Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğünce yaptırılan barajdır ve temeli 26 Şubat 2013’te atılmış geçtiğimiz yıl ise su tutmaya başlamıştı.
Yusufeli Barajı; Karadeniz Bölgesi’nde, Artvin’in 70 kilometre güney batısında, Çoruh Nehri üzerinde inşa edilmiş olup, 540 MW kurulu güç ile yılda ortalama 1,8 milyar kWh enerji üretecektir. Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen ve kemer baraj sınıfında 275 metreyle Türkiye’nin birinci, dünyanın ise beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin su seviyesi kontrollü şekilde yükselmeye devam ediyor. Tesis şu anda; çift eğrilikli beton kemer kategorisinde dünyanın en yüksek üçüncü, genel kategoride dünyanın en yüksek yedinci barajı konumundadır.
2022 yılının ilk günlerinde barajda su tutulmaya başlandı. 22 Kasım 2022’de tüm inşaat çalışmaları tamamlandı. Nehir yatağındaki bazı köylerle birlikte Yusufeli ilçe merkezin de taşınmasına neden olmuştur.
Yusufeli Barajı’nda binaların çoğu sular altında kaldı
Yusufeli Barajı’nda su seviyesi yükselirken binalar da su altında kalmaya devam ediyor. DSİ’nin yaptığı paylaşım ile, 22 Kasım’da su tutmaya başlayan Yusufeli Barajı’nda su yüksekliği 91 metreye, depolanan su miktarı 134,66 milyon metreküpe, su seviyesi 594,45 kotuna ulaştığı belirtildi. Baraj havzasındaki su seviyesinin yükselmesiyle bazı eski köy yerleşim yerleri ile birçok ulaşım yolu su altında kaldı. Vadide biriken su, eski ilçe merkezindeki sanayi sitesi mevkisine kadar ulaşırken burada da bazı yollar su altında kalmaya başladı.
DSİ Genel Müdürlüğü’nün Paylaşımı
Yusufeli Barajı için Chat GPT Verileri
Yusufeli Barajı, Türkiye’nin Artvin ilindeki Çoruh Nehri üzerinde şu anda yapım aşamasında olan bir hidroelektrik barajıdır. Baraj, Türk kamu enerji şirketi Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) tarafından inşa ediliyor ve 558 MW kapasiteye sahip olması bekleniyor.
Baraj, çevre ve yerel topluluklar üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle tartışmalı bir proje olmuştur. Barajın oluşturduğu rezervuarın yaklaşık 1.300 hektarlık bir alanı sular altında bırakması ve bunun binlerce insanın yerinden olmasına ve yaban hayatı için önemli yaşam alanlarının yok olmasına neden olması bekleniyor.
Baraja karşı protestolar, ilk önerildiği 1998 yılından bu yana, yerel topluluklar ve çevreci grupların projenin bölgenin ekolojisi, ekonomisi ve kültürel mirası üzerinde ciddi olumsuz etkileri olacağını savunmasıyla devam ediyor. Ancak, bir mahkemenin 2016’dan beri yürürlükte olan bir ihtiyati tedbiri kaldırmasının ardından 2019’da barajın inşaatına yeniden başlandı.
2024 yılında tamamlanması beklenen barajın işletmeye alınması Türkiye’nin yenilenebilir enerji üretim kapasitesine önemli katkı sağlayacaktır. Ancak, projenin uzun vadeli çevresel ve sosyal etkileri birçokları için endişe konusu olmaya devam ediyor.