Öncelikle bu yazıyı yazmak o kadar zor ki bunu belirtmeden başlayamayacağım. 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin üzerinden tam 17 yıl geçti. Yasalar değişti, müteahhitler değişti, yapılar daha güvenli mi tartışılır. Ancak unuttuğumuz bir gerçek var DEPREM. Deprem ülkemizin bir gerçeği. Sadece Gölcük’te, Marmara’da, Ege’de, Doğuanadolu’da değil ülkemizin her köşesinde yaşanan ve yaşanabilecek bir gerçek.
Diğer bir açı ise deprem ve inşaat mühendisliği. Sonuçta yıkılan yapıların hepsi bir mühendisin elinden geçiyor yada geçtiği düşünülüyor. Bu nedenle bizlerin yani inşaat mühendislerinin şapkayı önümüze koyup düşünme zamanımız geldi, geçmiş veya gidiyor. Yapıların inşasında deprem ön görüleri malum ama müteahhitlik açısından bakarsak her yapının bir maddi karşılığı var. Buda bizleri mühendislik ilkesine itiyor minimum maliyet maksimum fayda. Faydanın karşılığı ise para. Peki ya geçmişte yaşadığımız depremlerin sonucu? Can kaybı, mal kaybı vs. vs. Yıllar geçiyor, yapılar değişiyor, kişiler değişiyor ancak görünen o ki gerçek değişmiyor…
Daha önce sizlerle Nasıl Yapılır? başlığı altında bir çok video paylaştık. Bir çok mühendislik harikasını izlediniz. Bu gün ise sizlere Nasıl Yıkıldığını göstermek istedim. Unutmayın çünkü unuttuk, unutturmayın çünkü yarın çok geç olacak. #YarınDepremOlacak ve biz yine birilerini, birbirimizi suçlayacağız. Yarın olmadan unutmadan sadece Nasıl Yapılırı öğrenmemiz adına aşağıdaki linkte Nasıl Yıkılır var.
Saygılarımla değerli meslektaşlarım, değerli sektör çalışanı arkadaşlarım. Depremi unutmayın! Dün, bu gün ve yarın deprem her an var… Sesimi duyan var mı?#YarınDepremOlacak deseler ne yapardınız?