İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısında yaptığı konuşmada, “Elazığ depreminin bize öğrettiği, tecrübe ettirdiği ve ikaz ettiği şeyler oldu. Depremin ardından Elazığ’da bin binanın yıkımı gerçekleştirildi” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD Çalışma Gruplarının hazır bulunduğu İstanbul Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısına katıldı. Bakan Soylu, 24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depreme ilişkin istatiksel bilgileri paylaştı.
Depremin bize tecrübe ettirdiği şeyler oldu
Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin kendilerine pek çok şeyi tecrübe ettirdiği ve ikaz niteliğinde hususlar barındırdığını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Afetlere hazırlık yılı olarak ilan ettiğimiz 2019 yılından itibaren İstanbul genelinde, her biri farklı konu ve başlıklarda 26 çalışma grubuna ait toplam 259 çalışma grubu toplantısı düzenlendi. Bunların 4 tanesi de, ‘İstanbul Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı’ adıyla gerçekleştirildi. Bildiğiniz gibi, 24 Ocak’taki toplantı sırasında Elazığ ilimizden bir deprem haberi almıştık. Hepinizin ve aziz milletimizin de yakından takip ettiği önemli bir süreç yaşadık. Ne yazık ki 41 vatandaşımızı kaybettik. Cenab-ı hak hepsine rahmetiyle muamele eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Tabii her hadisede olduğu gibi bu depremin de bize öğrettikleri, tecrübe ettirdikleri ve ikaz ettikleri oldu. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, Elazığ depreminde yaşadıklarımız, sahadaki çalışmalarımız, bizlere bu toplantıların ne kadar önemli olduğunu, sonuç ürettiğini, bizleri hazırladığını; hem can kayıplarını, hem de çekilen sıkıntıları azalttığını ve deprem sonrası normalleşme sürelerini kısalttığını göstermiştir. Enkaz altından hayat kurtarmaktan tutun, yardım organizasyonlarına kadar her alanda, daha hızlı ve daha etkin hareket edebilme kabiliyetine ulaştık. Keza Elazığ depremi, Türkiye Afet Müdahale Planı’nın işlerliğini, nasıl önemli bir fonksiyon ifa ettiğini, bunun üzerinde çalışmalarımızı arttırmamızın ve bu planı bir refleks haline getirmemizin ne kadar hayati öneme sahip olduğunu da göstermiştir” şeklinde konuştu.
2 bin 783 personelimiz arama kurtarma çalışmalarında görev aldı
Deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarının aksamadan sürdürüldüğünü ifade eden Bakan Soylu, “24 Ocak’ta Elazığ Sivrice’de meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrasında bölgede 4 ve üzeri büyüklükte 24 tane olmak üzere toplam 2 bin 795 artçı deprem tespit edilmiştir. Az önce de ifade ettiğim gibi 41 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, bin 631 vatandaşımız yaralanmıştır. Tedavisi devam eden yaralı sayımız halen 12 olup diğerleri taburcu edilmiştir. Ayrıca, ekiplerimiz tarafından enkazdan sağ olarak kurtarılan vatandaş sayımız da 45 olarak gerçekleşmiştir. Arama kurtarma çalışmalarında AFAD’dan 505; Jandarma Genel Komutanlığı’ndan bin 366; UMKE’den 605 ve itfaiye teşkilatlarımızdan 307 olmak üzere toplam 2 bin 783 personel ve ayrıca 24 arama kurtarma köpeği, büyük bir fedakârlıkla görev yapmıştır. 310 araç, 5 mobil koordinasyon tırı da yine bu çalışmalarda kullanılmıştır. Bunun yanı sıra tedbir amaçlı olarak dalgıç ekipleri de baraj yakınlarına sevk edilmiştir. Tabii Sivil Toplum Kuruluşlarımızdan da önemli bir katkı gerçekleşmiştir. Kızılay, Akut, İHH gibi çok sayıda STK’dan toplam 1.842 kişi ve 122 araç, bu çalışmalara katılmıştır” diye konuştu.
