Karadeniz’de yeşil yol tepkisi sürüyor. Yeşil Yol projesinin geçeceği Ausor yaylasında Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 16 dönümlük alanda orman kesim izni vermesini ağaç katliamına yol açacağı gerekçesiyle mahkemeye durdurdu.
Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol projesi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde protesto edildi. Kaymakamlık önünde toplanan yüzlerce kişi, ‘Adı yeşil özü kara’ benzetmesi yapılan Yeşil Yol projesinin durdurulmasını istedi. Etkinliğe katılan CHP ‘nin Karadeniz illeri milletvekilleri de, projeye tepkilerini dile getirdi. Öte yandan Fırtına İnsiyatifi grubunun Rize İdare Mahkemesi’nde açtığı davada mahkeme, idarenin savunmasını almaya gerek görmeden, ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verdi.
HAVVA ANA YİNE ÖN SAFTA
Kaymakamlık önünde düzenlenen eyleme, Fırtına İnsiyatifi grubu üyeleri ile Yeşil Yol bağlantısının yapılacağı Yukarı Kavrun ve Samistal yaylalarında yaşayan vatandaşların yanısıra CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Giresun Milletvekili Bülent Yener Bektaşoğlu, Samsun Milletvekilleri Barış Karadeniz ve Kemal Zeybek, Ordu Milletvekilleri Seyit Turan ve Mustafa Adıgüzel ile ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, HDP’li Selda Karafazlı ve Halk Evleri temsilcileri de katıldı. ‘Susma haykır, Yeşil Yola hayır’ sloganları atılan eylemde, ‘Yeşil Yol istemiyoruz’ pankartları açıldı. Havva Ana adıyla Yeşil Yol mücadelesinin simgesi haline gelen 63 yaşındaki Rabiye Bekar’da grubun önünde yer aldı.
YEŞİL YOL: ADI YEŞİL, ÖZÜ KARA
Fırtına İnsiyatifi adına açıklama yapan Deniz Demirci, Fırtına Vadisi’nin ülkenin en büyük doğal SİT alanı ve Milli Park olduğunu belirterek, dünyada ender kalmış bozulmamış alanların önünde geldiğini söyledi. Yeşil Yol adı verilen ve turizm için yapılacağı söylenen yolun vadiyi tehdit ettiğini belirten Demirci, şunları söyledi:
“Adı yeşil ama özü kara olan bu yolun vadimize felaket getireceğini görüyoruz. Yeşil yolun bir ihtiyaç olmadığı gerçeğini biliyoruz. Fırtına Vadisi’nde her yaylanın yolu vardır ve yeni yola gerek yoktur. Yeni açılacak yollara araç trafiğini artıracağı ve doğal ekosistemi parçalayacağı için karşıyız. Dağda, Milli Park’ta, doğal SİT alanlarında, 3 bin metrede çift şeritli yol olmaz. Vadide daha fazla yol, bağlantı yolları ve yol genişletmeleri Fırtına Vadisine onarılmaz zararlar verecektir. Arazi vitesli araçlarla tozu dumanı katarak giden ve günde 5 yayla gören turisti, mangal ateşi ile çöpleri, meraları ele geçirmiş otelcileri yaylalarımızda ve meralarımızda, yani yaşam alanlarımızda kesinlikle görmek istemiyoruz.
YEŞİL YOL GOOGLE EARTH HARİTALARI ÜZERİNDEN ÇİZİLDİ
Yeşi Yol’un Google Earth haritaları üzerinden çizildiğini anlatan, imarsız, ÇED raporsuz ve bilim dışı olduğunu söyleyen Deniz Demirci, “Bu hukuksuz ve kaçak yol için açtığımız davalardan biri için Rize İdare Mahkemesi durdurma kararı verdi. Bu karardan sonra adı Yeşil, özü kapkara olan bu yol kapsamında vadide yapılan çalışmaların tüm yargı süreçleri sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını talep ediyoruz. İş makinelerinin dağlarımızdan çekilmesini ve makinelerin güvenliğinin kendilerince alınabileceği güvenli bir yere çekilmesini talep ediyoruz. Provokasyonlara karşı idareyi uyarıyoruz ve sorumlusu olmayacağımızı ilan ediyoruz. Yeşil yola dur diyoruz, dur diyeceğiz. Vadimizin geleceğinden emin olana kadar her ağacın, her yaylanın ve her meranın bekçisi olmaya devam edeceğiz diyerek açıklamasını noktaladı.
