Türkiye’de istihdamın yaklaşık olarak %7,5’i yapı işlerinde çalışmaktadır. Ölümlü iş kazalarında ise neredeyse %35’i yapı işlerinde gerçekleşir ve bu kazaların %30’luk kısmı yüksekten düşme veya yüksekten cisim düşmesi sonucu gerçekleşir. Yine istatistiklere bakıldığında, her 3 inşaat işçisinden 1’i iş kazası geçirmektedir.
Peki iş kazalarının sebebi nedir? Tabi ki İNSAN.
Kazaların 4 ana nedeni şu şekilde sıralanabiliyor;
- Görmedim 2. Düşünemedim 3. Bilmiyorum 4. Acelem Vardı
Bu nedenlerin detayına indiğimizde ise, iş kazlarının kişi odaklı olduğu ortaya çıkıyor. Yani kişi önce kendisi için iş sağlığı ve güvenliğini kabul etmek zorunda kavramı ortaya çıkıyor. Dış etmenler yani kazaları önlemeye yönelik etmenler( eğitim, bilgilendirme, uygulama,kişisel koruyucu donanımlar,… vb. ) olabileceği gibi, kazalara sebebiyet veren etmenler (iş yeri baskısı vb.) de olabiliyor. Her ne açıdan bakılırsa bakılsın sonuç kişi bazlı yerleştirilecek iş güvenliği kültürünün tüme uyarlanması olarak ortaya çıkıyor.
Ülkemizde iş güvenliği kültürü henüz oturmamış diyemiyoruz çünkü diyemeyiz çünkü böyle bir oluşum hala gerçekleşmedi. Ertelenen yasal mevzuatlar, patron kulüplerinin istekleri göz önünde bulundurularak hali hazırda bir iş güvenliği kültürcüğümüz taslak aşamasında bulunuyor. Devlet bile hali hazırda neyi nasıl gerçekleştirmesi gerektiğini bilmiyor. Bu noktada da iş kazaları kaçınılmaz oluyor.
Peki çözüm ne diye soracak olursak, çözüm çok basit iş sağlığı ve güvenliğini ana okulunda seçmeli ders olarak okutmak. Ana okulunda seçmeli ders mi olur hayır ama çocuğunuza eğer bireysel olarak veya eğitim kurumları aracılığı ile iş güvenliği bilincini aşılayabilirseniz belki gelecek 30 yıl sonunda bir iş güvenliği kültürümüz oluşabilecektir. Çok acı bir gerçekte şu,dilim varmıyor ama inşaat sektöründe bu süre çok daha geç gerçekleşecek gibi duruyor…
İşte genele baktığımız zaman, bunların hepsi kültürel olarak iş kazası. Önlemek ise bizim elimizde…