Birçok inşaat mühendisi ile çeşitli nedenlerle görüşüyorum,
Tespitim şu:
Türkiye deki inşaat mühendislerinin %90’ı yetersiz. Bu tespitimi, aynen burada olduğu gibi, mühendislerin olduğu meclislerde de açık acık gündeme getiriyorum. İnşaat mühendisleri bu tespitimin doğru olduğunu söylüyor. Ama gel gelelim kimse kendini bu yetersiz %90’ın içine sokmuyor. Konuştuğum herkes kendini diğer %10 içinde görüyor. Bunun nedenini de anlayabiliyorum.
İnşaat mühendislerimizdeki en büyük yetersizlik , “düşünme” konusunda. Mühendisler düşünmüyor, daha da kötüsü düşünmeyi bilmiyor. Düşünmeyince, yorumlayamıyor, yorumlamayınca öğrenemiyor, öğrenemeyince çözüm bulamıyor. Oysa mühendis en iyi analitik düşünen kimse olmalı. Mühendislik eğitimi bile analitik düşünce etrafında örülü değil mi?(muhtemelen analitik düşünmek ne demek bilmeyenler var, ama araştırsınlar diye anlamını yazmayacağım).
Düşünmeyen mühendis bilin ki, çözüm bulmada yetersizdir, düşünmeyen mühendis bilin ki statikte yetersizdir, düşünmeyen mühendis bilin ki dinamikte yetersizdir. Kısacası düşünmeyen bir mühendis “hiç” tir.
Düşünme özürlü olan, bu yetersiz mühendisler(düşünce özürlü kavramı “düşünmeyen” anlamında kullanılmıştır) birileri tarafından kullanılmaya elverişli tiplerdir ve kullanılırlar. Objektif olarak baktığımda bu düşünce özürlü mühendislerin her zaman başarısız olduğunu söylemekte mümkün değildir. Basariyi para ile, makam ile özdeşleştirirsek, düşünme özürlü mühendislerin başarılı olanlarına da rastlamamız mümkündür.(epey var). Ancak bu tiplerin belli makama yada belli bir maddi güce erişmiş olmaları onların yetersizliklerini ortadan kaldırmaz.
Bir mühendisin yeterli olup olmaması düşünme kapasitesiyle ilgili bir olgudur. Düşünen/düşünmeyi bilen mühendis , en azından, neyi bilip neyi bilmediğinin idrakindedir ki bu idrak paha biçilemez…
Ahmet ÇELİKKOLLU
İnşaat Mühendisi
ESKİŞEHİR