İçindekiler
Çimento Esaslı Su Yalıtımı
Çimento Esaslı Yüzeysel Su Yalıtımı Sistemleri Hangi Alanlara Hangi Şartlar Altında Uygulanabilir?
Çimento esaslı su yalıtımı, ilgili sistemlerin hangi şartlar altında, yapıların hangi bölümlerine uygulanabileceğini ilk adımda “Binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği” çerçevesinde değerlendirmek gerekir. İlgili yönetmeliğe göre çimento esaslı yüzeysel su yalıtım sistemleri, toprak ile temas eden düşey yüzeylerde (perde duvar, parapet vb.), basınçlı su etkisine maruz kalmayan yatay yüzeylerde (temel, döşeme, teras çatı, eğimli çatı vb.), ıslak hacimlerin (duş, banyo, tuvalet, hamam vb.) yatay ve düşey yüzeylerinde ve su depoları ve havuzların yatay ve düşey yüzeylerinde genel anlamda kullanıma uygundur.
Toprak Altında Kalan Yüzeylerin Basınçsız Su Etkisi Altında Kalıyor Olarak Kabul Edilmesinin Şartları Nelerdir?
Bu tespit için ilk şart temel ve perdelerin mevsimsel olarak en yüksek yeraltı su seviyesinin üzerinde bulunmasıdır. Bu kriterin yanı sıra, geçirgenlik katsayısı (k) 10‾⁴ m/s’ye eşit veya bu değerden büyük olan zeminlerde uygun drenaj sisteminin yapılması gerekmektedir. Diğer yandan, geçirgenlik katsayısı (k) 10‾⁴ m/s’den küçük olan zeminlerde suyun birikme yapmayarak hidrostatik basınç oluşturmaması şartları aranmaktadır.
Çimento Esaslı Yüzeysel Su Yalıtım Sistemleri Hangi Alanlara Hangi Şartlar Altında Uygulanabilir?
Çimento esaslı su yalıtım sistemlerinin hangi şartlarda uygulanabileceği konusundaki kararınızı vermeden önce diğer kriterleri de dikkatle incelemek faydalı olacaktır. Kullanılacak su yalıtım malzemesinin maruz kalacağı hidrostatik basınç altında su geçirimsizliğini koruyabilmesi gerekmektedir. Uygulama yapılacak yüzey tipinin çimento esaslı sistemler için uygun olup olmadığı detaylıca irdelenmelidir. Seçilecek su yalıtım malzemesi, zemin bünyesinde ve yeraltı sularında bulunan kimyasallara ve gazlara karşı dayanıklı olmalıdır. Kullanılacak ürünlerin, binada oluşabilecek hareketlerden kaynaklı etkileri karşılayabilecek mekanik özelliklere ve/veya çatlak köprüleme kabiliyetine sahip olması gerekmektedir. Son kat olarak kullanılan malzemelerin, rüzgar ve kar yüklerine, dış iklim koşullarına ve UV ışınlarına dayanıklı olması beklenmektedir. Ürünlerin, yeşil çatılarda kök bariyeri olmadan kullanılması durumunda bitki köklerine dayanıklı olması büyük önem arz etmektedir. Kullanılacak su yalıtım malzemesinin su ile sürekli temas halinde çözünmeyeceğinden emin olunması gerekmektedir.
Çimento esaslı yüzeysel su yalıtım sistemleri, uygulandıkları yüzeylere maksimum derecede aderans sağlayarak alt yüzey ile birlikte çalışırlar. Bu yüzden, uygulandıkları yüzeylerin kalitesi ve boyutsal kararlılık özellikleri büyük önem arz etmektedir. Yüzeyde bulunan çatlakların, aşınmış bölgelerin ve bozuk satıhların su yalıtım sistemlerinin performansını olumsuz olarak etkileyeceği düşünülmelidir. Bu durumlar karar verme aşamasında dikkatle değerlendirilmelidir. Diğer taraftan, çimento esaslı sistemlerin sınırlı çatlak köprüleme ve elastik deformasyon kabiliyetlerini dikkate alarak, uygulama yapılacak betonarme elemanların ve yüzeylerin yük altındaki davranışları hassasiyetle incelenmelidir.