4 sene boyunca çalıştınız didindiniz, sonunda okulu bitirdiniz ve inşaat mühendisi oldunuz. Okul hayatının bitimiyle birlikte bambaşka bir hayat olan iş dünyasına korkakça da olsa gözlerinizi açarken bilmeniz gereken birkaç şeye değineceğim.
İnşaat Mühendisi, Mezun olduktan sonra değil aslında mezun olmadan önce yapmamız gereken birkaç önemli şey var mesela, ancak belki bölümün getirdiği ağırlık ya da kişisel sebepler bize engel oluyor bunları gerçekleştirmek için. Yazımın bir kısmı hala okul hayatına devam eden geleceğin inşaat mühendisi adaylarına hitap edecek.
Her yerde gördüğünüz ve artık kulağa belki klişe gelen “iyi İngilizce bilen” inşaat mühendisi terimini vurgulamak istiyorum.
Bunu geliştirmek için pek çok yol var, henüz inşaat mühendisi veya uzmanı değilim ancak okul hayatım süresince aldığım mesleki İngilizce derslerinin çok faydasını gördüm. Bununla yetinmeyerek akademik anlamda makaleler inceleyip yeni derlemeler oluşturmak da size mutlaka bir artı katacaktır. Örneğin kiriş, kolon gibi temel terimlerin İngilizcelerini bir yere not edip ara sıra incelemek çok ufak görünen ancak ileride işe yarayabilecek bir aktivite. Keyifli gelmediğini düşünecek olsanız bile buna mecbursunuz, SAP 2000, PLAXIS gibi önemli mühendislik programlarının arayüzleri de İngilizce. Bu temel terim bilgisi de program kullanırken size kolaylık sağlayacaktır.
Dil kısmını hallettik diye varsayıp bir diğer önemli hususa geçmek istiyorum. Her şeyden önce ne yapmak istediğinize en azından 3. sınıfın sonlarına doğru, stajlarınızı da tamamladıktan hemen sonra karar verin. Bu amaç doğrultusunda geliştirin kendinizi. Mesela Geoteknik alanında çalışacaksanız bu alanda kullanılan inşaat mühendisi programları nelerdir öğrenin ve bu programların öğrenci demo versiyonları üzerinde çalışarak kendinizi geliştirin. Üniversitede bir hocamızın mühendislik için tanımı şöyle idi; Mühendis bilginin nerede olduğunu bilen kişidir. Sahiden de öyle. Yapı alanında çalışacak bir mühendisin oturup NetCAD’e kafa yorması ne kadar faydalı bir eylemdir tartışılır. Bir mühendis olarak ileride çalışacağınız alan ile ilgili yoğunlaşmanız sizi büyük bir vakit kaybından da kurtaracaktır.
Bunların yanı sıra inşaat mühendisi için staj da önemli bir konu bence. Hiç sevmediğim o çirkin kelimeyi kullanacağım affınıza sığınarak “naylon” staj yapmayın! 20 iş günü büro, şantiye nerede staj yapıyorsanız sabah 08.30 akşam 17.30 arası bir şeyler öğrenmeye çalışın. Bu gözünüzde büyümesin, özel sektördeki çalışma saatleriniz bu kadar cazip de olmayabilir. Okulumuzun koyduğu staj esaslarına göre yapı ve ulaşım veya hidrolik alanında 2 adet staj yapmak zorunlu idi. Ben tercihimi ulaşımdan yana kullanmıştım. Staj yaptığım yerdeki mühendislerden birinin asfalt laboratuvarından gelen raporu okuyamadığını gördüğümde hayretlere düşmüştüm. Bilmemek kusur değildi ancak 5 senedir aynı işi yapan mühendisin bir kez olsun laboratuvarda neler yapıldığını gidip görmemiş olması, raporları değerlendiremeyişi, o laboratuvarda klasik zemin deneyleri yapıldığını sanması üzücüydü.
Ve gelelim mezun olduktan sonrasına..
Mezun olduktan sonra dil öğrendik ya da öğrenmedik, mesleki programlar çalıştık ya da çalışmadık, staj yaptık ya da yapmadık hepimiz iş bulma telaşına düşeyeceğiz. Bazılarımızın şansı yaver gitmeyebilir, iş sitelerindeki ilanlarda 7 yıl tecrübeli eleman arayışı sürüyor da olabilir, pek çok olumsuzluk ile karşılaşmış da olabiliriz. Ben bunları bire bir yaşamış biri olarak konuşuyorum. Bu sancılı süreç bana ne olursa olsun pes etmemeyi öğretti yine de. Bir iş ilanını incelerken nasıl kriterler istediklerini okuduğumda bende olanları da olmayanları da yazdım aklımın bir köşesine. Bir yol çizdim kendime her genç mühendis gibi, içinde hayaller umutlar ve hedefler olan. Pek çoğu yeni mezun arkadaşım gibi işsizlikten yakınmaktansa işsiz olmamak için ne yapmak gerekir diye düşünüyorum, düşüneceğim ve buna göre çabalayacağım.
Bazen 7 yıl tecrübe arayan iş ilanlarının niteliğine de bakmak gerekir çünkü. Biz medeniyeti inşa edenleriz, biz insanların can güvenliğinden sorumlu kişileriz. Sıfırdan kimse sizi masa başına oturtup haydi projeyi çiz bakalım diyemez, ya da büyük bir inşaatta şantiye şefliği önermez. Hayallerimize giden yolda her şey bizim elimizde.. Bunun bilincinde olmamız ve sevgili Virginia Woolf’un dediği gibi hayalinizin saçının tek bir telinden, renginin tek bir tonundan, elinde gümüş çanak taşıyan bir müdür ya da elinde mezura saklayan bir profesöre itaat etmek için feragat etmemeniz dileğiyle…