Bilindiği üzere geniş açıklıklarda, düşey yüklerin taşıtılmalarının sakıncalı olduğu durumlarda, tek yönlü tali kirişlerin veya iki yönlü tali kirişlerin ( kaset / ızgara ) kullanıldığı döşeme / kiriş sistemleri uygulanabilmektedir.
Bu uygulamalarda düşey taşıma kapasitesi bir hayli artabilmektedir, ancak deprem etkisinde, yani yatay yükleme durumlarında bazı sakıncalar olabileceği görüşündeyiz.
Tek yönde tali veya özellikle iki yönde tali (kaset / ızgara) kiriş / döşeme sistemleri, kolonları / perdeleri ( özellikle perdelerin başlık bölgelerini ve zayıf yönlerini ) bağlayan ana kirişlerin saplandıkları mesnet bölgelerine ( etriye sıklaştırma bölgelerine ) saplanmaktadırlar.- ve bu bölgeleri daha da rijitleştirmektedirler (EI). Bu rijitleştirme (EI) sonucu, mesnet bölgelerinde , ana kirişlerle kolonlar / perdeler ( özellikle perdelerin başlık bölgeleri ve zayıf yönleri ) arasında redörlerin dağılımlarında, kolonlar / perdeler yönünde sakıncalar ortaya çıkabilir. Bu durumda kirişlere göre güçlü kolonlar / kolonlara göre zayıf kirişler durumu sıkıntıya girebilirler. Ayrıca, tasarımcıdan istenen, enerji sönümleyen plastik mafsallaşmaların, kolonların / perdelerin mesnet bölgelerinde ( etriye sıklaştırma bölgelerinde ) değil, kirişlerin mesnet bölgelerinde ( etriye sıklaştırma bölgelerinde ) olmaları şartı da, bu uygulamalarla rijitleşen (EI), tali kirişlerin saplandığı, ana kirişlerin mesnetlerinden ( etriye sıklaştırma bölgelerinden ) dolayı sıkıntıya uğrayabilirler. Kolonların / perdelerin mesnetleri, bu uygulamalarla rijitleşen (EI) ana kirişlerin mesnetlerinden dolayı beklenenden daha fazla zorlanabilirler ve hatta kolonlar/perdeler, rijitleşen (EI) ana kirişlerle mesnetler oluşturan bölgelerde mafsallaşmalara dahi gidebilirler ve/veya beklenenden daha ağır hasar alabilirler. Özellikle tek yönde tali ve kaset kiriş / döşeme sistemleri olarak imal edilmiş mevcut yapılarda, yeni tasarımlarla beraber, bu durumların değerlendirilmelerinin gerekebileceği kanaatini taşımaktayız.
Elbette, konunun ilgili teknik insanlarınca teorik / analitik ve deneysel boyutlarının değerlendirilmeleri elzemdir.
Aslında günümüzde ön-germe ve ard-germe sistemleriyle geniş açıklıkların / uzun konsolların tasarımları ve imalatları sağlıklı bir şekilde yapılabilmektedirler.
Bu uygulamalar ile aşırı derecede rijitleşen döşemeler artık döşeme olmaktan çıkmakta ve adeta bir kiriş gibi davranmaktadır ve bu durum da kolonları/perdeleri çok zorlamaktadır. Mevcut kaset sistemli yapıların bu noktada yeniden değerlendirilmeleri gereklidir görüşündeyiz.
Dikkat çektiğim bu konuda bazı meslektaşlar yeteri kadar perde kullanılarak aşılabileceği görüşünü belirtiyorlar. Öncelikle perde kullanacağız dediğimiz zaman mimarları karşımıza alıyoruz malum. Peki deprem enerjisi tüketiminin kiriş mafsallaşmalarıyla olması gerektiği görüşü ne olacak bu durumda, o zaman bu görüşü terk edelim ve yapıların her yerlerini perdelerle dolduralım, ama dikkat çekerim, bu görüşünüzü mimarlara söylerseniz sizinle çalışacak mimar zor bulabilirsiniz.
Şöyle söyleyelim, asmolen tek yönlü tali kirişlerden oluşunca yönetmelik şartları ağırlaşıyor değil mi?
Şu şekilde yapıyorlar; Asmolende ( 32 cm kiriş yüksekliğinde yani yatık kiriş yapıp ) çift yönlü yapıyorlar ve bu artık asmolen olmaz kasettir diyorlar. Yönetmeliğin ağır şartlarını kullanmaya gerek kalmadı diyorlar. Bendeniz bunu kabul etmiyorum, kaset sarkık kirişlerden oluşan sisteme denir. Ana kirişler ve tali kirişler yatık oldukları zaman çift yönlü de olsa asmolendirler. Kaset olmazlar ve kaset sistemler de çok rijit oldukları için depremlerde kolonları çok zorlarlar yukarıda belirtildiği üzere.
Konu ile ilgili görüşlerinizi yorum alanında belirtebilirsiniz.
Diğer içeriklerime aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
https://www.sanalsantiye.com/yazar/fatihtanervural/
Fatih Taner Vural
İnşaat Mühendisi
Ankara Gazi Üniversitesi
0 532 390 97 73