Tarihi İskenderiye Kütüphanesi
İskenderiye Kütüphanesi, edinilen bilgilere göre milattan önce 3. yüzyılın başlarında Mısır’ın İskenderiye kentinde Ptolemaios Hanedanlığı tarafından kurulmuş olan dünyaca meşhur antik kütüphane.
İskenderiye Kütüphanesi, İskenderiye Müzesi olarak bilinen büyük bir araştırma enstitüsünün parçası olarak inşa edilmiştir. İnsanlık tarihinde inşa edilmiş en önemli kültürel yapılardan biridir. Eski kaynaklara göre, burada 150 bin cilt el yazması eserin toplandığını kaydedilmiştir.
İskenderiye şehri insanlık tarihi için bıraktığı miraslar ile Dünya’nın en önemli kentleri arasında yer almaktadır. Şehir MÖ 332 yılında, Makedonyalı İmparator Büyük İskender tarafından kurulmuştur. Büyük İskenderin ölümüyle imparatorluğun dağılışı sonunda kumandanlarından Lagus’un oğlu Ptolemaios I Soter’in eline geçmiştir. Savaşı ve savaşmayı sevmeyen Ptolemaios, hiçbir zaman ülkesinin sınırlarını genişletmek gibi heveslere kapılmamıştır. Bilim ve edebiyata düşkünlüğüyle, Mısırlılar’ın gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek halkın sevgisini kazanmıştır.
Ptolemaios, İskenderiye’yi başkent yaparak yeni bir ülke kurmuştur. Mısırlılar tarafından çok sevilen Ptolemaios ülkenin yeni Firavunu olarak addedilmiştir. Yeni firavun İskenderiye şehrini baştanbaşa onarıp, genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdi. Burada meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve buna bağlı olarak kurduğu kütüphanedir.
İskenderiye Müzesi ve Kütüphanesi’nin inşası için saray civarında ve çok güzel bir yer seçilmiştir. İnşa edilen bu yapıda, o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği yer almıştır. Ayrıca botanik bahçesi ile birlikte bir rasathane de kurulmuştu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat ve fizyoloji bilgileri için evler yapılmıştır.
İskenderiye Kütüphanesi 900.000 el yazmasıyla Antikçağın en büyük dermesine sahip bir kütüphanesiydi. Kütüphanede büyük bir çalışan kadrosu da görev yapıyordu. Eserlerin papirüslere yazılarak rulo şeklinde saklandığı belirtilmektedir. Kral tarafından desteklenen bu kütüphane yayınevi işlevini de görüyordu. Bu kütüphane büyük bilim insanlarına da ev sahipliği yapmıştır. Matematik bilgini Öklides, mekanik bilimci Arkhimedes, tıp bilimci Herofilos, gök bilimci Eratosthenes, Batlamyus gibi isimler bu kütüphanede çalışmışlardır.
Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısır’a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. Kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. Bir taraftan da yurt dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkûm durumda olan eserler emin bir yerde toplanmış oldu.
İskenderiye Müzesinin Yakılışı
Genel kanı bu kütüphanenin, çıkan çeşitli fanatik görüşler nedeniyle, antik Pagan tapınakları ve yapıların imhası sırasında Hristiyanlar tarafından yakıldığı yönündedir. Bu görüşe göre 391 yılında Doğu Roma’nın Mısır Valisi Theophilos, İskenderiye’de Mısır’ın eski din mensuplarına ait Osiris tapınağında olan bir arsayı, kilise inşa edilmesi için Hristiyanlara verdi. Burada yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan Pagan inancına mensup olanları kızdırdı ve sonunda İskenderiye’de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi’nin olduğu bölge yerle bir edildi. İmparator I. Theodosius, valiye başka büyük şehirlere göre eski dinin İskenderiye’de hala neden bu kadar canlı olarak devam ettiğini sorunca, buna sebep olarak İskenderiye Kütüphanesi’nin eski putperestlik kültürünü devam ettiren kitaplarını ileri sürdü. İmparator, bunun üzerine hepsinin yok edilmesini emretti. İskenderiye Kütüphanesi’ndeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu bilim ve kültür hazinesi yok oldu.
Kütüphanenin Sezar tarafından, İskenderiye’yi kuşattığı sırada yok edildiği görüşü de çeşitli tarihi eserlerde yer almaktadır. Kütüphanenin varlığını 4. yüzyıla kadar sürdürdüğü bilinmektedir. Sezar’ın kuşatmasında sadece bir bölümünün zarar görmüş veya yıkılmış olduğu da düşünülmektedir.
Yeni Kütüphanenin İnşası ve Popüler Kültürde İskenderiye Kütüphanesi
Yakılan İskenderiye kütüphanesinin bulunduğu alanda Yeni İskenderiye Kütüphanesi yapılmış ve 2002 yılında hizmete açılmıştır.
2009 yapımı Agora filmi İskenderiye kütüphanesinin yok oluşunu anlatmaktadır. İskenderiye Kütüphanesinin sonu ile ilgili birçok efsane vardır bunlardan en çok halk arasında inanılan iki tanesi kütüphanedeki kitapların hamamlarda tam 6 ay boyunca yakıldığı bir diğeri ise kütüphanenin tam 6 ay boyunca yandığıdır. Kütüphanede yapılan bilimsel çalışmalar toplumsal olarak bilim kültürümüzü derinden etkilemiştir. Kütüphanede birçok önemli bilimsel kitapların orijinalleri bulunmaktaydı.