İş güvenliği uzmanı olabilmek için para verip eğitim alarak sertifika sahibi olan binlerce kişiye Danıştay’tan şok karar çıktı.
Danıştay 10. Dairesi, iş güvenliği uzmanlığının, yapılan işin özelliği gereği sadece mühendis, mimar ve teknik elemanlarca yapılabilecek bir iş olduğuna hükmetti. İş güvenliği uzmanı olabilmek için para verip eğitim alarak sertifika sahibi olan binlerce kişiye Danıştay’tan şok karar çıktı. Danıştay 10. Dairesi, iş güvenliği uzmanlığının, yapılan işin niteliği gereği sadece mühendis, mimar ve teknik elemanlarca yapılabilecek bir iş olduğuna hükmetti. Böylece sertifika alıp iş güvenliği uzmanı olarak çalışmak isteyen 250 binden fazla kişinin bu planları tehlikeye girdi.
Danıştay 10. Dairesi, iş güvenliği uzmanlığının, yapılan işin özelliği gereği sadece mühendis, mimar ve teknik elemanlarca yapılabilecek bir iş olduğuna hükmetti. İş güvenliği uzmanı olabilmek için para verip eğitim alarak sertifika sahibi olan binlerce kişiye Danıştay’tan şok karar çıktı. Danıştay 10. Dairesi, iş güvenliği uzmanlığının, yapılan işin niteliği gereği sadece mühendis, mimar ve teknik elemanlarca yapılabilecek bir iş olduğuna hükmetti. Böylece sertifika alıp iş güvenliği uzmanı olarak çalışmak isteyen 250 binden fazla kişinin bu planları tehlikeye girdi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 11 Ekim 2013’te yürürlüğe giren İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin, bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açmıştı.
Danıştay 10. Dairesi, dava konusu yönetmeliğin dayanağı 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3. maddesindeki “iş güvenliği uzmanı” tanımının Anayasa’ya uygun olup olmadığını inceledi. Daire, “iş güvenliği uzmanı” tanımını, idare denetim, inceleme ve soruşturmayla görevli müfettişleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini öngören yönetmeliğin dayanağı Kanun hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu sonucuna vararak, Anayasa Mahkemesine başvurdu. Gerekçede ise, Türkiye’nin ölümlü iş kazaları konusunda en yüksek orana sahip ülkeler arasında bulunduğu hatırlatıldı. Gerekçede şu tespitler yapıldı; “Görüldüğü üzere, iş sağlığı ve güvenliği, çalışma hayatıyla ilgili teknik bilgi birikimi, teknik uzmanlık gerektiren bir konudur. İş güvenliği uzmanlarının, görevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için şartlarını denetleyeceği üretim alanıyla ilgili teknik bilgiye sahip, konusunun uzmanı, yapılacak işin niteliğine uygun eğitim almış kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir. İş güvenliği uzmanlığı, yapılan işin niteliği gereği teknik bilgi gerektiren bir mesleki faaliyettir.”
İlgili danıştay kararı tam metni pdf olarak buradan indirebilirsiniz.
Kaynak: memurlar.net
Alınan bu karar ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi yorum olarak paylaşabilirsiniz.