Mühendislik denilince mutlaka aklınıza 3E kuralı gelmelidir.
Bunlar;
Peki bunları ne için anlatıyoruz?
İşte geleneksel köprülerden daha hızlı, daha ucuz ve daha iyi bir köprü elde etmeyi sağlayan yeni köprü inşa tekniği.
Viyana Teknoloji Üniversitesindeki İnşaat Mühendisleri (WiTU en Ekibi); uzun çalışmaların sonucu olan bu köprü tekniğini kullanarak bir prototip yaptı. Yaptıkları köprü, Avusturya’da Lafnitz nehrinin üzerinde bulunuyor.
Bu yeni teknikle köprüler çok daha kısa zamanda bitirilebilecek. Nitekim tasarımcı Johann Kollegger, yapı iskelesi kurularak köprü inşa etmenin aylar sürdüğünü, yeni dengeli alçaltma yönteminin elemanlarının iki ila üç gün içinde kurulabileceğini, alçaltma sürecininse üç saat civarında sürdüğünü kaydediyor.
Köprünün Tekniği İse Şöyle;
Köprü kapalı bir şemsiye gibi inşa ediliyor ve sonrasında nihai pozisyonuna gelecek şekilde açılıyor. Sonrasında da oyulmuş kirişler betonla dolduruluyor ve yapının diğer elemanları da yerleştirilip tamamlanıyor.
Yapılan prototip köprünün açıklığı 72 metrelik bir uzunluğa sahip. Her kiriş 50 tonun üzerinde ve oldukça uzun bir süre boyunca dikkatlice ve simetrik olarak indiriliyor. Geleneksel olarak inşa edilen köprüler de genellikle simetrik olarak inşa edilir, çünkü çok küçük dengesizlikler bile inşa edilen temelleri yıkabilir. Bu yüzden ağır kirişlerin eşit ve sabit bir biçimde alçaltılması hidrolik kullanılarak gerçekleştirildi.
Hidrolik kullanmak, ağır kirişlerin tamamen eşit ve sabit bir oranda indirilmesini sağlar ve kirişler yerine oturduktan sonra içi boş çelik yapı betonla doldurulur. Kollegger, bu süreçten kaynaklanan köprülerin geleneksel köprülerden daha güçlü olduğunu ve daha güçlü kalacağını söylüyor.
İLGİLİ VİDEO
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=7xAP_vIgxRw&w=560&h=315]
Bu da şöyle bir anlam ifade ediyor. Daha az sayıda, daha uzun parçalarla yapılan köprü inşaatları daha kısa sürede bitecek. Yani birleşme ve diğer ilave işlemlerine ayrılacak olan zaman bu sefer size kalmış oluyor.
TU Wien ekibinin açıklamasında açıkça belirtilmese de yeni teknikle birlikte kısa mesafelerde ancak derin uçurumlarda yapılacak inşaatların geliştirilmesinin önü açılacak gibi görünüyor. Örneğin Himalayalar ya da Çin’in güneyindeki otoyollar ve demir yolları için bu teknikler gündeme gelebilir. Yeni tekniğin gerçekten kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, bu tip viyadük ve köprü yapımları hem daha hızlı hem de daha güvenli bir hale gelebilir.
Çalışmalar bu şekilde devam ederse, bu projeler çok daha az zaman ve para harcanarak bitirilebilir. Ayrıca işçiler için daha güvenli olabilir.