Şantiye şefliği yaptığım yıllarda şunu gördüm:
Bir şantiye şefinin, yaptırım gücü emrinde çalışanların maaşını alıp almamalarına bağlı.
İstediğiniz kadar liderlik özelliğiniz olsun, istediğiniz kadar yöneticilik özelliğiniz olsun, istediğiniz kadar karizmatik olun, istediginiz kadar iyi olun, istediğiniz kadar kötü olun, santiyedeki yaptırım gücünüz, işçilerin parasını alıp almaması ile orantılıdır.
Şantiye şeflerini çalışanlar işveren temsilcisi olarak görür. Ama aslında şantiye şefi de maaşlı elemandır, oda ücretini aynı yerden almaktadır. Herkes maaşını düzgün alıyorsa, şantiye ortamı insanca yaşamaya uygun koşulları sağlıyorsa, şantiye şefini herkes dinler, otorite tam olarak sağlanır. Şantiye şefide dahil tüm çalışanlar sadece işe konsantre olurlarsa, başarı gelmektedir. İş haricinde parasal mevzular gündeme geldiğinde ise başarı düşmekte, ne saygı ne sevgi kalmaktadır. İşin kötü tarafı, ödeme zorluğuna düşen işveren, işçilerle muhatap olma görevini şantiye şefine bırakmaktadır. İşçilerle uğraşma, laf anlatma yükü tamamen mühendisin omuzlarına binmektedir.
Yasadığım olumsuz birkaç tecrübeden sonra, özellikle işçi maaşlarını geç ödemeyi alışkanlık haline getiren firmalar ile calışmamayı prensip haline getirdim. Özel firmalar da çalıştığım yıllarda da seçimlerimde şartlar elverdiği müddetçe buna dikkat ettim. Eğer bir firma, şu yada bu nedenle ilk olarak işçinin maaşını gözden çıkarıyorsa, emin olun o firma iyi niyetli değildir. Ben bunu gördüm. Firmaların bu anlayışı, şantiye mühendislerinde de itibar kaybına neden olmakta…
Ben şahsen, işçi paralarına önem vermeyen firmalar da çalışılması taraftarı değilim. Ancak, işsizsinizdir yada aklıma gelmeyen başka bir zorlayıcı sebep ile karşı karşıyasınızdır, çalışırsınız. Seçim hakkı olduğunda kesinlikle bu tür firmaları seçmemek gerekir…
Ahmet CELIKKOLLU
Insaat Muhendisi
ESKISEHIR