Mostar Köprüsü gerek mühendisliğiyle gerek coğrafi konumuyla gerekse de hikayesiyle günümüzde ihtişamlı bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Biz de bu yazımızda bu tarihi yapının teknik ve mimari özelliklerinden bahsedeceğiz.
Atalarımız nehirler ayırır, köprüler birleştirir demişlerdir. Osmanlı Devleti de bu ilkeyi benimseyerek üç kıtadaki nehirlerin üstüne köprüler yaparak oradaki halklar arasında gönül köprüleri kurmaya çabalamıştır ki bu çabalamasında nispeten başarılıda olmuş, nehirlerin ayırdığı şehirlerde bu köprüler sayesinde dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine vesile olmuştur. Rumeli coğrafyasındaki Neretva Nehri üzerine yapılan Mostar Köprüsü de bu köprülerden birisidir.
İçindekiler
Mostar Köprüsü İlk Kim Tarafından İnşa Edilmiştir?
Köprünün ilk defa hangi tarihte, kim tarafından, kime yaptırıldığı tam olarak belli olmamakla beraber günümüzdeki yaygın fikir Mostar Köprüsünün ilk defa Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldığı ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde de günümüzde ki halini aldığıdır.
Fatih döneminde yapılan ilk köprünün bugün ki gibi şehrin iki yakasında taştan kulelerden oluştuğu fakat bu kulelerin günümüzdekine nazaran daha küçük boyutlu olduğu bilinirken, kuleler üzerindeki köprünün ahşaptan mı yoksa taştan mı olduğu kesin olarak bilinmemektedir.
Kanuni döneminde birinci köprünün yerine yapılan yeni köprü hakkında ise kargir malzemeler kullanılarak yeniden inşa edildiği, kule ve kemer boyunun eskiye nazaran yükseltildiği, kulenin tamir edildiği ve kapılarının yenilendiği bilinmektedir.
Köprünün Mimarı Kimdir?
Köprünün günümüzdeki halinin mimari projesi Mimar Sinan’a aitken, köprünün yapım aşamasını bizzat takip eden kişi ise Mimar Sinan’ın öğrencilerinden olan Mimar Hayreddin’dir.
Mimar Sinan’ın emriyle 1566’da Mimar Hayreddin tarafından yapımına başlanan köprü 1 yıl içinde tamamlanmıştır. Fatih Sultan döneminde yapılan eski köprünün ayakları güçlendirilmiş ve şehrin her iki tarafında farklı yüksekliklerde bulunan kulelerin boyları yükseltilerek kemer köprü yapılmıştır.
Mostar Köprüsünün Teknik Özellikleri
Neretva Nehri’nin azgın sularının üstüne yapılan Mostar Köprüsünün teknik özellikleri şunlardır:
Nehrin en dar ve en derin noktasına kurulmuştur.
- Köprünün Üst Genişliği: 4.50 metre
- Köprünün Su Seviyesinden Yüksekliği: 24 metre
- Köprünün Uzunluğu: 30 metre
- Kemer Açıklığı: 28.59 metre
- Kemer İnşaatında Kullanılan Kalıp Taş Sayısı: 456
- Üzengi Seviyesindeki Kemer Kavisi: 12.02 metre
Mostar Köprüsünün Mimari Özellikleri
Mostar Köprüsü 16. Yüzyılının Osmanlı Mimarlığının fonksiyonelliğini ve estetiğini yansıtan en nadide eserlerden birisidir. Nehrin en dar noktasına kurulmuş olan köprünün taşıyıcı kemeri, her iki taraftaki yaklaşık 7 metre yüksekliğindeki taş kürsülere mesnetlenerek köprünün ağırlığının zemine aktarılmasını sağlamıştır.
Mostar köprüsü 8 ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar taşköprü kanadı ve destek duvarları, alt ve üst korniş, kemer, tempan (kılıf) duvarları, korkuluk ve döşemelerdir.
Köprü gövdesinin döşeme ile arasındaki su izolasyonunu sağlamak amacıyla ufak çakıl taşları, boksit içerikli kırmızı toprakla karıştırılarak kullanılmıştır.
Yüzde yirmi eğime sahip olan köprünün döşeme taşlarının aralarına belirli mesafelerle (döşeme taşlarından daha yüksek olmak şartıyla) bordür taşları konularak köprüye iniş çıkışlarda kolaylık sağlanmıştır.
Mostar Köprüsünün yapımında yöreye has bir taş olan “enelija”adı verilen hafif fakat yeterince güçlü bir oolitik kireçtaşı kullanılmıştır.
Köprü duvarlarının inşasında nehrin kıyısında çeşitli boyutlarda yuvarlak şekilde bulunulan “breça” denilen konglemera taşı kullanılmıştır.
Köprü döşemesi üzerinde ise “kreçnyak” denilen sert bir kireç taşı kullanılmıştır.
Taş blokları, birbirine kenetlemek ve rijit olarak birlikte hareket etmelerini sağlamak amacıyla horasan harcı, kurşunlu kenet ve zıvanalar kullanılmıştır.
Yazar Yorumu
Mostar Köprüsü Osmanlının başkentten uzak diyarlara tamamıyla insanı duygularla yaptırdığı hizmetlerin göstergesi olarak asırlarca ayakta durmaktadır. Bu köprü sadece nehrin ayırdığı iki taraf arasında bağlantı kurmasının yanı sıra Türk insanının da oradaki insanlarla da gönül köprüleri kurmasına da vesile olmuştur. Yıkılmasının ardında çok acı tarihi olaylar olsa da restorasyonu sonucu yeniden eski ihtişamına kavuşmuştur.
Kaynakça
1- Bilinmeyen Yönleriyle Mostar Köprüsü / Osman Doğan / Çamlıca Yayıncılık
2-“Mostar Köprüsü-Bosna Hersek” adlı Tez Çalışması / Halide Oral