Denetim, İş sağlığı ve güvenliği alanının ana kütlesini oluşturan birkaç ana unsurdan biri ve en önemlilerindendir. Önemine kıyasla pratiğinin doğru bir uygulama zemini bulamaması ise konunun yanlış algılanması ve ele alınmasından kaynaklanmaktadır. Şu an ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği denetimi şemsiyesi altında yapılan faaliyetlerin büyük bölümü usul ve esas bakımından denetim değil, mevzuat referanslı pasif gözlem çalışmasıdır.
“Gözetim, denetimin bir alt başlığıdır.”
İşletmelerdeki iş sağlığı ve güvenliği süreçlerine yönelik yapılan mevzuat referanslı pasif gözlem çalışmaları, denetim faaliyeti olarak kabul edilmektedir. Burada ciddi bir algısal sapma ve yanılgı söz konusudur. Mevzuat, işletmelerin sürdürülebilir bir iş sağlığı ve güvenliği sistemi kurabilmesi için ana ve asgari koordinatları veren yasal bir kaynaktır. Bu koordinatların belli bir düzende sistemleştirilmesi ve sürdürülmesi ise işletmelerin ödevleri arasındadır. İşletmelerin buradaki asli görevi bu koordinatlar ışığında bir sistem kurmaktır.
“Sistemin olmadığı yerde denetim de olmaz!”
Mevzuat, teori yahut bir sistem değil, potansiyel bir iş sağlığı ve güvenliği sisteminin referans alabileceği koordinatları içinde barındıran direktifler dizgesi, manzumesidir. Ve bu dizge, referans alınabilecek birçok unsurdan yalnızca bir tanesidir. Referans bir unsura ait parçaların herhangi bir işletmede varlığını saptamak farklı bir konudur; bu referans unsura ait parçaların ilgili işletmede bir bileşen haline getirilip getirilmediğini sorgulamak bambaşka bir konudur.
İş sağlığı ve güvenliği denetiminin ilk ayağı, işletmenin konuya yönelik bir amacının ve politikasının olup olmadığını saptamaktır. Bunların varlığı sabit ise şayet bu somutların formüle edilerek hayata geçirilmesini sağlayacak olan sistemin varlığı sorgulanmalıdır. İşletmede varlığını sürdüren bir iş sağlığı ve güvenliği sistemi var ise bu durumda kurulu sistemin, kuruluş gayesine ve hedeflerine yakınlık oranı saptanır. En yalın haliyle iş sağlığı ve güvenliği denetimine yaklaşımı ve pratik uygulamasını böyle ifade edebiliriz.
Yanlış yürütülen denetim süreçlerinin kendi içinde doğru bilinen bir yanlışı ise denetimin olumsuz durumlara odaklanması gerektiğidir. Burada ciddi bir usul hatası vardır. Bu yaklaşım, pratikte sadece uygunsuzluklara odaklanmış bir somut olarak hayat bulmakta, varlığını uygunsuzluk raporları ismiyle ve geniş çapta bir yaygınlıkla sürdürmektedir. Bir denetimin, istenen, beklenen sonuçları verebilmesi ve denetlenen olgunun tam manasıyla anlaşılabilmesi için asgari olarak şu dört başlığı içinde barındırması gerekir.
- Doğru uygulamalar
- Doğru başlamış, devam etmeyen, yarım kalmış uygulamalar
- Yanlış uygulamalar
- Hiç yapılmayanlar
Bu başlıklar üzerinden yapılan bir denetim, bütünü anlamaya çalışmak, işletmenin zayıf – güçlü, avantajlı – dezavantajlı vb. yanlarını ortaya koymak için temel ilkeleri içermektedir. Her başlık farklı bir bulguya ulaşmayı sağlar ve işletmeye ait hangi dinamiklerin harekete geçirilmesi gerektiği ile ilgili net ipuçları verir. Bir şeyin yarım bırakılması ile yanlış yapılması yahut hiç yapılamaması arasında çok büyük farklar vardır.
Konuyla ilgili detaylı bilgiye İş Sağlığı ve Güvenliğinde Doğru Bilinen Yanlışlar isimli kitabımızdan ulaşabilirsiniz.