İnşaat mühendisliği bölümüne yeni başlayanlar için; öncelikle sizlere, sektörümüze ve bölümümüze hoş geldiniz diyerek başlamak istiyorum. Yazının buradan sonraki kısmı, bölümü bilinçli olarak yazıp bu sektöre gerçekten ilgi duyan veya “şu anlık nötrüm ama biraz bakınayım belki severim” diye düşünen arkadaşlarımıza hitap edecek.
Mühendislikleri Sıraladım Bahtımıza İnşaat Düştü!
“Abi ben böyle olacağını düşünmemiştim mühendislikleri sıraladım bahtımıza inşaat düştü“, diyen arkadaşlarımıza hayatta başarılar dileyerek yazıyı kapatmalarını tavsiye ederim. Zira yazımızın buradan sonraki bölümü, ne istediğini bilenler ve hedefleri olanlar için geçerlidir.
“Hedefi olmayan bir gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.”
montaIgne
Mühendislik Nedir?
Sohbetimize mühendisliğin tanımıyla başlamak istiyorum.
Türk Dil Kurumu’na göre mühendis, insanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı çeşitli yapılar; yol, köprü, bina, peyzaj, çevre gibi şehircilik ve imar dışı alanların ilkeleri,bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik,kimya,biyoloji,elektrik, elektronik gibi fen; uçak, gemi, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış,belli bir eğitim görmüş kimsedir. Modern anlamda mühendis, bilim insanlarının ürettiği teorik bilgiyi tekniker ve teknisyenlerin uygulayabileceği pratik bilgiye dönüştüren kişidir. Mühendislik bir sanattır.
Demiryolu Mühendisi Arthur Mellen Wellington‘a göre mühendislik,
“BECERİKSİZ BİRİNİN İKİ DOLARA KÖTÜ YAPTIĞI BİR ŞEYİ BİR DOLARA İYİ YAPMA SANATIDIR.“
Bu yazımızda inşaat mühendisliği bölümüne yeni başlayanlar için teknik olarak çok sıkmadan daha çok bir sohbet tadında bölümü ve sektörü tanıtmayı düşündüğümüz için Mühendislik Dalları konusuna geçiş yapmayacağız. İlginizi çektiği takdirde o yazıya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
İlk Olarak Ne Yapmalıyım?
Eğer bölüme yeni kayıt yaptırmış birisi olarak bu yazıyı okuyorsan şu an için yapılabilecek en makul şeylerden birisini yapıyorsun zaten, için rahat olsun.
İlkokuldan başlayarak almış olduğun 12 yıllık eğitimin neticesinde üniversiteli olmak hep hayalindi ve şu an bir üniversitelisin. Evet henüz kampüsten içeri adımını dahi atamayan bir üniversitelisin. İçinden geçmiş olduğumuz bu zorlu sürecin bir an önce bitmesini temenni ediyorum.
Etrafınızda üniversiteyi yeni kazanmış arkadaşlarınızın bir hayli çaba içinde olduğunu görebilirsiniz hatta belki birçoğu kendince derslere çalışmak için şimdiden notlar indirip kitaplar satın almış olabilir. Hemen belirtmek isterim ki henüz okuldan içeri adımını dahi atmamış bu heyecanlı arkadaşlarımız çok da doğru bir iş yapıyor diyemeyiz. Zira notlar indirip kitaplar almak için önünüzde çok uzun bir zaman olacağını sizler de yaşayarak tecrübe edeceksiniz.
Ben Ne İstiyorum?
Öncelikle bölümünüz hakkında yeterince bilgi sahibi olmanızda fayda var. Daha sonra kendinize bazı sorular yöneltmelisiniz;
- Ben ne istiyorum?
- Bu mesleği gerçekten seviyor muyum ya da sevebilir miyim?
- Bu bölümü gerçekten okumak istiyor muyum?
Cevaplarınızdan birisi, “aslında ben bu bölümü tam olarak istemiyordum, tercih sıralaması yaparken araya sıkıştırmıştım, hasbelkader inşaat mühendisliği denk gelmiş” , şeklindeyse size verebileceğim ilk tavsiye, kendinize seveceğiniz bir bölüm belirleyin ve sınava tekrar hazırlanın. Çünkü 4-5 yılınızı, mezun olduğunuzda sevmeyeceğiniz bir meslek için heba etmeyin hele ki sektör bu durumdayken.
