Bu yazımızda “Art Deco” tarzının karakteristik özelliklerini, mimarideki etkisini sizlerle beraber inceleyeceğiz.
Yaşam alanlarımız tarzımızdan kişiliğimize kadar bizden birçok izler taşır. Kimi insanlar evinde rahatlığı ön planda tutarken kimi insanlar ise şıklığı tercih ederler.
Peki bu ikisinin bir arada olması mümkün müdür ?
Art Deco Akımının Ortaya Çıkışı
Art Deco tarzı I.Dünya Savaşı’ndan sonra Art Nouveau akımının aldığı isimdir. Dekoratif sanatlardan mimariye moda, sinema ,ürün tasarımına kadar birçok alanda etkili olmuş ve hızla yaygınlaşarak uluslararası bir nitelik kazanmıştır.
Zarif ve çekici olan bu tarz, Art Nouveau’dan farklı olarak el emeğine değil sanayiye dayalıdır. Art Nouveau’nın aksine Art Deco stili akma biçimli, geometrik şekilli ve simetriktir.
Art Deco Akımının Karakteristik Özellikleri
Bu dekorasyon stilinde soğuk ve pastel renkler bolca bulunur. Parlak yüzeyler, altın ve bronz detaylar tarzın olmazsa olmazlarını oluşturur. Deri ve kadife detaylar yaşam alanınızda sofistike bir hava yakalamanızı sağlar.
Bu stilde 1920’nin mobilyalarının etkilerini görmek de pek tabi mümkündür. Bu dönemde bazı mobilya ve aksesuarlar büyük ölçekte ve kimi zaman özel tasarım olduğu için mekanda çok yer kaplayan parçaları görünce şaşırmamak gerekir. Çizgiler ve kareler, piramitler ve zikzaklarla birlikte bu parçalarda sıklıkla görülür. Siyahla kombine edilmiş cesur renkler ve canlı tonlar, birçok Deco işinde belirgin bir şekilde görülür.
Akımın diğer karakteristik öğeleri arasında; çıplak kadın figürleri, geyik, antilop ve ceylan gibi hayvanlar, yapraklar ve güneş ışınları motiflerini görüyoruz.
İç Mimaride Art Deco Etkisini Yakalamak
- Lüks İzlenim: Evinizde istediğiniz çekiciliği yakalamak için bol miktarda metal, bronz, paslanmaz çelik ve krom gibi iç mekanı kaygan ve yansıtıcı gösterecek malzemeler, aynı zamanda inci, deniz kabuğu, cam gibi doğal malzemeler de kullanarak mekanınızda zarif ve lüks bir hava yakalayabilirsiniz.
- Renk Kullanımı: Renk kullanımı kontrast ilkesine dayanmaktadır. Bu akımda genellikle bronz, siyah, altın ve kahverengi tonları yer alır. Bu iddialı renkler doğru kontrastta uygulanırsa mekana klasik bir hava katacaktır. Genel olarak, koyu ve açık tonlar birlikte kullanılır. Beyaz ve siyah, beyaz ve mor, altın ve kırmızı, altın ve siyah, beyaz ve kahverengi gibi. Bununla birlikte yeşil, beyaz ve bej gibi ara tonlar da mekanı doğru oranda modernleştirecektir.
- Doğru Mobilya Seçimi: Koltuklarda oval köşeler, ahşap oymalar yaygın olarak kullanılır. Geometrik desenli halı , yastık ve perdeler, kadife kumaşlar, deri kullanımıyla da bir bütünlük sağlanabilir.
- Ayna Kullanımı: Büyük ölçekli aynalar mobilyalarınızla güzel bir uyum yakalayarak mekanın daha ihtişamlı görünmesini sağlar.
- Döşemeler: Yüksek parlaklığa sahip vernikli döşeme, art deco iç mekan tasarımında çok iyi bir etkiye sahiptir ve koyu renkli ahşaplarda cilalı parke döşeme, son derece çarpıcı görünecektir. Eğer döşemeleri değiştirme şansınız yoksa, zeminde büyük ve geometrik desenli halılar tercih edebilirsiniz.
- Aydınlatma Ve Tavan: Genellikle etrafında daire şeklinde bir desen ve ortasında geniş bir avize konumlandırılır. Yüksek tavanlarda resim ve sıva tasarımları görebiliriz. Büyük alanlarda gösterişli bir aydınlatma elemanları tarihi görünümlü şamdanlar seçebilirken küçük alanlarda modern ve çizgisel aydınlatma elemanlarıyla aynı etkiyi yaratabiliriz.
- Sanat Eserleri Kullanımı: Art Deco’nun olmazsa olmazlarından biri de sanat eserleridir. Örneğin ilgi çekici bir heykel, koltuğunuzla büyük uyum yakalayarak evinizin daha entelektüel bir görünüme kavuşmasını sağlayabilir. Bunun yanında duvarlarınızda çok sayıda ve farklı boyutlarda koyu renkli yağlı boya tablolar kullanarak bu akıma evinizde hayat verebilirsiniz. Genellikle gösterişli ve ağır bir stil olarak tanımlansa da huzur ve konforu da içinde barındıran bu tarz, II. Dünya Savaşı’ndan sonra popülerliğini kaybetmesine rağmen, altmışlı yıllarda tüketim kültürüyle birlikte tekrar canlanıp kısa sürede popülerleşmeyi başarmıştır.
KAYNAKLAR / SOURCES