İçindekiler
Ergonomi Nedir?
Ergonomi, çalışan kişilerin kendine özgü fiziksel ve psikolojik özelliklerine uygun olan işte, sağlık ve güvenlik şartlarına uyarak verimli bir şekilde yapabilmesi için ortamın uygunluğunu araştıran bilim dalıdır. İnsanın, makine ve çevre ile uyumunu ön plana alarak insan faktörüne göre çalışma ortamının tasarımını ve düzenini sağlar.
Ergonominin Tarihsel Gelişimi
Ergonomi ile ilgili ilk bilimsel çalışmalar, 1890’lı yıllarda değirmen işlerinde farklı işlerde aynı tip küreklerin kullanılmasını gözlemleyen F.W.Taylor tarafından yapılmıştır. Taylor bu çalışmalarında, farklı işlerde kullanmak için farklı ebat ve ağırlıktaki kürek tasarımları yaparak verimliliği artırmayı amaçlamıştır.
Ülkelerin askeri sahadaki teknolojik rekabeti ile araç ve gereçlerin hızlı bir şekilde üretimleri II. Dünya Savaşı sırasında artmıştır. Bu üretim süreçlerinde insan faktörü dikkate alınmadığı için, ürünler verimli bir biçimde kullanılamamıştır. Bu sebeplerden ötürü, ergonomi alanındaki çalışmalara ağırlık verilmiştir.
Ergonomi biliminde birden çok disiplinlerin bir arada çalışması gerekir. Bu disiplinlerden bazıları şunlardır:
- Anatomist
- Fizyolog
- Psikolog
- Mühendis
- Mimar
- İş Güvenliği Profesyyonelleri
Farklı disiplinlerdeki bu araştırmacılar, yaptıkları çalışmalarla ergonominin gelişmesini etkilemişlerdir. Bu disiplinlerin birlikte çalışmasını sağlamak için İngiltere’de “Ergonomi Araştırma Konseyi”(Ergonomics Research Council) kurulmuştur. İlk kez Murrel 1949 yılında yapılan çalışmaların “Ergonomi” olarak adlandırılmasını önermiştir. Konsey tarafından İngiltere’de yapılan çalışmalar dünyanın ilgisini çekmiştir. Bu çalışmalar, 1964 yılında Uluslararası Ergonomi Derneği (The Ergonomics Society)’nin kuruluşuna vesile olmuştur.
Ergonominin Amaçları Nelerdir?
- Üretimde verimliliği en üst seviyeye çıkarmak ve bunun sonucunda üretim miktarını arttırmak.
- İnsanın çevreye, makine ve alete uyumlu olması ile fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak.
- İnsanların kullandıkları araç ve gereçleri daha da etkin kullanabilmeleri için etkinliklerinin artırılmasını sağlanmak.
- İnsanın can güvenliğinin sağlanması.
- Meydana gelebilecek rahatsızlıkları engelleyerek insan sağlığını iyileştirmek.
İnşaat Sektörü Ve Ergonomi
Ergonominin amaçlarından biri de insanın işini verimli bir şekilde yapabilmesini, çalışması esnasında sağlıklı ve güvenli olmasını, işin, insanın yapısına, ölçülerine, gücüne, kişilik özelliklerine uygun olmasını, her türlü aletin insan yetenekleriyle kolayca kullanılabilir olmasını amaçlar. Bu amaçlara zıt olarak yapılan ergonomik olmayan durumlardan dolayı da iş kazaları gerçekleşebilmektedir.
Birçok sektörde olduğu gibi inşaatta da çalışanların daha verimli olmalarını sağlamak ve dolayısı ile de iş güvenliği tedbirlerinin artmasına sebep olan ergonominin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Evdeki yaşamın daha güvenli, rahat ve dinlendirici olabilmesine katkı sağlamak için ergonomik ürün tasarımlarının da önemi büyüktür. Bu ürünler insanların, hayatlarını sürdürdükleri yaşam mekânlarının, insan için daha uygun halde olmasına çalışır.
Örneğin; aydınlatma, ortamın ısısı, gürültü, hava akımı, iç mekân mahal büyüklükleri gibi çevresel faktörler ortamın ergonomisini etkilemektedir.
Ergonomik Yapı Tasarımı
Mekânın insan psikolojisi üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri vardır. Evimiz, günün yorgunluğunu atabildiğimiz ve vücudumuzu dinlendirebildiğimiz bir yer olmalıdır.
Yeni taze bir güne dinç bir şekilde başlamamız için bu gereklidir. Bu nedenle yapı tasarımlarında işlevsellik ve ergonomiklik ön planda tutulmalıdır.
- Mahallerin iç tasarımlarını yaptıktan sonra bu mahallerin birbiri ile ilişkilerini düşünerek etütleri yapılarak kat planı oluşturulmalıdır. Mekânların birbiri ile ilişkisi dikkate alınmadan tasarlanması yaşayanların sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.
- Odaların dış cepheye bakan cephesi diğer dik kenarın yarısından daha az olmamalıdır.
- Odanın iç kısımları da aydınlık olmalıdır. İçeriye ışığın girmesi sağlanmalıdır.
- Oturma odası, mutfak, yatak odası, banyo, tuvalet, balkon, antre ve koridor mahallerin sadece imar yönetmeliğindeki minimum ölçüler baz alınarak tasarlanması da yeterli bir durum değildir.
- Konut mahal alanlarının boyutları, kullananların sayısı ve ihtiyaçlarına göre yeterli büyüklükte olmalıdır. Bunun mümkün olmaması, insanların sıkıntı çekmesine sebep olacaktır.
- Evin büyüklüğüne bağlı olarak oturma odası, yemek odası ve oyun odası için ayrı mahaller olabilir. Antre, tuvalet, salon, oturma odası, mutfak, balkon ile banyo, yatak odaları, koridor, birbirlerine yakın olmalıdır.
- Tuvalet-lavabo ve banyo kapılarının karşısında salon veya oda kapıları olmamalıdır.
- Evlerimizde hemen kullanılmayan giyecek, yiyecek vb. şeylerin depolandığı kiler/depo alan olmalı ve ortalıkta kullanılmayan lüzumsuz eşyalar bulunmamalıdır.