4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun amaç ve kapsamı belirleyen 1.maddesi aşağıdaki gibidir:
“Bu Kanunun amacı; can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak… “
Maddeden anlaşılacağı üzere Yapı Denetimi Hakkında Kanun hem projelerin denetlenmesi hem de uygulamanın denetlenmesi amacı ile çıkarılmış ve yürürlüğe konulmuştur.
Yapı Denetim Kuruluşlarının görevlerinin belirtildiği 4708 sayılı kanunun 2.maddesinde “Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek.”denilmektedir.
Yine aynı kanunun 1.maddesinin tanımlar bölümünde Denetçi mimar ve mühendis:
“İlgili mühendis ve mimar meslek odalarına üyeliği devam eden ve Bakanlıkça denetçi belgesi verilmiş mühendis ve mimarlar…” olarak tanımlanmıştır.
Tüm bu maddelerden anlaşılacağı üzere uygulana projelerini ve hesapları kontrol etmek Yapı Denetim Kuruluşlarının yetkisi ve sorumluluğundadır. Yapı denetim kuruluşları da bu yetki ve sorumluluklarını bünyelerinde barındırdıkları denetçi mühendis ve mimarlar vasıtasıyla kullanırlar. Denetçi ve mimar ve mühendislerin belirli kriterlere sahip olması bunları kanıtlaması ve bakanlıktan DENETÇİ BELGESİ alması zorunludur.
Yapı Denetim Kanunu’nun zaten çıkarılma amacı da proje denetleme/uygulama isinin belediyelerden alınarak profesyonel kişilere bırakılmasıdır. Çünkü Yapı Denetim hakkında kararname ve sonrasında kanun çıkana dek denetleme işlemlere belediyeler tarafından yapılmaktaydı ve bunun birçok olumsuzları görülmüştü, depremlerde bu olumsuzlukların sonuçları çok acı şekilde yaşanmıştı. Kısacası Yapı Denetim Kanununun esas amacı uygulama proje ve hesaplarının kontrolünü belediyelerden alıp profesyonel çalışan Yapı Denetim Kuruluşlarına vermekten ibaretti. Bu kanun ile yetkide Yapı Denetim Kuruluşlarında idi, sorumlulukta Yapı Denetim Kuruluşlarında idi. Dolayısıyla bu kanun yürürlükte olduğu sürece uygulama proje hatalarında, hesap hatalarında ve bu hatalardan doğacak her türlü can ve mal kayıplarında ASLİ KUSURLU Yapı Denetim Kuruluşlarıdır.
Ancak daha sonra Belediyelerde çalışan mimar mühendislerin uygulama proje ve hesapları incelemeleri/incelemek istemeleri, proje incelemez isek ne iş yapacağız mantığı, kendilerini dışlanmış hissetmeleri, Yapı Denetim Kanununu anlayamamış olmaları gibi sebeplerde dahil olmak üzere konu yargıya taşındı ve hukuksal süreç sonunda aşağıdaki bent Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine eklendi.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 57.maddesinin 13.fıkrası aşağıdaki şekilde oluştu:
“(13) Bu projeler ilgili idarelerin en az 1 yıl deneyimi haiz teknik personeli tarafından başvuru tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde incelenir, eksik veya yanlış yok ise uygun görüldüğü yapı sahibine ve proje müellifine yazılı olarak ve elektronik ortamda bildirilir.”
Yukarıdaki bent dikkatle okunduğunda projelerin belediyede en az 1 yıl deneyimli teknik personel tarafından incelenmesi gerektiği görülür. Yani Yapı Denetim Kuruluşlarında Denetçi Belgesi almış kişilerin yapacağı işin belediyedeki 1 yıllık personel tarafından da yapılması zorunlu hale gelmiştir, bu yetkinin de bir sorumluluk doğuracağı aşikârdır. Bu bent planlı alanlar imar yönetmeliğine girene kadar belediyedeki mühendislere/mimarlara uygulama projesi ve hesaplarındaki hatalardan dolayı oluşacak can ve mal kayıplarında bir kusur yüklemek mümkün değildi. Ancak Planlı akanlar İmar Yönetmeliğinin 57.maddesinin 13.fıkrasına göre artık belediyedeki mühendislerde sorumluluk altına girmiş görünüyor.
Uygulama proje ve hesap hatalarında ASLİ KUSURLU Yapı Denetim Kuruluşları iken bu madde sebebiyle belediye mühendisleri de TALİ KUSURLU duruma düşmüştür.
İlk etapta iyi gibi görünen, belediyelerdeki mühendislerinde projeyi inceleme baskıları bu sonucu doğurmuştur, gereksiz bir şekilde belediye mühendislerinin de bu olaylarda TALI KUSURLU görülmesine sebep olunmuştur, son zamanlardaki yargı kararları da bu yöndedir. Başta meslek kuruluşları olmak üzere belediye mühendislerine de uygulama projeleri ve hesap hataları yüzünden sorumluluk yükleyen Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 57.maddesinin 13.fikrasının iptali için çalışma yapmalıdır. Belediye mühendislerinin belki başta iyi niyetli olarak yapılan bu istekleri kendilerine sorumluluk olarak geri dönmüştür. Zaten belli kriterlere sahip kişilere bakanlıkça verilen denetçi belgesine istinaden projeleri denetleyen teknik personel varken, belediyelerde 1 yıl tecrübeli, denetçi belgesi olmayan kişilere sorumluluk verilmesi uygun ve adaletli değildir. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 57.maddesinin 13.bendi iptal edilmelidir/değiştirilmelidir.
Ahmet ÇELİKKOLLU
İnşaat Mühendisi
05454019515