Şu ana kadar bin binanın yıkımı gerçekleşmiştir
Depremin ardından iyileştirme çalışmalarının sürdürüldüğünü ve vatandaşların barınma ve beslenme gibi ihtiyaçlarının son derece hassas bir şekilde sağlanmaya devam edildiğini belirten Bakan Soylu, “Elazığ’da 263 yıkık, 7 bin 698 ağır hasarlı, 558 acil yıkılacak, 1 bin 540 orta hasarlı, 15 bin 671 az hasarlı bina tespit edilmiştir. Az hasarlı binalar hariç diğerlerinin içinde bulunan bağımsız bölüm sayısı 33 bin 688’dir. Şu ana kadar bin binanın yıkımı gerçekleşmiştir. Malatya’da ise deprem nedeniyle 370 bina yıkık, 2 bin 794 bina ağır hasarlı, 262 bina acil yıktırılacak, 621 bina orta hasarlı, 3 bin 75 bina az hasarlı olarak tespit edilmiş. Deprem sonrasında Elazığ’da okul binaları, spor tesisleri, kamu misafirhaneleriyle birlikte toplam 132 barınma alanı depremden etkilenen vatandaşlarımızın istifadesine sunulmuştur. Elazığ’da toplu çadır alanlarında 3 bin 846 çadır kurulmuş, 19 bin 409 çadır, bireysel olarak dağıtılmıştır. Malatya ilimizde ise 5 bin 948 çadır bireysel olarak dağıtılmış ve kurulmuştur. Elazığ’da 775’i okul ve kamu misafirhanelerinde olmak üzere, barınma alanlarında halen 12 bin 618 vatandaşımız bulunmaktadır. Bütün bunların yanı sıra Elazığ’da 1995 yaşam konteyneri, 102 umumi tuvalet konteyneri, 43 duş ve 77 ofis konteynerinin yerleştirme çalışmaları tamamlanmıştır. Elazığ için planlanan toplam konteyner sayısı 5 bin 851’dir. Malatya için planlanan sayı ise 700’dür. Tüm bu çalışmalar sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hasar tespit ve saha çalışmaları tamamlanmış, afetzede listeleri askıya çıkarılmıştır. Dağıtılan gıda kolileri, soba, battaniye, alışveriş kartı gibi pek çok yardım ve ihtiyaç başlığı, doğru bir organizasyonla hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmıştır. Halen Elazığ’da 53 bin 920 vatandaşımıza, Malatya genelinde ise 6 bin kişilik günde 3 öğün sıcak yemek çıkmaktadır. Hatta 300 Çölyak hastası vatandaşımız için glutensiz yemek hizmeti de verilmektedir. Her iki ilimizde şu ana kadar toplam 601 bin 968 kumanya dağıtımı gerçekleştirilmiştir” dedi.
Manipülasyonlarına aldırmadan, kendi tedbirlerimizi almak zorundayız
Depremlerle ilgili pek çok iddianın ortaya atıldığını ve atılacağını ancak bunlara itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Bakan Soylu, “Bakınız, Elazığ’ın nüfusu 591 bin kişidir. İstanbul’un nüfusu ise 15,5 milyon. Evet, bizler kamu tarafı olarak hazırlanıyoruz, tedbirler alıyoruz, kentsel dönüşüm çalışmalarımız bir yandan devam ediyor, deprem yönetmeliği sonrası yapılan yapı stoğumuz azımsanmayacak sayıda ancak önümüzdeki meseleyle gerçekçi şekilde yüzleşmek durumundayız. Sadece İstanbul değil, ülkemizin nüfus yoğunluğu yüksek olan batı bölgelerinde, Ege’de, Marmara’da fay hareketliğinin durumu bir sır değildir. Bunlar bilimsel gerçeklerdir. Bu itibarla, hiçbir Twitter hesabının veya fısıltı gazetelerinin manipülasyonlarına aldırmadan, kendi tedbirlerimizi almak zorundayız. Binalarımızın sağlamlığı hususunda mutlaka bir profesyonel yardım almak, evdeki işyerindeki eşyaları sabitlemek, özellikle üretim tesislerindeki makinelerin, mağazalardaki rafların veya istiflerin durumunu kontrol etmek, önemlidir. Çünkü bazen yıkılmayan binaların içinde de can kayıpları olması söz konusu olabiliyor. Dolayısıyla gözümüzün gördüğü her yerde depreme karşı tedbirli ve teyakkuzda olmak durumundayız. Hem tüm vatandaşlarımızın hem de tüm kurumlarımızın AFAD başkanlıklarımızla, internet sitelerimizle daha fazla irtibatta olmalarını buradan hassasen rica ediyorum. Çünkü bizi koruyacak olan öncelikle bilgi ve tedbirdir. Önce bilgi edinmek, tedbir almak, ondan sonrasında da elbette ki Cenab-ı Hakk’ın takdirine işleri havale etmek, bizim inancımızın bize söylediği, en doğru hareket tarzıdır” şeklinde konuştu.