1. 19 MAYIS 2011 KÜTAHYA SİMAV DEPREMİ VE ARTÇI SARSINTILARI İNCELEME RAPORU (PAÜ)
ÖNSÖZ
Ülkemiz son otuz yılda çok büyük can kaybı ve maddi hasarlara sebep olan orta ve büyük ölçekte depremlere maruz kalmıştır. Ortaya çıkan hasarlı bina ve can kayıplarının sayısı sonucu dikkatler, çoğunluğunu sekiz katın altında yüksekliğe sahip “düşük ve orta yükseklikteki” binaların oluşturduğu betonarme yapıların yetersiz performansları üzerinde yoğunlaşmıştır. Simav’da 19 Mayıs 2011 tarihinde yaşanan 5.7 büyüklüğünde (ML) deprem orta ölçekli sayılabilecek bir deprem olmasına rağmen ortaya çıkan hasar boyutları açısından düşündürücüdür. Ülkemizde 5-6 yıl önce başlanan ve 2007 yılında yürürlüğe giren “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik” ile kamu binalarının deprem performanslarının belirlenmesi ve güçlendirilmesi üzerinde odaklaşan çalışmaların gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Pamukkale Üniversitesi olarak başta Denizli olmak üzere Aydın, Muğla ve Kütahya illerinde kamu yapıları üzerinde çalışmalarımız uzun süredir devam etmektedir. 2010 yaz döneminde Simav ve çevresinde inceleme yaptığımız okullardan birkaçında boşaltma kararı verilmiştir.
Ön rapor niteliğinde olan bu dökümanda deprem sonrası 21-22 Mayıs 2011 ve 06-07 Haziran 2011 tarihlerinde bölgede yaptığımız gözlemler hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Daha sonra yayınlanacak kesin raporda özellikle deprem performanslarını değerlendirmek için inceleme yaptığımız binalar ile ilgili geniş bilgiler yer alacaktır. Depremde yakınlarını yitirenlere başsağlığı diler ve tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, mühendislik hizmeti almayan dayanıksız binalar öldürür.
Dökümanı indirmek veya çevrimiçi okumak için tıklayın.
2. 19 MAYIS 2011 KÜTAHYA-SİMAV DEPREMİNDE MEYDANA GELEN YAPISAL HASARLARIN NEDENLERİ(Türkiye Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı)
ÖZET:
19 Mayıs 2011 tarihinde meydana gelen ML=5.7 büyüklüğündeki Kütahya-Simav depremi bölgedeki yığma ve
betonarme binalarda hasara neden olmuştur. Gerek depremin merkez üssüne yakın olması gerekse yerel zemin
koşulları nedeniyle yapı hasarının özellikle Simav ve çevre köylerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Deprem sonrası
yerinde yapılan incelemelerde farklı yapı türlerinin farklı seviyelerde hasara maruz kaldığı gözlenmiştir. Bu
çalışmada konut türü binalardaki yapısal hasarların nedenleri üzerinde durulmuştur. Yapı stokundaki mevcut
binaların büyük bir bölümünün yeterli deprem dayanımına sahip olmamaları nedeniyle, orta büyüklükteki böyle
bir depremde beklenenden daha büyük seviyede yapısal hasarla karşılaşılmıştır. Ülkemizin diğer bölgelerinde
bulunan deprem güvenliği yetersiz binalarda önceki depremlerde gözlenen hasar türleri, bu depremde de yeniden
gün yüzüne çıkmıştır. Yapıların tasarımında ve inşasında yapılan yönetmelik hükümlerine aykırı uygulamalar ve
detaylandırmalar, uygun olmayan malzeme kalitesi ve kötü işçilik nedeniyle yapılan hatalar meydana gelen
yapısal hasarın bu seviyede olmasının başlıca nedenlerindendir.
Dökümanı indirmek veya çevrimiçi okumak için tıklayın.
3. SİMAV VE VAN DEPREMLERİ (2011) YAPI HASAR NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ(Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi)
Türkiye bir deprem ülkesidir. 2011 yılı içerisinde meydana gelen Simav ve Van depremleri başta olmak üzere yaşanan yoğun sismik hareketlilik bu gerçeği bir kez daha hatırlatmıştır. Çalışmanın amacı,
bu depremler sonrası mühendislik ilkeleri ile bağdaşmayan şekil ve ölçüde oluşan hasar ve can kayıplarının nedenleri üzerinde durmaktır. Yapılan incelemelerde yetersiz malzeme özellikleri, tasarım ve uygulama hataları başta olmak üzere, hasar alan yapıların benzer eksikliklere sahip olduğu sonucuna varılmıştır. En önemli göçme sebebi olarak birleşim bölgesi ve donatı kenetlenme boyu yetersizlikleri gösterilebilir. Bunlardan sonra: yetersiz ve/veya hatalı yanal donatı uygulamaları, kısa kolon, kapalı çıkma ve yumuşak kat etkileri, hatalı yalıtım ve kalkan duvar imalatları, beton dayanımı yetersizliği, binalar arası çekiçleme ve çarpışma etkileri ve taşıyıcı sistem tasarım hataları önemli hasar nedenleri arasındadır. Depremler sonrasında yapılan kayda değer diğer gözlemler: deprem hasarının merkez üssüne uzaklık yanında birçok başka parametreye bağlı olduğu, güçlendirilen binalarının yeterli performansa sahip olabileceği, ağır kusurlara sahip perdeli yapıların dahi toptan göçme yaşayabileceği, yüksek beton dayanımına sahip yapılarda da önemli hasar oluşabileceği, esnek yapılarda önemli taşıyıcı sistem hasarı olmasa bile ağır mimari hasarlar oluşabileceği, betonarme orta ve ağır hasarlı binaların daha çok 4-5 katlı binalarda yoğunlaşması, tekniğine uygun yapılan kerpiç çok katlı yapıların dahi depremi hasarsız atlatabileceği, dolayısıyla yıkımın ana sebebinin mühendislik ilkelerine uyulmaması olduğu şeklinde sıralanabilir.
Dökümanı indirmek veya çevrimiçi okumak için tıklayın.
4. 19 Mayıs 2011 Simav Depremi ve Yapı Hasarı Raporu(İMO Afet Müdahale Hazırlık Kurulu)
Dökümanı indirmek veya çevrimiçi okumak için tıklayın.