İstanbul’da meydana gelen 5.8’lik korkutan depremin ardından Avcılar’da konutları mühürlenen insanlar, ‘hasarlı bina matematiği” ile karşı karşıya kaldı. Evleri boşaltılan ve maddi olarak çıkmaza giren ailelere, Avcılar genelinde müteahhitlerin ‘fahiş fiyatlar’ ile yenileme teklifi ile ikinci bir şok yaşıyor. Vatandaşların birçoğu ise hasarlı binasını bildirmekten çekinirken yetkililerin ilgisizliğinden dert yanıyor.
Silivri açıklarında tam bir ay önce meydana gelen 5.8’lik korkutan depremin ardından gözler, bir caminin minaresinin de yıkıldığı 17 Ağustos 1999 yılında en çok hasarı alan ilçe olan çevrildi. İlçe genelinde yine onlarca ev oturulamayacak ‘riskli’ denilerek belediye ekipleri tarafından mühürlendi. İddiaya göre, mühürlenen evlerde oturan vatandaşlara evlerinin yeniden yapılması için destek verilmiyor. Büyük mağduriyet yaşayan ev sahipleri yıkılacak evlerin yeniden inşaatı için gelen müteahhitlerin metre kare başına 2 bin lira ile 2 bin 500 lira arası rakamlar istemesinden ve birçoğunun bunun ödeyecek durumda olamamasından şikayetçi. Yaşanan olay sonrası başta belediye ve yetkililerin kendilerine imkan sunulmasını isteyen ailelerin birçoğu ise taşınmaya başladı. İlçe genelinde taşınmaların artması ise dikkat çekiyor.
Konuyla ilgili konuşan ilçe sakinlerinden Şükriye Özgül, insanların hasarlı bina matematiği yüzünden çıkmazda olduğunu ve birçoğunun hasarlı binalarını bildirmekten çekindiklerini ifade ederek, “İnsanların birçoğunda ciddi anlamda ‘hasarlı bina bildirimi yaparsam, yıkılırsa binam tekrar inşaatını yapmam zor olur’ anlamında korku var. Aslında neden zor olur anlamına bakarsak hem yerel belediyelerden hem büyükşehir hem de devletten ciddi anlamda bu tarz insanlara destek sağlanması gerekiyor. Çünkü müteahhitler çok fahiş fiyatlar istiyor bunu da biliyorum. Biz de görüştük binamızı yenilesek mi acaba diye düşündük. 2 bin ile 2 bin 500 arasında metrekare başına telaffuz söz konusu. Baktığımız da Avcılar’da ve diğer ilçelerde insanların sosyo-ekonomik durumu belli aslında. Hepimiz maaşlı çalışan insanlarız. Böyle insanları düşündüğünüz de büyük kısmının ev taksitleri de devam ediyor. Tekrar borçlanmak anlamına geliyor bu durum. 100 metrekarelik daire de otursanız bile bahsedilen rakamlar çok ciddi rakamlar” dedi.
Yeni yapılacak binaların da 5 kat üstüne izin olmadığını belirten Özgül, “Bildiğim kadarıyla Avcılar’da 5 kat üzerinde binalara yapı izni yok. Bu 5 katın üzerinde yapı izni ile alakalı düzenlemenin mutlaka getirilmesi gerekiyor. Avcılar ile alakalı bir düzenleme yapılsın. Bu sadece Avcılar Belediyesi’ne bırakılmasın, büyükşehir belediyesi de bu anlamda bize destek olsun” diye konuştu.
Yapı denetim firmalarının verdiği rapor anlaşılmaz
Özgül, insanların mağduriyetleriyle ilgilenilmediğini ifade ederek, “Belediye yetkilileri, sadece geliyorlar ve binaya bakıyorlar, burayı boşaltın diyorlar. Bina sakinine gelip durumun nasıl paran var mı yok mu diye sormuyor. Nerede kalacaksın ne yapacaksın diye sormuyor. Belediyenin sadece yaptığı kendi mimarlarını yönlendirip yıktırmanın derdinde. Millete rapor çıktıktan 3 ay içinde boşaltın deniliyor” şeklinde konuştu.
Yapı denetim firmalarının karot örneği alındıktan sonra verilen raporların anlaşılmaz teknik terimler ile yazıldığını da dile getiren Serkan Özgül, “Millete sayfalarca rapor veriliyor. Bakıyor insanlar anlamıyor bunu. Halka hitap etmiyor halkın dilinden değil” dedi.
Kaynak:İHA