Machu Picchu Antik Kenti, Peru’nun Cusso şehrine 88 km mesafede olan, günümüze kadar varlığını koruyan İnka antik şehridir. 2007 yılında dünyanın yeni yedi harikasından biri olarak kabul edilen Machu Picchu Antik Kenti, Urubamba Vadisi’nin üzerinde And Dağları’nın bir zirvesinde kurulmuştur. Şehir, 1450 yılları civarında İnkalı bir hükümdar olan Pachacutes Yupanqui tarafından inşa ettirilmiştir.
1532 yılında İspanyol istilacılar tarafından işgal edilen şehir, konumu gereği sık ve engebeli dağlar arasında kaldığı için fark edilmediğinden zarar görmemiş ve günümüze kadar korunabilmiştir. Şehrin inşası bittikten kısa bir süre sonra, şehirde yayılan çiçek hastalığı salgını sonucu, şehir terk edilmek zorunda kalmıştır.
Bulunan eski İnka Şehri’nin 200’den fazla merdiven sistemi olduğu bilinmektedir. Bu sistem birbirine bağlı taş yapıların birleştirilmesi sonucu oluşturulmuştur. Şehrin yapımında özel taşlar kullanılmaktadır. Şehrin inşasında kullanılan bu özel taşlar dağın kendi zirvesinde bulunan taşlar değildir. Dağın yakınındaki nehir yataklarından dağın zirvesine taşınarak bir yerleşim yeri kurulmuştur. Taşların raylı bir sistemle dağın zirvesine taşındığı ileri sürülmektedir. Günümüzde 3000’den fazla basamağı hala dayanıklılığını korumaktadır.
Şehrin nasıl kurulduğu ve anlamı yeterli bilimsel bilgilere ve belgelere ulaşılamadığından hala çeşitli nedenler öne sürülmektedir. Bu nedenle şehrin kurulduğunda ilk adı bilinmediğinden günümüzdeki adını hemen yanındaki dağın zirvesinden almaktadır. Şehrin geçimi Machu Picchu dağının eteklerinde kurulan tarım terasları ile sağlanmaktadır.
Yerleşim yeri olarak tercih edilen Machu Picchu’da halk, su kaynaklarına yakın olmakla birlikte tarıma elverişli topraklara da sahip bir bölgede bulunmaktadır. Şehrin inşasının yaklaşık olarak 25 yıl kadar sürdüğü tahmin edilmektedir. Tercih edilen bu bölge her ne kadar verimli de olsa depreme karşı oldukça risklidir. Bu nedenle inşa edilirken ilk önce depreme ve erozyona karşı dayanıklı olması için en altta bulunan surlara ve kayalarla dayanıklılık kazandırılmıştır. Daha sonra bölge bölge ekim alanları belirlenmiş ve yerleşim alanları, üretim alanları için kat kat inşa edilmeye başlanmıştır. Birçok tarihi yapıda olduğu gibi Machu Picchu’da da zirvede inançları için bir tapınak , ölüler için bir mezarlık yerleştirilmiştir.
İnkalar doğayla uyum içerisinde yaşayan ve ona hükmetmektense onu izleyerek, ona inanarak yaşayan ve bu inancı tanrılaştıran bir topluluktur. Bu nedenle doğadan gelen her şeyi kabul edip bir yön belirlemişlerdir. Güneşi, yıldızları ve ayı izleyerek yer, yön ve zaman duygusu kazanmışlardır. Bu nedenle astroloji, tarım ve sulamada oldukça gelişmiş bir topluluktur. Mahsullerini güneşin gördüğü yerlere inşa etmiş ve onları su kaynaklarını daha verimli kullanarak sulamayı öğrenmişlerdir. Kurak bir sezonda ise topladıkları mahsulleri şehrin kuzeye bakan kısmında serin ve kuru kalacak şekilde inşa ettikleri taş evlerde korumuşlardır.
Kaynaklar / References
-
Dünya Mitolojisi
-
Bilgi Demeti
-
GezipGördüm