Kuraklık, henüz anlaşılmayan, fakat sonucu felaket olan bir doğal afet. Afet genellikle bir olgunun var olması ile gerçekleşir. Ama kuraklık ise tam tersi bir yokluktur. SUYUN YOK oluşu. Kuraklık olgusu genellikle yavaş gelişir ve sıklıkla uzun bir dönemi kapsar.
Bildiğiniz üzere insan vücudu, hayvanlar, ağaçlar, çiçekler, böcekler,… kısacası tüm dünya suya ihtiyaç duyar. Eğer su olmaz ise ne olur? MARS oluruz yani yaşam olmaz.
Küresel ısınma ve sera gazı etkileri gün geçtikçe dünyayı kasıp kavuracak gibi görünüyor. 2020 yılının Ocak ayına girmemize kısa bir süre kalmışken ülkemiz genelinden inanılmaz, fakat bir o kadar da önemsenmeyen fotoğraflar geliyor. Bir çok göl ve akarsuyun eski veriminde olmayışı yaşamı şu an olumsuz etkilemese de yakın gelecekte sıkıntı kuraklıklar ile birlikte kıtlık ve hastalıklara dönebilir!
Gelin size bir kaç kuraklık örneğini gösterelim
Bursa GÖLBAŞI
Bursa ovasının yüzde seksenini sulayan Kestel ilçesindeki Gölbaşı’nın yüzde 90’ı kurudu.
Gümüşhane Tortul
Gümüşhane’nin Torul ilçesinden başlayıp Kirazlık köyünde enerjiye dönüşen Torul Baraj gölünde su seviyesi yaklaşık 40 metre çekildi.
Bursa İznik Gölü
298 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Türkiye’nin en büyük altıncı gölü konumundaki İznik Gölü’nde Orhangazi çamlığı bölgesinde göl suyu yaklaşık 25 – 30 metre çekildi.
Bunlar kuraklık konusunda verebileceğimiz sadece bir kaç örnek. Kuraklık sessizce ve yavaşça hissedilmeden etkisini arttırır ve biz önlem alamazsak MARS olur oyunu kaybederiz.