Büyüğümüz rahmetli Fevzi Akkaya ağabeyimizin “Şantiye El Kitabı” adlı eserinden şantiyecilere altın öğütler.
Fevzi Akkaya Abimizden Tüm Şantiye Mühendislerine Genel Öneriler
Masa başında acele bir işin bulunsa.. veya .. başka servislerle görüşme zorunluluğun olsa bile, iş başından 15-20 dakika sonra, (daha evvel değil) evvela şantiyeye işinin başına gidip gözden geçirmeyi (ve gözükmeyi) prensip edin.
Kuracağın otoritenin muhabbete dayanır olmasını temin et.
Zamanında bağır ama küfretme, çıkışırken aşağılama, senden takdir bekleyeni pas geçme. Adamına göre muamele gradosunu iyi ayarla, ne kırıcı olsun ne yıvışıklığa müsait olsun.
Emirlerin ve kumandaların yapılabilir olsun.
Ölçü olarak, onun yerine işi kendinin tuttuğunu farz et. (İtirazla karşılaşırsan, göze aldığın bir işde kollarını sıva. İtirazları ebediyen kesersin.)
İnsan kuvvet ve takatini iyi hesap et.
Etrafında dağınıklığa müsade etme, çalıştığın yer derli toplu olsun.
Eğer kumanda ettiğin grup üzerinde bir otorite ve disiplin kurmak istiyorsan evvela kıyafetine dikkatli ol
İyi bir şantiyeci, işini masa başına getirebilendir.
Şantiye resimleri ve projelerinde, maksadı temin eden en basit dizaynı araştırmayı prensip edin. En basitten en temiz işçiliği alırsın. Komplike projelerden aynı temiz işçiliği almazsın.
Projelerinde müsveddelerle uğaşma, boşuna vakit harcarsın, bir neticeye de ulaşamazsın. Halbuki doğrudan doğruya temiz resme geçersen, pabuç pahalıdır, resim üzerinde daha ciddi durur daha isabetli çözümler bulursun.
Eğer bir detay üzerinde araştırma gerekirse, resim üzerine bir şeffaf kağıt zımbala, detayı hallet, kağıdı alta sürerek detayı resim üzerine taşı
Fevzi Akkaya Abimizden Şantiye Şeflerine Öneriler
Prensip olarak şantiyende yapabildiğin kadar fazla iş yap, sırası gelecek diye bekleme
Şantiyeyi dışa karşı zapturapta al. Özellikle meskun yerlerde… (Dikenli tel + bekçi kapıcı + köpekler) tertibi gece gündüz bekçileri tertibinden daha etkindir. (kapıdan ofise telefon çek)
Şantiye şeflerinin ofiste çok fazla işleri vardır. Bir türlü şantiyelerini gezmeye vakit bulamazlar, sinirlenirler…
Çaresi basit :
Ofise girip telefona yapışmadan önce, özellikle sabahları, (işbaşı saatinden 20-25 dakika sonra) evvela şantiyeni dolaş.
Esasen bu dolaşma şarttır. Gezerken göreceksin ki, akşam verdiğin emre, sıkı sıkı tembih ve tariflere rağmen, kuzeyde kazılması gereken çukur güneyde kazılmaktadır.
Eğer önce ofise girersen bil ki akşama kadar çıkamazsın.
Akşam toplantılarını belli saatlerde yap ve kısa tut, fasafiso ile vakit geçirme.
İcap etmedikçe her akşam toplantı yapma. İş vaziyetleriyle ilgili olarak devre devre, haftada bir (haftada iki ve ancak icap ediyorsa her akşam) toplantı yap.
Toplantılarda birer çay ikram etmeyi unutma.
Günlük raporların toplanması zor iştir. Çoğu kaytarırlar ve mazeretleri de her zaman hazırlanmıştır.
Raporları muntazam almak istiyorsan, bunları, işlere uygun bir malzemenin ihtiyaç şartı ile birleştir, bu talep günlük raporun arkasına yazılmazsa karşılanmasın. Bu usul özellikle götürücülerde çok müessirdir.
İlk günlerde bunların işleri biraz aksar, fakat katiyyen yumuşama, üçüncü gün hizaya girerler.
Bağlanmayacak hiçbir malzeme bulamazsan, hiç olmazsa, akşam toplantılarında ikram edeceğin çaya bağla.
Günlük raporları sen kendin teslim al, fakat kıymetlendirmesini seçeceğin genç bir mühendise ver. Bu genç (cost engineer) işi için seçtiğin kimse var ise o olmalı, yoksa şef olarak yetiştirmeyi seçtiklerinden biri olmalı.
Yeni diploma almış yahut diyagramın tecrübesizlik devresinde bulunan genç mühendislerin bu vaziyetlerini göz önünde tut.
Bunları derecelerine göre kontrol altında tutacak, hatalarını zarar vermeden önce önlemeye çalışacak, kritiklerini yapacak, yetişmelerine yardımcı olacaksın.
