Son günlerde sosyal medya ve basın tarafından gündeme getirilen, İstanbul Kadıköy’de oluşan yapay bir göl oluştuğu ayrıca bu oluşumun google haritalarda da göl olarak gösterildiği gündem oldu.
İstanbul Kadıköy’de Oluşan Yapay Bir Göl
Yıllar önce inşaat yapımı için hazırlanan bir alan inşaatın durdurulması ile uzun zamandır çukur halde beklemektedir. İddia odur ki zamanla bu çukur yağan yağmur suları ile dolmuş ve bir iç göl oluşturmuştur. Konu aslında garip bir hikayeye sahip olsa da oldukça vahim bir durumun habercisi. Yer altı su seviyesinin İstanbul’da ne kadar yüksek olduğunu, herhangi bir deprem vb. sarsıntı durumunda zemin sıvılaşmasının oluşabileceğinin göstergesi. Haberlerde zamanla yağan yağmurun ilgili inşaat alanını doldurulduğu konuşuluyor fakat durumun bundan ibaret olmadığını inşaat mühendisliği eğitimi alan birilerinin çıkıp anlatması gerekiyor.
Yer Altı Su Seviyesi Nedir?
İlmi tabiri ile yer altı suyu seviyesi veya yer altı su tablası olarak adlandırılan, iki zon arasında atmosfer basıncı ile su basıncının eşit olduğu yüzeye yer altı su seviyesi(YAS) denmektedir.
Yeryüzündeki su, boşluklardan yer altına doğru süzülerek öncelikle “vadoz zon” adı verilen bölgeye ulaşır. Vadoz zon (doymamış zon) gözenekleri sıvı fazdaki su ve gaz tarafından doldurulmuş olan yer altı birimidir. Vadoz zonun altında gözenekleri tamamen yer altı suyu ile doldurulmuş olan doygunluk zonu da bulunmaktadır.
Zemin Sıvılaşması Nedir?
Kumların statik yükler altındaki konsolidasyonunun serbest drenaj olduğu kabul edilir. Yani, yük altında sıkışan zemindeki boşluk suyu kolaylıkla (hidrostatik basınç yapmadan) dışarı çıkar. Kum tanelerinin incelerek silt tane sınırına yaklaşması durumunda kumlar serbest drenajlı davranışlarını gösteremezler.
Deprem anında saniyelik sürelerde zemin suyu, zemin boşluklarından hızla uzaklaşamayarak zeminin boşluk suyu basıncını artırarak tanelerle sıvı ilişkisini koparır. Yani tanelerin sürtünmeyle taşıyacakları yük sıfıra düşer. Bu durumda taneler sıvı içinde yüzer konuma gelirler. Bu da temel altındaki zeminin mukavemetini sıfıra düşürüp, yapının zemine gömülmesine ya da yıkılmadan yan yatmasına neden olur ki, buna zemin sıvılaşması denir.
İnşaat Gölü Tehlikenin Habercisi Mi?
Şimdi gelelim ne anlatmak istediğimize aşağıda bahsedeceğimiz örnek gibi bir durumun oluşma ihtimali de oldukça yüksek.
Şekilde görüleceği gibi google haritalardan aldığımız ilgili inşaat göl bölümünün Marmara Denizi ile olan mesafesini gösterir bir A-B kesiti aldığımızda, yer altı su seviyesinin denizle hemen hemen aynı şekilde inşaat gölünde de olduğunu çok rahat düşünülebilir. Bu demek oluyor ki yağmur suyundan çok belki de deniz suyu seviyesi inşaat gölü yüzeyiyle aynı. Sonuç olarak böyle bir durum söz konusu ise deprem durumunda sıvılaşma olacağı düşünülürse, 1999 yılında İzmit Gölcük İlçemizin kaderi ile İstanbul Kadıköy İlçemizin kaderi aynı olabilir. bu ne demek sıvılaşma olursa çok fazla yapı hasar görür, hatta belli bölümü deniz altında da kalabilir. Ayrıca ilgili inşaat gölünün hemen yanının Karacaahmet Mezarlığı’nın olduğunu da hesaba katarsak ilgili bölgenin geçmişte de yerleşime elverişsiz olarak görüldüğü de düşünülebilir.
Tabi ki bu konuda alanında uzman geoteknik mühendislerimizin de görüşlerini belirtmesi çok daha doğru olur. Bu konuda acil araştırma yapılması gerekmektedir. Olası bir deprem durumunda ilgili bölgenin ne hal alacağı konusu araştırılmalı diye düşünüyoruz.
Yük.İnş.Müh. Muhammed DEMİRKOLLU
14.03.2024