İlk 3D yazıcı 1984 yılında icat edilmesinden bu yana son yıllardaki teknolojik gelişmelerle en hızlı büyüyen teknolojilerden biri haline geldi. Başlangıçta çok karmaşık ve pahalı olan bu teknoloji son yıllarda her tür endüstri alanında yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Artık 3D baskıları günlük yaşamda da görmeye başladık. Tıp, otomotiv veya havacılık endüstrisinde birçok başarı elde edildi. Peki 3D yazıcılar inşaat sektöründe ne seviyeye geldi?
24 Saatte Ev!
2017 Şubat ayında Apis Cor şirketi sadece 24 saatte, içinde yatak odası, banyo ve koridor olan iglo tarzı bir ev bastı. 38 m2’lik bu evin yaklaşık maliyeti elektrik, tesisat gibi altyapılar ve sonradan eklenen parçalar –cam gibi- da dahil olmak üzere 10.000 $. Şirketin CEO’su Nikita Chen-iun-tai “3D baskının konut krizine iyi bir çözüm olduğuna inanıyoruz” diyor. ‘Biz önümüzdeki birkaç yıl içinde projenin fizibilitesini göstermek için dünyanın çeşitli bölgelerinde test yapacağız. Böylece, daha fazla inşaat şirketinin bu teknolojiyi benimsemeye başlayacağına inanıyoruz.”
Apis Cor yapılan binaların 175 yıla kadar dayanacak şekilde tasarlandığını iddia ediyor. Bina, sertleştirici katkı maddeleri ile düzenli bir fiber betondan üretiliyor. Bu tam olarak en sürdürülebilir seçenek değil, ancak şirketin daha çevre dostu bir jeopolimer betonla ilk testleri başarılı oldu. Bu yüzden şirket, gelecekte bu malzemeyi güncelleyebileceğini söylüyor.
WASP’ın Evsizlere Çözümü!
Apis Cor’un basılı evinin 10.000 dolar fiyatı ucuz görünebilirken, İtalya merkezli Dünya Gelişmiş Tasarruf Projesi (WASP) “Eremo” isimli ev tasarımıyla bir adım daha ileri çıkıyor. Dünyanın en yüksek 3D yazıcısı olan ve 12 metre yüksekliğindeki BigDelta’yı kullanan WASP, neredeyse sıfır çevresel etki barındıran bir barınak oluşturdu.
Malzeme olarak betondan ziyade, samanla karıştırılmış kil kullanıldı. Bu malzemelerin hem sürdürülebilir hem de yaygın olarak kullanılabilmesi bunu bir adım daha öteye götürüyor. WASP kurucusu Massimo Moretti’nin hedefi ise ‘evlerin uygun bir şekilde üretilmesi için bir araç yaratmak ve bu araçları yoksulluğun olduğu bölgelerde yaşayanlara sunmak.’
Şirketin malzeme konusunda çalışmaları hala devam ediyor ancak, Moretti’nin hala yapacak çok işi var. Şimdiki tasarım oldukça basit bir yapısal kabuk olduğundan, evin tasarımına bir kapı ve çatı eklenmesi gerekiyor.
Amsterdam’da Bir Ev “Canal House”
Bu projelerin çoğu konut krizini çözmenin pratik yönüne odaklanıyor fakat 3D baskının estetik yapısı için söylenecek bir şey daha var. Amsterdam merkezli Dus Architects, 3D baskı evlerini ucuz fiyatıyla birlikte ev sahibi ihtiyaçlarına ve stiline uygun tamamen özelleştirilebilir ev inşa etme yolunda çalışıyor. Şirketin 2014 baharında başlayan “3D Print Canal House” projesi, yeni dijital üretim tekniklerinin, yeni akıllı konut çözümlerine ve dünya çapında uygun fiyatlı mimariye nasıl yol açabileceğini araştırıyor. Firma, yazıcıyı duvar yapısını, dokulu iç cepheyi ve dekoratif dış cepheyi tek seferde basmak için kullanıyor.
Diğer 3D baskı şirketlerinin çoğundan farklı olarak Dus Architects, beton karışımından ziyade % 80 keten tohumu yağı ile üretilen sürdürülebilir bir biyo-plastik ile inşa ediyor. Şirket halihazırda WASP’ın tasarımı gibi geçici barınaklar ya da afet yardımı konutları için uygun bir model olabilecek 8 metrekarelik bir mikro-kabin oluşturdu. Ayrıca, hemen hemen tüm diğer malzemeler geri dönüştürülebilir.
WinSun Binaları
WinSun, 3D baskı teknolojisinde kullanıma uygun betona benzer malzemeler üzerinde çalışan Çinli bir girişimdir. 2014 yılında 3D teknolojisiyle bir ev yapabilmeyi başardılar. Bu teknoloji, prefabrik eleman olarak basılmış yapı bileşenlerine dayanıyor. Daha sonra bu bileşenler sahada montajlanarak yapı tamamlanıyor. Bileşenler yazıcıda 6 metre yüksekliğinde, 10 metre genişliğinde ve 40 metre uzunluğunda baskılanıyor.
Yazıcı, bir nozul vasıtasıyla malzemeyi (harç) katman katman daha yukarıya çıkartıyor. Duvarlar, yalıtım tabakası olarak hareket edecek içi boş diyagonal olarak güçlendirilmiş bir yapı şeklinde basılıyor. Son olarak pencereler ve kapılar binanın duvarlarına yerleştiriliyor. Çatı da kurulduktan sonra son işlemler yapılıp binalar tamamlanmış oluyor. Her bir binanın tahmini maliyeti ise 4.800 $. Çinli geliştirici, önceki evlerde olduğu gibi aynı tekniği kullanarak beş katlı bir bina da inşa etti. Bu bina dünyada 3D olarak basılan en yüksek yapı olarak durmaktadır.
Sonuç olarak;
Şuan 3D baskı teknolojisi hala gelişme aşamasındayken, inşaat sektöründeki devrim potansiyeli oldukça ümit vericidir. Bu teknoloji sayesinde, atık, kirlilik, zaman, işgücü ve maliyet giderek azalacak gibi görünüyor. Özellikle doğal afetlerde yapı ihtiyaçları kısa sürede karşılanabilir. Geleneksel yöntemlerle yapılması mümkün olmayan mimari yapıları da yine bu teknoloji sayesinde görebiliriz. Aynı zamanda Mars’a gidecek kolonilerin konutları da 3D yazıcılarla inşa edileceğini hatırlatmakta fayda var. Gelişmelerle birlikte 3D yazıcı teknolojisini inşaat sektöründe ileride sık göreceğiz gibi.
Kaynak: theculturetrip.com, International Conference on Ecology and new Building materials and products, ICEBMP 2016, apis-cor.com