“2020 yılı sonu itibarıyla 55’i entegre 76 tesis ve yaklaşık 115 milyon ton kapasiteyle Avrupa’nın en büyük ve dünyanın beşinci büyük üreticisi olan Türk çimento sanayisindeki kurumlar, pandemi döneminde bile ülkemiz için katma değer üretmekten hiçbir zaman geri durmayan stratejik öneme sahip sektörün dönemsel gelişmelerde hedef gösterilmesi kolaylığından vazgeçilmelidir.”
“Çimentonun birinci sınıf bir yapının tüm maliyeti içindeki payının yaklaşık %3 düzeyinde olduğu gerçeğinden hareketle “inşaat sektöründeki fiyat artışlarının çimento sektörüyle ilişkilendirilmesi gerçeği yansıtmamaktadır.”
“Çimento Sektörü olarak, yıllara dayanan azim ve fedakarlıklarla, iç pazarda yakaladığımız istikrarlı ivmeyi korumak ve yurt dışı pazarlarda üstlendiğimiz kritik rolü sürdürebilmek için elimizi taşın altına koymaktan hiçbir zaman çekinmedik. Salgın döneminde de üretime ara vermemek ve inşaat sektörünün devamlılığına her zamanki gibi katkı sunmak adına büyük çaba gösterdik. Yüksek maliyet artışlarından kaynaklı büyük fiyat baskılamasına maruz kaldığımız dönemlerde dahi Türkiye’ye katma değer yaratacak çalışmalara imza atmaktan çekinmedik.”
Ülkemizin üretmeye, değer yaratmaya, kazanmaya ve kazandırmaya her şeyden daha fazla ihtiyaç duyduğu böyle bir dönemde, İnşaat Sektörünün iş bırakma/grev yapma senaryosu üzerinde durması, üstelik bunu da Çimento Sektörüne mâl etmeye çalışması oldukça üzücüdür. İnşaat Sektöründe yaşanan sıkıntıların nedeni olarak sektörümüzün hedef gösterilmeye çalışılması, makul görünmemektedir.
Açıklamanın tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.