Yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla ülke ekonomileri için çoğu zaman bir kaldıraç görevini üstlenen inşaat sektörü son haftalarda mali sıkıntıyla karşı karşıya kalıyor. Ve konkordato talebinde bulunuluyor.
Konkordato İlan Eden Firmaların Çoğunluğu İnşaat Sektöründe
“Konkordato ilan eden 3 bini aşkın şirketin yüzde 75’ini inşaat şirketleri, beton santralleri, yapı malzemeleri satanlar ve hırdavatçılardan oluşuyor. Enerji şirketleri, sağlık kuruluşları, temizlik, hayvancılık-besicilikle uğraşanlar, araç kiralama şirketleri ve ayakkabıcılarla liste uzayıp gidiyor.” Diyen Nedim Türkmen yazısını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde ekonomik kriz değil, psikolojik kriz olduğu iddia edilse de çok ciddi bir reel sektör krizinin içinde olduğumuzu, ticari yaşamın bütün aktörleri biliyor ve iliklerine kadar bu krizi yaşıyor. Hatta bu aktörler krizin daha başında olunduğunu, kışı atlatmanın çok zor olacağının da farkındalar ve endişeleri de her geçen gün artıyor.
Alacaklılarına ve özellikle bankalara olan borçlarını ödeyemeyeceğini gören şirketler, ilk önceleri birer ikişer konkordato talep ederken, artık haftada 50’şer, 60’şarlık gruplar oluşturmaya başladılar.
Türkiye’nin tamamında şu ana kadar ticaret mahkemelerine konkordato başvurusu yapan 3 binin üzerinde borçlu var. Bu liste üzerinde kısa bir çalışma yaptığımda çok çarpıcı sonuçlarla karşılaştım. Listenin yüzde 75’i inşaat şirketleri, beton santralleri, yapı malzemeleri satanlar ve hırdavatçılardan oluşuyor.
Enerji şirketleri, devletten katkı paylarını 1 yıldır alamayan sağlık kuruluşları, yine devletin teşvik primlerini ödemediği hayvancılık ve besicilik ile uğraşanlar, temizlik ve hizmet işi ile uğraşanlar, araç kiralama şirketleri ve son olarak da ayakkabı sektöründeki şirketlerle liste uzayıp gidiyor.”
İflaslar, Konkordato Talepleri ve İntiharlar
Bu acıklı filmi kısaca özetlemek istiyorum. Hükümetin, İmara açılan yeni alanlarla birlikte, memleketin her yerinde inşaat seferberliği başlatıldı. Bakkallar bile inşaatçılığa soyundu. Yolu inşaatçılık, müteahhitlik ile kesişmeyen kimse kalmadı. Memlekette inşaatçı sayısı birden 300 binin üstüne çıktı. “Bu işte çok para var” diyen, cebinde sermayesi olmamasına rağmen, inşaatçılığa soyundu. Sonuç; iflaslar, konkordato talepleri ve intiharlar…
Umarım en yakın zamanda bütün işler tekrardan rayına oturur ve halk rahat bir nefes alır.