Ataşehir’de “rezerv yapı alanı” ilan edilen gecekondu bölgesinin yeni planlarında inşaat hakkı 3 katken 20 kata çıktı, nüfus yoğunluğu arttı. Şehir Plancıları Odası: “Afet riski” göz ardı edilmiş.
Ataşehir Küçükbakkalköy Mahallesi’nde Nergis Sokak’ın 40 yıllık sakinleri bölgede son yıllarda hızla yükselen rezidanslar arasında kaldı. Mahallede gecekonduların yıkılmasıyla açılan alanlara yüksek katlı lüks konutlar dikiliyor. 6306 sayılı “Afet Yasası” kapsamında 2013’te “rezerv yapı alanı” ilan edilen yaklaşık 10 dönümlük arazide yıkımlardan geriye 16 hane kaldı. Hazine mülkiyetindeki arazi için “riskli alan” kararı kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişiklikleri arazideki yapı ve nüfus yoğunluğunu artırdı, inşaat hakkı maksimum 3 kat iken, 20 kata (60 metre) çıkarıldı. 2012 planlarında araziye 9 bin 846 metrekarelik inşaat hakkı tanınırken, şimdi 17 bin 722 metrekarelik inşaat yapılmasının önü açıldı.
“Lüks Konut Planı”
Şehir Plancıları Odası, imar planlarına itiraz etti. Odanın itiraz dilekçesinde çevre yapılaşma koşullarının aşıldığı, bölgede ayrıcalıklı imar hakları tesis edilerek yapı ve nüfus yoğunluğunun artırıldığı, planın donatı dengesini, ulaşım sistemini ve plan bütünlüğünü bozucu nitelikte olduğu belirtildi. 6306 sayılı ‘Afet Yasası’ uyarınca hazırlanan imar planında “afet riskinin” göz ardı edildiğine dikkat çekildi. Dilekçede, “Bölgede hızla artan yoğun yapılaşma da göz önüne alınarak, toplumun genel ihtiyaçlarına hizmet vermek üzere kullanılması gereken kamu mülkiyetindeki söz konusu arazi, özelleştirilip lüks konut alanı olarak planlanarak kamu yararına ve Anayasa’nın eşitlik ilkesine açıkça aykırı bir biçimde, belirli bir kesimin kullanımına açılmıştır” denildi.
Neye Göre “Riskli”?
Mahalle sakinleri ise gecekondu bölgesini çevreleyen ‘riskli alanın’ neye göre belirlendiğini soruyor. 1970’li yılların sonlarında bölgeye yerleştiklerini anlatan gecekondu sahiplerinin pek çoğunun tapu tahsis belgesi var. Mahalle sakinlerinden Mustafa Kartal, “Yıllardır burada yaşıyoruz, 1984’ten bu yana tapularımızın verilmesini talep ediyoruz. Tapularımızı almak için davalar açtık. Bölgenin değerlenmesiyle birlikte, gecekondular yıkılarak yeni inşaatlar yapılmaya başlandı. Neyse hakkımız sonuna kadar almak istiyoruz” dedi.
Kaynak : Birgün