İşlerini vermeden önce bu mühendislerle bir kere muhakkak görüş: karşılaştıkları problemleri kendi başlarına halle çalışmalarını, tereddütleri varsa sana veya muavinine danışmanın serbest olduğunu; hatalar yapabileceklerini, bundan çekinmemelerini ve gizlemeye çalışmamalarını (hata yapmamanın en emin yolunun hiçbir iş yapmamak olduğunu)
Gençlere çalıştıkları işin hangi safhasından itibaren mesuliyet yükleneceklerini de sarih olarak bildir.
Gençlerin işlerini yakından kontrol et. Kritiklerinin dayandığı sebebleri de bildir.
İş için vereceğin emirleri mühendise ver, formen ve ustalara direk emir verme. Mühendisin bulunmadığı bir zamanda, işe müdahale etmek icap eder, formen ve ustalara direk emirler vermek mecburiyetinde kalırsan, en kısa zamanda bunu mühendise bildir. İşçiden öğrenmesine meydan verme.
Kritiklerini mucip sebeleri ile birlikte yapacağın için bu mühendise bir konversasyon gibi gözükebilir, kritiğin emir kısmını iyi belirt.
Benimsemediğini gördüğün bir fikrin benimsetilmesinde en emin yolun, tornavida ile vira etmek olduğunu unutma !
Mühendisleirni kontrol ederken, yapıları, bilgi seviyeleri, davranışları ve özellikle işle alakaları hususunda bilgi edin.
Fevzi Akkaya Abimizden 25-35 Yaş Arasındaki Genç Şantiyecilere Öneriler
Yapacağın işlerde, can emniyetini sağlamak şartı ile, gerisi için (hata) denilen şeyden korkma. Hatadan korkar, işlere aktif olarak girmez ve insiyatifini kullanmaz isen hiçbir tecrübe edinemezsin.
Nezaretçi gibi işleri uzaktan seyretmekle tecrübe sahibi olmak mümkün değildir.
İşlerinde hata yapmamaya, yapmışsan aynı hatayı tekrarlamamaya çalış
İşlediğin hataların sana sağladığı kıymetli tecrübeleri değerlendir ve istifade etmeye çalış. (Çatanayı batıranı translantiğe kaptan yaparlar.)
Grafiğin birinci devresinde bulunduğun için, problemlerini çözümlemede, evvela bilgi dağarcığına saldırırsın… fakat bu saldırıda, dağarcığındaki bütün bilgiler sana bir sis arkasında, tasnifsiz ve yetersiz gözükür. Tecrübe dağarcığında da fazla bir birikim olmadığından sana cevap vermez.
Ya büzülürsün insiyatifi başkaları alır,
ya da büzülmezsin fakat hatalı yollara saparsın.
Esasında tuttuğun yol yanlış
Mühendislik işin başından itibaren başlamaz, yani evvela bilgi dağarcığına saldırmak hatalı. Her işte prensip olarak şu yolu tut :
İşleri evvela en basit tarafından (At Aklı) ile ele al.
Yani o işe bir at nasıl bakarsa sen de onun gibi bak ve bir karara var.
Şeytanlıklar ve teknik marifetler düşünmeden…
Sonra işin parçalarına geç. Her parçayı ele alışta yine evvela basit düşün, en sonunda mühendislik tarafına başvur.
Bizim at aklı dediğimiz şeye başkaları ‘Aklı selim’ diyorlar, fakat at aklında basitlik de var.
Bütün dünya basitliği arıyor, sen de en basiti aramalısın.
Bu prensip kaidesini iyi anlatmak için bir misal verelim
Şuraya biraz beton dök diyorlar
Beton nedir??…Çakılla kumu karıştırır, çimento koyar, biraz da su ilave edip karıştırırım. Yerine döker malayı çekerim. (At aklı bitti)
Parçalara geçelim : Çakıl ne kadar olsun, kum ne kadar?
Granülometri diye bir şey vardı! (İşte mühendislik tarafı)
Çimentoyu ne kadar koyayım suyu ne kadar?
Su/Çimento oranı ve slamp diye bir şey vardı! (İşte mühendislik)
Ezbere gerek yok, kitaplarını aç… bitti.
Her işte, en basitinden ele almak şartı ile, sırası ile en evvel At aklı, sonra genel mektep bilgileri, en sonunda da mühendislik bilgileri geliyor. Bu bilgileri de sırası geldikçe, teker teker dağarcıktan çekmek lazım, işin daha başında elini daldırıp avuçlamaya kalkma.
Etrafındakilerin fikirlerini yabana atma, yalnız ben bilirim deme, bazen en basit işçi senin altı ayda bulamadığını bulmuştur bile.
Göze mütenasip ve güzel gözüken, aynı zamanda sağlamdır.
Bir iş için vaktinden evvel karar verme. Bekle ve düşün, fakat vakti gelince gecikmeden kararını ver.
Kaynak: insaatgündemi.com