17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin 22. yıldönümünde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener açıklamalarda bulundu.
0.2 büyüklüğündeki depremleri bile tespit edebildiklerini söyleyen Prof. Dr. Haluk Özener, “1999 depremi sırasında bizim sadece 30 tane deprem izleme istasyonumuz vardı. Dolayısıyla depremi belli bir büyüklüğe kadar tespit edebiliyorduk. 1999 depremi sonrası gerçekleşen projelerle bugün Türkiye’yi 476 farklı sensörle 7 gün 24 saat takip edebiliyoruz. Aynı zamanda Marmara bölgesinin deniz tabanına yerleştirmiş olduğumuz sismik istasyonlarla 0.2 büyüklüğündeki depremleri dahi tespit edebiliyoruz. Aynı zamanda GPS gözlem istasyonlarımız var. O istasyonlarla yer kabuğundaki hareketleri milimetre hassasiyetinde tespit ederek, hangi faylarda ne kadar enerji biriktiğini ve ne büyüklüğünde depremler olabileceğini ön görebiliyoruz” dedi.
Deprem zamanı verme şansımız yok
Depremin ne zaman oluşacağını söyleme şanslarının olmadığını bildiren Prof. Dr. Haluk Özener, “Vatandaşların bizlerden beklentisi depremin nerede ve ne zaman olacağı yönünde oluyor. Ancak biz sadece biriken enerji kapsamında hangi bölgelerde ne büyüklükte deprem olabileceğini söyleyebiliyoruz. Zaman verme şansımız yok. Böyle bir teknoloji dünyanın hiçbir yerinde yok” dedi.
“ERZİNCAN YEDİSU SEGMENTİ VE DOĞU ANADOLU’DA BAZI BÖLGELER DEPREM TEHLİKESİ ALTINDA”
Prof. Dr. Haluk Özener açıklamalarına aşağıdaki şekilde devam etti
“Diri fay haritasına baktığımızda Türkiye’de 550 civarında aktif fay bulunuyor. Bunlar tespit edilebilen faylar, bir de tespit edilemeyen faylar var. Dolasıyla Türkiye’nin birçok yeri deprem tehlikesi altında. Yani Türkiye’nin herhangi bir yerinde deprem olması sürpriz değil. Ancak kuzey Anadolu fayının 1939 Erzincan depreminden sonra depremlerin batıya doğru bir göçü var. Bu göçün Marmara Denizi’ne kadar geldiği tespit ediliyor. Bir de 1912 Şarköy Mürefte Depremi var. Dolayısıyla aradaki boşluğu bir Marmara Denizi boyunca yaklaşık 130 kilometrelik bir alanda sismik boşluk olarak değerlendirebiliyoruz. Erzincan Yedisu segmenti ve Doğu Anadolu’da bulunan belli bölgeleri uzun süredir deprem üretmiyor. Bu bölgelerin deprem tehlikesi altında diyebiliriz.”
“Olası Marmara Depremi 7’nin Üzerinde Bekleniyor”
Türkiye’de 7’nin üzerinde deprem üretebilecek fayların bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haluk Özener, “Olası Marmara depreminin 7’nin üzerinde olması bekleniyor. Burada önemli olan depreme ne kadar hazır olduğumuz. Bu noktada hem vatandaşa hem de karar vericilere önemli yollar düşüyor. Türkiye’nin depreme yüzde yüz hazır olan bir ülke olduğunu sanmıyorum. Ancak deprem olduğunda dünyanın en gelişmiş ülkesi de olsa can ve mal kayıpları olabiliyor. Aynı zamanda vatandaşlarımızda bilinç olarak bir eksiklik var. Çünkü kaderci bir milletiz. Hep ‘Allah korusun’ deriz ama Allah’ta insana bir akıl vermiş. Allah’ın vermiş olduğu bu aklı da kullanmamız lazım” dedi.