Mühendislikte 3E Kuralı Nedir? Mühendislikte genel itibari ile baz aldığımız 3 önemli husus vardır. Bunlar bir projeyi hayata geçirirken dikkate aldığımız; projelendirme aşamasından, kullanılacak malzemeye kadar her kalemde göz önünde bulundurduğumuz 3 önemli etkendir.
Bu etkenlerin kendi aralarında öncelik sıraları mevcuttur. Emniyet, ekonomi ve estetik bu 3 değer yaptığımız inşaatlarda önemli yer teşkil eden kısımlardır. Mühendislikte 3E kuralına birlikte göz atalım.
İçindekiler
Emniyet
Mühendislikte 3E kuralında ilk sırada tabii ki de emniyet gelmektedir. Her ne inşa edersek edelim evvela sağlam ve güvenilir olmalıdır. İçinde rahatla ve güvenle yaşayabileceğimiz yahut çalışabileceğimiz bir alan teşkil etmelidir. Bir yapı tasarlanırken ya da yapılırken yönetmeliklerle belirlenen asgari güvenlik koşullarına uyması esas koşuldur.
Eğer yapacağımız yapı emniyet şartlarını sağlamıyorsa diğer iki hususa bakılmaksızın inşaat devam etmez ya da başlanılmaz. Emniyet koşulları sağlanana kadar projelendirme yeniden yapılır. Estetik ve ekonomik olsa dahi böyle bir yapı bizim için risk teşkil edeceği için kabul görmez.
Güvenli Tarafta Kalmak
Mühendislikte emniyetli tarafta kalmak diye bir tabir vardır. Çoğunlukla emniyet değerlerini kontrol ederken güvenli tarafta kalmak adına 1.25 ile değerleri çarparız. Bu bize emniyetli tarafta güvenle kalmamız için yeterli değerleri gönül rahatlığı ile sağlar.
Bir yapının sırf emniyetli olması için devasa kolon, kiriş boyutlandırması yapılmaz. Bu noktada işin içine mühendislik girer. Kara düzen ya da kaba mantıkla değerler ve eleman boyutları büyütülmez.
Misal olarak bir kolon boyutu 40 – 40 cm boyutlandırıldığında güvenli tarafta kalınıyorsa burada 50 – 50 cm boyutunda kolon inşa etmek daha sağlam bir yapı anlamına gelmez.
Daha fazla beton, daha fazla demir kullanılacağı için ekonomiklik şartının dışına çıkılır. Aynı zamanda gereksiz kaynak kullanımı yapılmış olacağı için israfa da girmiş olur. Yani mühendislikte 3e kuralı dediğimiz olay burada devreye giriyor.
Ekonomi
Emniyet şartını sağladıktan sonra karşımıza çıkan ikinci husus yapının ekonomik olmasıdır. Sadece emniyet şartını sağlamak için devasa boyutlandırmalar ve uçuk maliyetlerden kaçınmalıyız.
En güvenli yapıyı en uygun maliyet ile sürdürebilmek bir mühendislik becerisi ve gayreti ister. Hatta bu konu da mühendislik nedir diye sorulunca Demir Yolları İnşaat Mühendisi Arthur Mellen Wellington bu soruya şöyle cevap vermektedir:
“Beceriksiz birinin iki dolara kötü yaptığı bir şeyi bir dolara iyi yapma sanatıdır.”
Bizimde anlatmak istediğimiz olay tam olarak budur. Mühendislik demek en güvenli yapıyı en düşük bütçe ile yapabilme sanatıdır.
Estetik
Mühendislikte 3E kuralından ikisine detaylıca değindik ve bizim için ne kadar önemli olduklarından bahsettik. Diğer iki kıstasa göre daha çok arka plana atılan 3. kuralımız ise estetiktir.
Neden arka plana atıldığına biraz değinelim. Mühendis dış görünüş için estetik kaygı taşırsa eğer ortaya emniyetsiz yahut yüksek maliyetli yapılar çıkar. Mühendislik evvela kullanıma ve amaca uygunluğa dikkat eder.
Şöyle bir örnek verelim:
Çok güzel görünecek ama insanların pek kullanmayacağı ya da yeterince yararlanamayacağı yapılar ve kullanım alanları inşa etmek yerine belki estetik olarak daha kötü ama amaca yönelik kullanılabilirliği yüksek yapılar ve alanlar inşa eder.
Tabii estetik yapı kullanıma uygun yapı değildir diyemeyiz. Burada anlatmak istediğimiz bu bizim yani mühendislerin işi değildir. Estetik kaygı taşımak ve estetik tasarımlar ve kullanım alanları oluşturmak mimarlık alanının işidir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi öncelikle emniyet ve ekonomiklik sağlandıktan sonra bizim için estetik gelmektedir. Peki bir mühendise göre estetik özellikler ya da estetik dokunuşlar nelerdir?
Mühendis İçin Estetik
Üniversitede bir hocamız şöyle bir örnekler vermişti: “Mühendis için estetiğe, yüzer bir merdiveni örnek verebiliriz.” Yüzer merdiven görünüş itibari ile göze hitap eder. Ancak sahanlığın mesnet noktası olmadığı için kendi başına ve üzerindeki hareketli yüklere rağmen insanlara uzun yıllar hizmet verebilmesi için mühendislik hesabı ve becerisi gerekir.
İşte bu nokta da işin içine yine mühendislik çabası girer. Zira yüzer merdiven hesabı normal merdivenlerden daha karmaşıktır ve daha dikkatli olarak hesaplanıp çözümlenmelidir.
Kısacası mühendislikte 3e kuralını şöyle sıralayabiliriz:
Emniyet>Ekonomi>Estetik
Mimarlıkta 3E Kuralı
Bir şey dikkatinizi çekti mi? Yazımızın başından beri sürekli olarak mühendislikte 3e kuralı dedik ve bunun üzerinden gittik. Mimarlıkta 3E kuralı bizim sıralamamızdan biraz daha farklılık gösterebiliyor. Mimarlıkta estetik kaygı en başta geldiği için esas olan emniyetli yapıyı en estetik şekilde tasarlayıp inşa etmek. Ekonomiklik şartı burada göz ardı edilebiliyor.
Emniyet>Estetik>Ekonomi
Peki sizce mühendislik açısından estetik nedir ya da örnekleri nelerdir? Yorumlar kısmına yazarak bizimle paylaşmayı unutmayın.
“Bilgi paylaştıkça çoğalır.”
Esen Kalın.
Mühendislik ile ilgili diğer yazılarıma aşağıdaki bağlantılara tıklayarak ulaşabilirsiniz.