ABD’de ilk defa 2019 Nisan ayında yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji , kömürden elde edilen enerji miktarını geride bıraktı.
ABD’de bulunan Enerji ve Finansal Analizi Kurumu (IEEFA) verilerine göre, geçtiğimiz Nisan ayı içerisinde ABD tarihi bir ilki yaşadı. Verilere göre; rüzgâr, güneş, hidroelektrik, biokütle ve jeotermal kaynaklarından elde edilen toplam yenilenebilir enerjinin, karbon salınımı yüksek kömür kaynaklı üretimi geçtiğini gösteriyor. Amerika enerji tarihi için büyük bir dönüm noktası sayılan bu gelişmenin, ülkenin yenilenebilir kaynaklara yönelmesi ve bu bağlamda gösterdiği ilk büyük başarı olarak nitelendiriliyor.
Enerji ve Finansal Analizi Kurumu IEEFA’da analist D.Wamstead yaptığı bilgilendirme toplantısında, “Beş yıl önce gelinen bu noktayı hayal bile edemiyorduk. Amerikan elektrik enerjisi üretimi sektöründe yaşanan gelişmeleri takip etmekte zorlanıyoruz.” dedi. Ancak vurgulanması gereken bir diğer husus daha var. Elde edilen bu başarıda enerjiye yönelik talebin bahar aylarında azıldığı gerçeğidir. Ömür santrallerinin bakıma girdiği bahar sezonu, yüksek yenilenebilir enerji üretiminin hanesine bir artı olarak yazılmış.
Trump’a rağmen yükseliş devam ediyor.
Tüm bu gelişmelere ve ABD başkanı Trump’ın kömür sektörünü canlandıracağı sözüne rağmen ülkenin kömüre olan iştahının hızla azaldığı, kömüre olan talebin 2010 yılındaki %45’lik orana kıyasla, 2020 yılında %24 seviyesine gerileyeceği ön düşünülüyor.
Uzmanlar, kömüre olan talebin azalmasında etken faktörün ekonomi olduğunu ve ABD’de bulunan termik enerji santrallerinin ortalama yaşının 40 yıl olduğunu ifade ediyor. Yıl geçtikçe daha çok bakıma ihtiyaç duyan bu termik kömür santralleri ise enerji şirketleri için kârlı birer yatırım çıkıyor. Bu noktada söz konusu enerji şirketleri kurtuluşu yenilenebilir enerjide buluyor.
Xcel Energy şirketinin yöneticisi Ben Fowke’un, “Rüzgâr enerjisi, düşük seyreden doğal gaz fiyatlarına rağmen fosil yakıt alternatiflerini ezip geçiyor.” şeklindeki açıklamaları ABD’nin ve enerji şirketlerinin tercihlerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Darısı bizim ülkemizin de başına…