, kapasite ve çevre problemleri de belirmektedir. Bu bağlamda çözüm; ulaştırma mühendisliğinin bir alt disiplini olan ve karayolu ile karayolu ağlarının, karayoluna bitişik arazi kullanımlarının ve diğer ulaşım türleri ve bunların terminalleriyle etkileşiminin planlanmasını, tasarlanmasını ve işletilmesini ele alan “Trafik Mühendisliği”nde yatmaktadır.
Ülkemizde pek bilinmeyen, sorunların palyatif çözümlerle geçiştirilmesinin benimsenmesi nedeniyle bilinmek de istenmeyen ve bu ortamda layık olduğu konuma da erişemeyen “Trafik Mühendisliği” kapsamı itibarı ile gerek yerel gerekse ulusal ölçekte ulaşım planlamasının ve dolayısıyla ulaşımın sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde şekillendirilebilmesinin anahtarı konumundadır.
Bu sempozyum ile amaçlanan; trafik mühendisliğinin inşaat mühendisliğindeki yerinin, kapsam, amaç ve ilkelerinin netleştirilmesi, alan profesyonelleri (akademisyenler, araştırmacılar, uzmanlar ve ilgili tüm meslektaşlar) arasında bilgi ve deneyim aktarımı yolu ile güncelin takip edilmesinin ve iletişimin sağlanması, yerel ve ulusal ölçekte söz konusu problemlerin tanımlanması ve olası çözüm önerilerinin geliştirilebilmesidir. Bunun yanı sıra sempozyum bağlamında disiplinler arası iş birliği ve koordinasyonun geliştirilmesi de daha etkin alan kullanım ve ulaşım politikaları ve planları geliştirilmesi için önem verilen bir başka unsurdur.