Mart 2018’le birlikte 2007 yılında bu yana kullandığımız deprem yönetmeliğinin yerine yeni bir yönetmelik geldi. TBDY-2018‘in eskisine nazaran çok daha kapsamlı ve ayrıntılı bir yönetmelik olduğunu en basit manada sayfa sayısından anlayabiliriz. 2007 yönetmeliğinde 156 sayfa varken 2018 yönetmeliğinde 414 sayfa mevcut. Bu kapsamda TBDY-2018 bize deprem bölgelerinde yapılacak binaların tasarımı hakkında birtakım öneriler ve tavsiyelerde bulunuyor. Bu tavsiyelerden bazıları aşağıda yer almaktadır.
İçindekiler
Taşıyıcı Sistemin Sadeliği ve Basitliği
Deprem yer hareketi, yapısal eleman davranışlarındaki belirsizlikler ve yapısal modellemeler yanında analiz ve tasarım yöntemlerindeki yaklaşıklıklar sebebiyle binanın başlıca yanal yüklerden olan deprem esnasında öngörülebilir davranışlar sergilemesini sağlamamız gerekmektedir. Bu sebeple uyacağımız en temel kurallardan biri; deprem etkisi altındaki tasarımı sade ve basit tutmaktır.
Taşıyıcı Sistemin Düzenli ve Simetrik Olması
- Döşemelerdeki yayılı kütlelerden kaynaklanan eylemsizlik kuvvetlerinin en uygun biçimde düşey taşıyıcı sistem elemanlarına aktarılabilmesi için taşıyıcı sistemin planda düzenli ve simetrik olmasına özen gösterilmesi elzemdir.
- Simetrik taşıyıcı sistem düzenlenmesi ile kütle ve rijitlik merkezlerinin arasındaki mesafeden dolayı oluşacak dış merkezliğin (eksantrisite) önüne geçilebilir ve öngörülebilir bir deprem davranışı gerçekleştirilebilir.
- Taşıyıcı sistem planda olduğu kadar düşeyde de düzenli tasarlanmalıdır. Bu bağlamda kat rijitliğinde ve dayanımında ani değişimler nedeni ile oluşabilecek yumuşak kat ve zayıf kat düzenlemelerinden kaçınmakta fayda vardır.
Taşıyıcı Sistemde Fazla-Bağlılık Özelliğinin Sağlanması
- Deprem esnasında bazı taşıyıcı sistem elemanlarının dayanımlarının azalması hatta dayanımlarını tamamen yitirmeleri söz konusu olabilir. Bunu önlemek için sistemin kararlı davranışını sürdürebilecek yeterli sayıda yedek elemanın devreye girmesine başka bir değişle yedeklenmesine ihtiyaç vardır. Bunu sağlayabilmek için de tasarımın statik yükler altındaki fazla-bağlılık (hiperstatiklik) davranışını deprem etkileri altında da gösterebilmesi sağlanmalıdır.
- Birbirinden yapısal derzlerle ayrılan bina bloklarının deprem sırasında birbirlerine çarpabileceği hususu göz önünde bulundurulmalıdır.
- Bu bağlamda; burulma düzensizliğinin önlenmesi, taşıyıcı sistem elemanlarının dengeli düzenlenmesi ve benzeri nedenler dışında, salt bina veya bina bloklarının plandaki uzunlukları sebebiyle taşıyıcı sistemin yapısal derzlerle birbirlerinden bağımsız bloklara ayrılmasından olabildiğince kaçınılmalıdır. Taşıyıcı sistemin monolitik olmasında fayda vardır.
Taşıyıcı Sistemde Yeterli Dayanım ve Rijitlik
- Taşıyıcı sistem tasarlanırken deprem yer hareketinin planda her iki yönde de etkili olabileceğini akıldan çıkarmamakta fayda vardır. Bu dikkate alınarak taşıyıcı sistem elemanları tercihen birbirine dik iki asal doğrultuda düzenlenmeli ve birbirine yakın rijitlik ve dayanıma sahip olmasına özen gösterilmelidir.
- Burulma düzensizliği ve burulma titreşimleri bina için tehlikeli durumlar oluşturmaktadır ve bu durumların ortadan kaldırılması önemli bir husustur. Bu olumsuz durumların önüne geçilebilmesi için yeterli burulma dayanımı ve rijitliğinin sağlanması gereklidir. Bu olumsuzluğu engellemek adına uygun bir çözüm olarak rijitliği ve dayanımı yüksek olan taşıyıcı sistem elemanlarının olabildiğince bina çevresinde düzenlenmesi önerilebilir.
Taşıyıcı Sistemde Yeterli Süneklik
- Deprem anında veya öncesinde taşıyıcı sistemin sünek davranarak deprem etkilerini azaltması veya gevrek kırılmaların önlenerek deprem öncesinde binada oluşabilecek hasarları önceden haber verebilmesi önemli bir noktadır. Bu sebeple TBDY-2018’deki sünek tasarım ve kapasite tasarımı ilkelerine titizlikle uyulmalıdır.
Katlarda ve Geçiş Katlarında Yeterli Döşeme Rijitliği ve Dayanımı
- Deprem esnasında döşemelerde oluşan eylemsizlik kuvvetleri düşey taşıyıcı sistem elemanlarına güvenle iletilebilmelidir. Aynı zamanda deprem etkileri farklı rijitliğe sahip taşıyıcı sistem elemanları arasında güvenle dağıtılmalıdır. Bunları sağlamak için döşemelerin yüksek düzlem içi rijitliğine ve yeterli dayanıma sahip olması gerekmektedir.
- Düzlem içi kuvvetlerin döşemelerden düşey taşıyıcı sistemlere güvenli biçimde aktarıldığı hesaplarla gösterilerek sağlaması yapılmalıdır. Gerekli durumlarda betonarme döşemelerde ek bağlantı donatıları ve aktarma elemanları kullanılmalıdır.
- Döşemelerde süreksizliklerden kaçınılmalıdır. Bu sebeple büyük döşeme boşluklarının olmamasına özen gösterilmelidir. Eğer boşluklardan kaçınılamıyorsa eylemsizlik kuvvetlerinin düşey taşıyıcı sistem elemanlarına aktarılması adına boşluk kenarlarına yeterli rijitlik ve dayanıma sahip yatay elemanlar düzenlenmelidir.
- Eğer bodrum katları toprak ile temas ediyorsa temas eden cephelere perde konulması gerekmektedir. Bir bodrum katının da rijit sayılabilmesi için en az üç cephesinin de perdelerle dönülmesi gerekir. Normal rijitlikli katlardan çok rijit bodrum katlarına geçişte yer alan ve üstteki katlarda oluşan deprem kuvvetlerinin büyük kısmını bodrum katlardaki çevre perdelerine aktaran geçiş döşemelerinde yeterli düzlem içi rijitlik ve dayanımın olduğuna dikkat edilmelidir.