İnsan utanıyor…
Sanırım en doğru kelime bu. UTANÇ.
Uzun bir süre bölgede kaldım. Hem kişisel çalışmalar, hem hasar tespit sebeyle.
Bölgeden döndüğümde bende baskın olan tek bir duygu vardı.
Bu duygu Rönesans Rezidans’ın neden devrildiği ile ilgili değildi.
Bu duygu hasar tipleriyle ilgili değildi.
Bu duygu TBDY2018 deki spektrumun yeterli/yetersiz oluşuyla da ilgili değildi.
Bende baskın olan tek duygu UTANÇ duygusuydu.
Düşünün bir kere,
Ya projelendiriyorsunuz, ya denetliyorsunuz, ya yapı izni veriyorsunuz, ya iskan veriyorsunuz, ya görmezden geliyorsunuz yada herhangi bir görev ile o bölgede çalışıyor, imar/şehircilik çalışmalarına bir inşaat mühendisi olarak aylarca yıllarca katkıda bulunuyorsunuz, aile geçindiriyorsunuz. Sonra bir deprem oluyor yine bir inşaat mühendisi olarak bu sefer deprem bölgesinde hasar tespiti yapıyorsunuz. Tezatı görebiliyormusunuz?
Depremden etkilenen vatandaşları görünce bölge insanına saygım biraz daha arttı. İnşaat Mühendislerine hala saygıları var, ellerinde kısıtlı imkanları olmasına rağmen sizi çadırlarında misafir ediyorlar, yemeyip yediriyorlar, içmeyip içiriyorlar. Bu deprem onların misafirperverliklerini yıkamamış tam tersi artırmış. Kıskanmamak mümkün değil, bilemiyorum onlarla nasıl helalleşebiliriz? Helalleşebilirmiyiz?
Peki bu deprem bize yani inşaat mühendislerine diğer depremlerden farklı olarak neyi öğretti?
Beton dayanımının yetersizliğinin yıkıma sebep olduğunu mu öğretti? Hayır bunu zaten biliyorduk, önceden öğrenmiştik.
Yumuşak zeminin depremi büyüttüğünü mü öğretti? Hayır bunu da biliyorduk, önceden öğrenmiştik.
Peki yumuşak kat denilen olayın yapıda hasara sebebiyet verdiğini mi öğretti? Bunu da biliyorduk hem de çok önceden öğrenmiştik.
Peki bu deprem bize yani inşaat mühendislerine neyi öğretti?
Kahramanmaraş depremi inşaat mühendislerine tek bir şeyi öğretti/öğretmeli: UTANMAYI…
Ahmet ÇELİKKOLLU
İnşaat Mühendisi
ESKİŞEHİR
0 545 401 95 15