İstanbul 2. İdare Mahkemesi, tarihi yarımadada yapımı planlanan 45 adet yeraltı, katlı ve açık otopark alanlarını tek tek inceleyip, otopark alanı oluşturulmasına karşı çıktı. Buna gerekçe olarak da, tarihi yarımadanın bir “höyük” olmasını gösterdi.
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın İstanbul’daki otopark ihtiyacını karşılamak amacıyla seçimler öncesi hedef koyduğu 100 bin araçlık otopark projesinde İstanbul 2. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme buna gerekçe olarak da tarihi yarımadanın bir ‘höyük’ olmasını işaret etti.
RAPOR HAZIRLANDI
Fatih Belediye Meclisi’nin 9 Mayıs 2012 tarihinde aldığı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca 4 Ekim 2012 tarihinde onaylanan “Tarihi Yarımada Kentsel Tarihi, Kentsel Arkeolojik, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı uygulama İmar Planı”yla ilgili CHP’li 8 Meclis üyesi, uygulama imar planının iptali için istemi ile İdare Mahkemesine dava açmıştı. 7 Mayıs 2013 günü alınan ara karar uyarınca, planların mevzuata ve şehircilik ile planlama ilkelerine uygun olup olmadığı konusunda bilir kişi raporu hazırlandı. Bilirkişi raporları doğrultusunda mahkemece alınan ara kararla, tarihi yarımadada hayata geçmeyi bekleyen projeler askıya alındı. Mahkeme, oy birliğiyle, planın genel ulaşım kararlarına ilişkin kısmında şehircilik esasları, planlama teknikleri ve kamu yararı yönlerinden hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldı.
MİNİMUM MÜDAHALE
Mahkeme, tarihi yarımada içlerinde yapımı planlanan toplam 45 adet yeraltı, katlı ve açık otopark alanlarını tek tek inceleyip, mevcut mülkiyet düzenini tamamen değiştirecek otopark alanı oluşturulmasına karşı çıktı. Tarihi yarımadayı ‘höyük’ olarak tanımlayan mahkeme, yeraltına yapılacak her müdahalede korunması gereken kültür katmanları ile karşılaşılabileceği gerçeğine dikkat çekti. Belirlenmiş arkeolojik sit alanları içinde kalmaksızın, tarihi yarımadanın bütününde zemin altında yapılacak her türlü müdahalenin minimumda tutulmasını isteyen Mahkeme, düzenlemelerin bu kapsamda değerlendirilmesini gerekli kıldı.
MUĞLAK BIRAKILDI
Ayrıca, geleneksel ve mevcut yapılaşma düzeniyle örtüşmeyen gabari ve kütle içeren katlı otoparkların yer seçimini de evrensel koruma planlaması yaklaşımları, planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından uygun olmadığına görüşüne yer verdi. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda itiraz edilen otopark projelerine ilişkin “Arkeolojik akıntıya rastlanmaması halinde kamuya açık yeraltı, otoparkı yapılabilecek” şeklindeki ifadelerle muğlak bırakıldığını ve parsele özel münferit kararlarla yönlendirme üzerine bir politikanın benimsendiğine hükmedip, bu tür planın şehircilik esasları, planlama teknikleri ve kamu yararı yönlerinden hukuka uygunluk görülmedi. Ticaret alanlarında Koruma Kurulu’nun uygun kararı halinde, yapılacak özel otoparkları ise hukuka aykırı bulmadı.
Sit alanlarında bodrum kat yapılamayacak
BİLİRKİŞİLERCE yapılan tespite göre, “Tarihi yarımadada kültür varlıklarının envanterlerinin tamalanmamış olması nedeniyle, beklenmedik yer altı bulgularına ulaşma potansiyeli yüksek. Bu nedenle yapılarda bodrum kat yapılamayacağı yönünde bir plan hükmü geliştirilmemiş olması, silüet çalışsamı ile gabarisi düşürülen yapılarda silüet etkisini koruma çabalarını zayıflatıyor. Arkeojeofizik yöntemlerle (jeoradar, jeomanyetik, jeo elektirk v.b) tamamlanmadan Bodrum Kat yapılmasına izin veren plan hükmü, planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararı açısından uygun bulunmadı.”
