Kuzey Anadolu Fayı, ülkemizi bir çizgi misali çizen,dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif sağ-yanal atımlı faylardan biridir. Faylar çeşitlerine göre üçe ayrılmaktadır:
1-Eğim ya da Düşey Atımlı Faylar
2-Doğrultu (Yanal) Atımlı Faylar
3-Yan Atımlı Faylar
Yanal atımlı faylar; yeryüzünde 90 dereceye yakın dik bir konumda olan ve yerin içine doğru eğimlenen sadece yanal atımın oluştuğu faylardır. Atımlarına göre sağ ve sol olarak ikiye ayrılır. İnceleyeceğimiz Kuzey Anadolu Fayı (KAF) sağ atımlı faydır.
Kuzey Anadolu Fay Hattı 1100 km uzunluğundadır. Van Gölü’nden Saroz Körfezine kadar uzanır. Tek bir faydan oluşmaz, birçok fay parçasından meydana gelmektedir. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde oluşan depremler ülkemizde en büyük kayıpların verildiği depremlerdir. Ülkemizde KAF harici, iki fay hattı daha yer alır, bunlar Batı Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattıdır.
Peki Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelmiş büyük depremler nelerdir?
Tarihine göre listeleyecek olursam şu şekildedir:
1-)1939 Erzincan Depremi/Büyüklük:8.3/Can kaybı:32962
2-)1942 Niksar Depremi/Büyüklük:6.9/Can kaybı:3000
3-)1943 Tosya Depremi/Büyüklük:7.7/Can kaybı:4000
4-)1944 Bolu Gerede Depremi/Büyüklük:7.5/Can kaybı:3959
5-)1949 Karlıova Depremi/Büyüklük:7.9/Can kaybı:450
6-)1951 Çankırı Kurşunlu Depremi/Büyüklüğü:6.8/Can kaybı:50
7-)1957 Bolu Abant Depremi/Büyüklüğü:6.8/Can kaybı:52
8-)1966 Varto Depremi/Büyüklüğü:6.6/Can kaybı:2394
9-)1967 Bolu Mudurnu Depremi/Büyüklüğü:7.0/Can kaybı:89
10-)1971 Bingöl Depremi/Büyüklüğü:6.8/Can kaybı:878
11-)1992 Erzincan Depremi/Büyüklüğü:7.0/Can kaybı:653
12-)1999 İzmit Gölcük Depremi/Büyüklüğü:7.4/Can kaybı:17480
13-)1999 Düzce Depremi/Büyüklüğü:7.2/Can kaybı:845
14-)2010 Elazığ Depremi/Büyüklüğü:6.0/Can kaybı:41
15-)2011 Van Depremi/Büyüklüğü:7.2/Can kaybı:604
Deprem yukarıdaki verilerde de görüldüğü üzere yıllardan beri ülkemizde vatandaşlarımızın ölmesine yol açmaktadır. Kuzey Anadolu Fay hattının üzerinde oluşan bu depremler haricinde daha binlerce deprem olmaktadır.
Peki depreme ülke olarak ne kadar hazırız? Eski depremlerden dersler çıkardık mı?
Esas tartışılması gereken konular bunlardır. Binlerce vatandaşımızın canını yitirdiği, binlerce vatandaşımızın yaralanarak hem fiziksel hem zihinsel sorunlar yaşadığı, binlerce vatandaşımızın psikolojik travmalara maruz kaldığı ve milyon dolarlık maddi zararın ortaya çıktığı deprem felaketinin bir yenisine hazır mıyız bunu tartışmak gerekir. Örneğin 1999 Gölcük Depreminin resmi kayıtlara geçen verileri şu şekildedir:
Can kaybı: 17480,
Yaralı sayısı yaklaşık 50000,
Hasar gören ev sayısı:285211
Hasar gören iş yeri sayısı:42902.
Ülkemizde özellikle 99 depreminin ardından herkes deprem kelimesinin ne anlama geldiğini en acı hatıralar ile maalesef öğrendi, ancak bu kelimeden ders çıkarmak konusunda halen sınıfta kalmış durumdayız. Özellikle büyük kentlerdeki orantısız ve hızla büyümeler deyim yerinde ise nefes alacak yer kalmamış olması, kentsel dönüşümün amacının dışına çıkarak bir zenginleşme aracı olarak kullanılması, deprem toplanma yerlerinin dahi imara açılması, halen deprem eğitiminin sözde kalması, evlerin büyük kısmında deprem çantası bulunmaması gibi daha birçok madde maalesef bizlerin halen depreme karşı hazırlıksız olduğunun kanıtlarıdır ve bu maddeler arttırılabilir. Bu doğrultuda ülke çapında önemli kararlar alınmazsa ilerleyen senelerde can kayıpları devam edecektir. 99 depreminden bu yana konuşulan olası İstanbul Depreminin uzmanlar tarafından yaklaştığı söylenmesine rağmen halen depreme karşı somut adımlar atılmıyor oluşu atılan adımların ise yetersizliği düşündürücü bir diğer noktadır. Büyük bir bölümü 1.Deprem Bölgesi’nde yer alan ülkemizde umarım bundan sonraki süreçte depreme karşı daha güçlü önlemler alınır.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim, daha önceki yayınlarımı okumadıysanız profilime tıklayıp ulaşabilirsiniz.