Üniversite 1.sınıftayken bir arkadaş bölümden çok şikayet edince kendisine: “Kardeşim beğenmediysen gelmeseydin insan önceden bir araştırma yapar daha sonra tercihini ona göre yapar.” dedim. Bunun üzerine arkadaşım şöyle yanıtladı: “Valla aslında ben farklı bir mühendislik dalı istiyordum puan sıralamasına göre baştan aşağı sıraladım üniversiteleri, araya inşaatı da yazmıştım en altlarda bu bölüm denk geldi.”
Arkadaşlar bu sayısal loto değil. Yazdım geldi mantığıyla üniversite okunmaz. Hayatın boyunca yapacağın bir meslek bu şekilde belirlenmez.
Vebali Ağır Bir Meslek
Üniversitede sevdiğim bir hocamız bir dersinde şöyle bir şey söylemişti bizlere:
“Bazı yakın arkadaşlarım bana soruyor, hocam çocuğumuzu inşaat mühendisliğine gönderelim mi?”
-Bana bu soruyu soran kişilere bir daha düşünün diyorum çünkü vebali ağır bir meslek. Bakın arkadaşlar. Başka bir meslekte çalışan arkadaşlar isteyerek/istemeyerek en fazla birkaç kişinin canına kastedebilir. Misal bir doktor kasıtlı olarak en fazla 1-2 kişinin canına kastedebilir, şikayet gider tespit edilir ve görevden uzaklaştırılır. Lakin bir inşaat mühendisi, piyasada 25-30 sene çalışır yahut diplomasını kiraya verir herhangi bir problem olmaz. Sonra deprem olur ve bir gecede binlerce kişinin katili olur. Bu sebepten vebali ağır bir iştir eğer bu mesleği yapmak istiyorsa çocuklarınız bir daha düşünsünler bu mesleğin ehemmiyetini iyice kavrasınlar derim.” demişti hocamız.
Mesleğin Öneminin Farkında Mıyız?
Sektörün kötü olması, puan sıralamalarının düşük olması, kontenjanların fazla olması sizi yanıltmasın. Bu meslek bu kadar basite indirgenmişse eğer, burada sistemsel bir sıkıntı var demektir. Bakın, yapıları inşa eden, içinde ailemizle beraber yaşadığımız mekanların statik hesabını yapan bir mesleği bu kadar değersizleştirip ayaklar altına alırsak eğer, üzülerek belirtmek isterim ki içinde yaşadığımız o yapılar da gün gelir bizleri ayakları altına alır. Bugün sanayide arabamızı teslim ederken ustayı iyice araştırıp içimize sinince arabamızı teslim ediyoruz. Peki insan canını emanet ettiğimiz bu mesleğin bir araba kadar değeri yok mu?
Sektör Açılır Mı?
Sektör olarak zor dönemlerden geçtiğimizin farkındayız. Lakin hemen karamsarlığa kapılmayın. Şu bir gerçek ki insanoğlu var olduğu sürece bir şeyler inşa olmaya devam edecektir. Geçmiş yıllarda da benzer olarak dönemsel sıkıntılar yaşanmıştır. Sizler artık birçok şeyin farkındasınız. Bence 4-5 yıla sektör tekrardan eski haline dönecektir. Bize düşen ise geleceğin mühendisleri olarak kendimizi bugünden yetiştirmektir. Evet, mezun sayısı fazla, evet sektör kötü ve de kontenjanlar çok fazla, bunlar yadsınamaz gerçekler kimse inkar edemez. Lakin şu da başka bir gerçektir ki; bu sektörde her zaman için kendini yetiştirmiş ve geliştirmiş kalifiye elemanlara ihtiyaç vardır.
Şimdi Ben Ne Yapmalıyım?
İnşaat mühendisliği bölümüne yeni başlayanlar ve de 2.sınıf arkadaşlar için şimdilik yapılması gereken şeyler bence şunlardır:
- Sanal Şantiye ve benzeri internet sitesi platformlarını takip edip teknik yazılara göz atmak.