Projeler yaya değil trafike yönelik
Bilirkişi raporunda yer alan tespitler şöyle:
* Kent ulaşımında toplu taşımacılığın payını arttırmaya yönelik projelerin, tarihi yarımadanın özgün ve biricik niteliği üzerinde yarattığı ve yaratacağı etkileri ölçen araştırmaların yetersiz.
* Tarihi Yarımada’da yapılmakta olan metro istasyon inşaatlarının da gerek alanın arkeolojik sit niteliği, gerek kentin siluetine etkileri ve gerekse kentsel sit alanının tarihsel doku niteliği ile uyumu sorunlu.
* Lastik tekerlekli taşıt trafiğinin kademeli olarak azaltılmasına yönelik politikaların benimsenmiş olmasına rağmen, Aksaray, Yenikapı ve Eminönü kavşaklarında yolların yeraltına alınmasının ya da bazı noktalarda dönüşlere olanak tanıyıcı alt geçişli kavşak çözümlerinin öngörülmesi, Yarımada bütününde hızlı trafik akışına neden olma riski taşıyor.
Kavşağın yeraltına alıması durumuna ilişkin kesit, silüet, battı-çıktı noktalarının tespiti, battı çıktı noktalarında ortaya çıkacak olan yarmaların yaya geçişlerine engel olmaması için ne tür çözümler üretileceği araştırılmalı. Bütün alt ölçek etütlerin yapılmasından sonra bu kararın tarihsel alanın sit özelliği, kentsel tasarım ölçütleri, mülkiyet ilişkileri açısından uygulanabilirliğinin olması durumunda üst ölçekli planlara işlenmesi gerekiyor.
* Planda, alan bütünlüğünde süreklilik taşıyan ve tarihsel değerlerin yürünerek gezilmesine olanak sağlayan bir yaya sistemi oluşturmayıp, trafik sistemine öncelik verilmiş. Trafiğin girmesine olanak vermeyen dar eğimli yollar da yaya yolu olarak bırakılmış.
Tarihi Yarmada’nın bir “Höyük” olduğu gerçeği dikkate alınarak arkeojeofizik araştırmalar, plan proje uygulamaları aşamasında noktasal değil, plan kararlarına esas teşkil edecek biçimde analiz aşamasında yapılması gerekiyor. Tarihi Yarımada’nın kendi gerçekliğinden yola çıkılarak değil, tarihsel alanın dışından kaynaklanan metropol kentin ulaşım talepleri belirlenmiş.
Sahil yolu otobana dönüşmeyecek
Mahkeme, Avrasya Tüneli Kapsamında Kennedy Caddesi’nin yaklaşık 5.4 kilometre boyunca genişletilerek 2 X 3 şeritten 2 x 4 şeride çıkarılması, cadde üzerinde 5 U dönüşü alt geçidi ve 7 yaya köprüsü oluşturmak suretiyle alt geçitlerde trafik akış hızının yükselteceği tehlikesine dikkat çekti.
Tarihi Yarımada’nın siluetinin korunması kaygısından çok, Boğaz altından Avrasya Tüneli vasıtasıyla geçerek Anadolu Yakasına yapılan trafik bağlantısının akış hızının arttırılması amacına öncelik verildiği vurgulandı.
Sarayburnu’ndan Anadolu Yakası’na geçeceği anlaşılan Avrasya Tüneli’nin yeraltı tünel imalatı, paralı geçiş gişesi ve işletme binası ve tünelin her iki ucunda inşa edilecek olan havalandırma bacalarının, korunmaya çalışılan tarihi Yarımada silüeti üzerindeki etkilerini ortaya koyan somut bilimsel çalışmaların yapılmaması nedenleriyle, tarihsel değerlerin korunmasına yönelik evrensel koruma planlaması yaklaşımları, planlama esasları, şehircilik ilkeleri, kamu yararı açılarından uygun olmadığına oy çokluğuyla karar verdi.
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği, 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu'nda yapılacak değişikliğin inşaat sektörünü etkileyeceğini düşünerek bir bildiri yayınladı. YDKBD;...
Devamını okuDetails