Kılıç Ali Paşa Cami
Derya yani denizin üzerine kurulan Kılıç Ali Paşa Cami, İstanbul’da Mimar Sinan tarafından XVI. yüzyılda inşa edilmiş dönemi için önemli bir yapıdır.
İtalyan asıllı Kılıç Ali, Akdeniz’de Osmanlı denizcilerine esir düştükten sonra Müslüman olup Osmanlı hizmetine girer. Göstermiş olduğu başarılarından dolayı Kaptan-ı Derya unvanını alır. Daha sonra Sultan III. Murad’ın huzuruna çıkarak kendi adını yaşatacak bir eser yapmak istediğini söyler. Padişahtan aldığı cevap şu şekildedir: ‘Camiini deryaya kur kendi adın gibi yaşasın‘ olur. Kılıç Ali Paşa bu sözden etkilenerek Cami için çalışmaları başlatır.
Caminin İnşası ve Teknik Özellikleri
Mimar Sinan, Kılıç Ali Paşa’nın bu isteğini gerçekleştirmek için rıhtımı taş, toprak, molozla doldurup temelini kazık üzerine oturtarak inşa eder. İstanbul’un deniz üzerine inşa edilen ilk Camiisi olan 442 yıllık Kılıç Ali Paşa Camii’nin mimarisi tam bir dikdörtgen özelliğine sahiptir. Bu caminin geniş orta sahası ve yan galerilerinin yer aldığı yan sahanlar ve mahfeller ile dört mermer fil ayağı üzerine oturan pandantifli büyük bir ana kubbesi olup, biri mihrap ve diğeri giriş kapısı tarafındaki iki küçük yarım kubbe ile de desteklemektedir.
Ayrıca dört köşede de birer ufak kubbe yer almıştır. Caminin kullanıma elverişli iç zemini 760 m² olup, bir nevi ikinci kat izlenimi vermekte olan üst mahfeller ile birlikte beş bin kişilik cemaat kapasitesi bulunmaktadır. Büyük kubbenin 24 penceresi ile birlikte caminin toplam 147 penceresi vardır.
Geniş kavisli pencerelerdeki camlar üzerine işlenmiş rengarenk motifler ve desenler güneşin isabet ettiği kesimlerde zemine aksetmekte ve bu renk ahengi ayrı bir manzara arz etmektedir. Zemin pencereleri üstünde dikdörtgen şekilli hat panolarının hemen üstünde büyük kemer biçimli ikinci sıra pencereleri çiçek desenli renk renk vitraylarla bezelidir..
Kılıç Ali Paşa Camii ve Külliyesi, geniş bir avlu ile çevrili. Avluya dört ayrı kapı ile girilebiliyor. Avlu ortasında zarif bir kubbe ile örtülü şadırvanı vardır. 16. yüzyıl özelliklerini yansıtan çiçek motifleriyle süslü renkli çiniler dikkat çeker. Kılıç Ali Paşa Camii hat sanatı bakımından da son derece zengindir.
Caminin giriş kısmında üzeri kurşun kaplı, öne meyilli bir çatı ile örtülü, mermer sütunlara dayanan ikinci bir son cemaat yeri vardır. Sonradan büyütülmesi gerektiği anlaşılan bu kısımdaki sütun başlıklarının klasik üslûpta oluşu buranın binanın inşasıyla beraber yapıldığını veya az sonra eklendiğini gösterir. Kılıç Ali Paşa Camii’nin esas son cemaat yeri sütunlara dayanan kemerlerin taşıdığı beş kubbe ile örtülüdür.
Ayasofya’nın minyatürü olarak tasarlanan bu camii, kubbe etrafındaki payandalarıyla birebir benzerlik göstermektedir. Fakat ilerleyen zamanlarda deniz doldurulmaya devam ettikçe Kılıç Ali Paşa Cami rıhtımdan 300 metre geride kalmıştır.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Mimar Merve Murat