- Sosyal medyadan bölüm ile alakalı paylaşım yapan sayfaları takip etmek.
- İnşaat mühendisi kimdir ne iş yapar?
- Ana bilim dalları nelerdir?
- İş alanlarım nelerdir, nerelerde çalışabilirim?
Sorularına tatmin edici cevaplar alıp kendinize yol haritası belirlemek.
Kitap Okumak
Unutmamalıyız ki kitap okumak ufkumuzu genişletir. Bir mühendis olarak olayları kavramak ve hızlı çözümlemek konusunda bize katkı sağlar. Kitaptan kastım teknik olması değil elbette. İlerleyen zamanlarda teknik kitaplar mutlaka okunmalıdır lakin okuma alışkanlığı kazanmak için şimdiden elimizdeki kitapları okuyup bitirmeliyiz.
Arkadaşlar, bizler artık mühendis adaylarıyız. Kendimizi geliştirmek, güncel tutmak zorundayız. Kitap okumak basit bir iş gibi gözükse de insan okudukça fark ediyor ki bir önceki hali ile okuduktan sonraki hali arasında dağlar kadar fark var. Bu konu bence çok önemli o sebepten üzerinde durmak istedim. Unutmamalıyız ki kitap okumayan insan sadece kendi yaşantısına tanıklık ederken, okuyan insan farklı yaşamlara farklı hayatlara tanıklık eder. Elbette ki bu bize olaylara farklı pencerelerden bakmak, beklemediğimiz olaylar karşısında pratik çözümler üretmek için kolaylık sağlar.
Dil Öğrenmek
İnşaat mühendisliği bölümüne yeni başlayanlar için ve de bizler için artık hepimizin malumu dil bilmek kaçınılmaz bir gerçektir. Bu gerçeği ne kadar erken kavrayıp çalışmaya başlarsak o kadar lehimize olur. Yarın mezun olduğunuzda yüksek lisans yapmak isterseniz karşınıza ilk olarak YDS veya YÖK-DİL den alınması gereken puan engeli çıkacaktır. Özel sektörde çalışmak istiyorsanız yine önünüze kaç dili ne ölçüde bildiğinizi soran iş görüşmeleri çıkıyor. Hülasa kafanızı ne tarafa çevirirseniz çevirin sürekli yabancı dil gereksinimini hissedeceksiniz. Dolayısıyla şimdiden yapabileceğiniz ilk çalışma bu süreci değerlendirip yabancı dil öğrenmek yahut geliştirmek.
Gelecek Sizlerin Ellerinde İnşaa Olacaktır
Eğer buraya kadar okuduysanız belki biraz da olsa artık bölümünüzün önemine varmışsınızdır.
İnşaat Mühendisliği 2.sınıftayken ‘Yapı Statiği’ dersi hocamız ilk dersinde hiç unutmuyorum şöyle bir konuşma yapmıştı: “Depreme dayanıklı bir evde oturmanız sizi güvende tutmaz. Çünkü depreme evde yakalanacağınız ne malum. Belki okulda belki markette belki de bir akşam bir misafirlikte deprem gerçeğiyle yüzleşeceksiniz. Onun içindir ki sadece kendi oturduğunuz evin sağlam olması yetmez. Şehrinizdeki hatta ülkenizdeki yapıların sağlam olması gerekir. O yüzden inşa edeceğiniz her binayı yahut yapıtı kendiniz ve aileniz kullanacakmış gibi inşa edin.”
Mesele tam olarak da burada başlıyor işte arkadaşlar. Bizler inşa ettiğimiz yapıları sanki hayatımız boyunca bir daha uğramayacakmışız gibi inşa ediyoruz. Bunun temel nedeni bence mesleğimizin ehemmiyetini tam olarak kavrayamamaktan geçiyor. Sizlere verebileceğim son tavsiye; bu yazıdan sonra yeni bir sekme açıp ülkemizde meydana gelmiş depremlere bir göz atmanızdır. Yürek burkan o görüntüleri izleyin ki bu sizin için bence 1.ders olmalıdır. Gelecek sizlerin ellerinde inşaa olacaktır. O sebepten tekrardan aramıza hoş geldiniz.
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernuş
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun …Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…
Esen Kalın
Muhammet Talha Salman