Beklenen İstanbul Depremine Ne Kadar Hazırız?
Türkiye bilindiği üzere dünyadaki deprem ülkeleri arasında ilk 10’ da yer almaktadır. Ülkemizde hemen hemen her gün büyüklükleri farklı birçok deprem meydana geldiğini biliyoruz. Bu depremlerin birçoğu hasarlara, yıkımlara, maddi manevi birçok kayba sebebiyet vermektedir.
Ülkemizdeki yaşanan şiddetli depremlere bakacak olursak yaşanan can ve mal kayıplarından anlaşılacağa üzere ülkemizin şiddetli depremlere hazır olmadığını, risk yönetiminde eksikliğimiz olduğunu göstermektedir.
Bunun göstergesi olarak 30 Ekim 2020 İzmir Seferihisar’da 6.9 büyüklüğünde meydana gelen depremi ele alacak olursak yaşanan bu şiddetli depremde 17 binanın toptan göçtüğünü ve 110 binanın hasar aldığını görmekteyiz. 109 can kaybı 1036 yaralı olduğu da Anadolu Ajansı tarafından ortaya konmuştur. Bu rakamlar bizlere olası depremlere hazır olmadığımızı göstermektedir. Yapmamız gereken ülkemiz için deprem gerçeğinin var olduğunu kabullenmek ve önlemler almaktır.
Mühendislik bilimiyle birlikte gelişen teknoloji, depremin oluşturabileceği yıkıcı etkileri azaltabileceğini göstermektedir. Unutmamalıyız ki deprem değil binalar öldürür. Biz bu konuda üstümüze düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Bu konuda bilinen bazı yanlışlar da yok değil. Binada çok demir kullanmak, doğru temel tipi kullanmak, binanın az katlı olması… Bunlar birçoğu insanın doğru bildiği yanlışlar.
Binada çok demir kullanmak binanın sağlam olduğu anlamına gelmez. Binalarda betonarme projesine uygun yeterli miktarda ve doğru şekilde demir kullanmak doğrudur. Deprem için en uygun temel tipi diye de bir şey yoktur. Temel tiplerinin birbirlerinden üstünlükleri söz konusu değildir. Binanın türüne ve zemin özelliklerine uygun temel tasarlanmalıdır. Yapılarda kat sayılarının da deprem ile ilgisi yoktur. Yönetmeliklere göre tasarlanan, uygun inşa ve denetimleri yapılan binaların hasar görme olasılığı düşüktür.
Peki Olası İstanbul Depremine Ne Kadar Hazırız?
Beklenen olası İstanbul depremi hakkında İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Afet Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (AFAM) düzenlediği konferansta konuşan AFAM Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan İstanbul’da önce binaların sağlamlığının düşünülmesi gerektiğine dikkat çekerek, İstanbul için 6.5 ila 7.5 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini belirtti. Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan binaları sağlam yapmamız gerekli diyerek ‘4D’ diye adlandırdığı binalara dikkat çekti. 4D binaların; düz demir, deniz kumu, dökme beton ve denetimsiz binalar olduğunu ve bu yapılardan uzak durulması gerektiğini ekledi.
Beklenen İstanbul Depremi Ne Zaman Meydana Gelecek?
Günümüz teknolojileriyle depremler için gün saat vererek kesinlikte bulunamayız. Bu konuda Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan hangi fay hattının ne kadar büyüklükte deprem üretebildiğinin bilinebileceğini ancak zamanının tespit edilemeyeceğini açıklamıştır. Olası İstanbul depremiyle ilgili ‘İstanbul’da Adalar’dan Silivri’ye doğru uzanan henüz kırılmayan bir fay hattı var. Burada kırılmalar olacaktır’ diye ekledi.
Oluşacak Deprem Sonrası Yaşanılması Beklenen Maddi Manevi Kayıplar
Birçoğumuz 2000 yılı öncesi binalarda oturmaktayız. Peki bu binalar ne kadar güvenli biliyor muyuz?
Meydana gelmesi beklenen 7.5 büyüklüğündeki depremde birçok İnşaat Mühendisi 2000 yılı öncesi binalara dikkat çekmiştir. Bu binaların tehlike yaratabileceğini ve birçoğunun deprem sigortası olmadığını söyleyebiliriz.
Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan 2000 yılı öncesine ait bina sayısının 817 bin 339 olduğunu ve bu binalarda da 3 milyon 270 bin konut bulunduğunu söyleyerek 2000 ve 1980 yılları öncesi yapılan yapılarda sigorta oranının da %30’larda olduğunu belirtti. Zorunlu deprem sigortasının önemini dile getiren Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan ‘Bolu yüzde 95’lik sigortalama oranıyla birinci sırada yer alırken, Sakarya yüzde 90’la ikinci, Yalova yüzde 89’la üçüncü, Tekirdağ ise yüzde 88’lik bir oranla dördüncü sırada yer alıyor. İstanbul yüzde 62’lik oranla zorunlu deprem sigortasında oldukça geride kalmış durumda.’ diyerek bu oranın İstanbul da düşük olmasının sebebinin eski yapı stoklarının fazla olmasından kaynaklandığını belirtti. Yeni binalarda DASK zorunluluğundan dolayı deprem sigortalarının yapıldığını fakat asıl depreme dayanıksız binaların 20 yaş ve üstü binalar olduğunu açıkladı.
Marmara depremine hazır olmadığımızı dile getiren Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan yaşanacak İstanbul Depremi sonrası 600-650 binanın zarar göreceğini, 1 milyon insanın evsiz kalacağını, 3-4 milyon insanın da depremden etkileneceğini söyledi.
Vatandaşlar Ne Yapmalı?
Binalarınızda gözle görülür bir hasar olmadığı depreme dayanıklı olduğunu göstermez. Vatandaşların da bu konuda üstüne düşen görevlerini yerine getirmesi gerektiğini, özellikle 2000 yılı öncesi yapılarda oturan vatandaşların mutlaka deprem sigortası yaptırması gerektiğini, ve evlerini mutlaka bir uzmana kontrol ettirmeleri gerektiğini söyleyebiliriz.