GERGİNLİK YAŞANDI
Bu sırada, Çamlıhemşin Kaymakamlığı önündeki duvara, ‘Yeşil Yola Dur. Kitle turizmine, madene, talana hayır” yazılı pankart asmak isteyen bir grup ile görevliler arasında kısa süreli arbede yaşandı. Grup, pankart asılmasını engelleyen görevliye yuhalayarak tepki gösterdi, polisin araya girmesiyle gerginlik büyümeden önlendi.
CHP HEYETİ BÖLGEDE
Yeşil Yol tepki eylemine üzerinde, “Diren Karadeniz” yazılı giysilerle katılan CHP heyetti adına açıklamalarda bulunan Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Karadeniz’in Türkiye ’nin dünya doğa mirasındaki en önemli bölgesi olduğunu belirterek, Karadeniz’de duble yol ile başlayan doğa katliamının, HES projeleri ile önüne geçilemez vahim büyük bir drama dönüştüğünü anlattı. Pekşen konuşmasını şöyle sürdürdü:
“HES’lerin tahribatlarını ortadan kaldırılmaya çalışılırken bir anda karşımızda Yeşil Yolu bulduk. AKP ’nin yeşille ilgisi İspanyol boğalarının kırmızı ile ilgisine benzer. Gerçekten üzerindeki Benjamin Franklin resmi olan kağıt parçalarına olan düşkünlükleri buradaki yeşili bile beton kaplamaya kadar büyük bir figürsüzlüğe cesaret etmelerine neden olmuş. Onlar için ayakkabı kutularının saklanacak olan yeşilleri, bu müthiş doğa mirasının içerisinde kendilerine yer bulacak şekilde dayatarak yol almaya çalışıyorlar. Bölge halkının vermiş olduğu direnişi ayakta alkışlıyoruz. Havva Ana’nın şahsında yapılan mücadeleyi yürekten destekliyoruz.
“VALİ BİLSİN Kİ BURASI İNSANLIK MİRASIDIR”
Pekşen konuşmasını şöyle sürdürdü:“Vali ‘burada asfalt olmayacak’ diyor. Bu yolun 1500 kilometresinin asfalt olduğu projede yazılı. Vali ‘ağaç kesilmeyecek’ diyor. Belli ki Vali başka bir projeye bakmış. 2600 kilometrelik yol üzerinde gerçek bir doğa katliamı var. Vali doğa katliamını yalnızca ağaç olarak anlıyor. Diğerlerini anlama ve algılama problemi açıkça ortada. Yine Vali, ‘Burada 5 turistik merkez yapılacak’ diyor. Projenin üzerinde 40 tane turistik merkez yapılacağı yazıyor. Bu turistik merkezler kimindir? Kimlere satılmıştır, kimlere pazarlanmıştır. Vali, ‘Yol medeniyettir’ diyor. Karadenizli o medeniyeti çok iyi biliyor. Ayder, Uzungöl ve Sümela’daki doğa katliamını, o yolların nelere yol yaptığını da çok iyi gösteriyor. Bu yolu iyi biliyoruz. Bu yol, yol değildir. Vali’ye sesleniyoruz; Halkın zekası, bilgisi ve birikimi ile sakın alay etmeye kalkmayın. Buradaki insanlar gerçekten doğa direnişinin ne demek olduğunu geçmişte ortaya koymuştur. Bu insanların arkasında 76 milyon Türk insanı ve insanlığın direnişi var. Vali, ‘insanlar lüks araçları ile gelip eylem yapıyorlar’ diyor. Vali bilmeli ki burası insanlık mirasıdır. Buraya dünyanın dört bir tarafından insanların gelmeye hakkı vardır. Burası geleceğe insanlığın mirasıdır.ö
YÜRÜYÜŞ YAPILDI, HORON OYNANDI
Basın açıklamasının ardından tulum eşliğinde yürüyen grup Yeşil Yol karşıtı sloganlar atarken, çevredeki vatandaşlar da gruba alkışlarla destek verdi. Fırtına Deresi üzerindeki kemer köprüsüne kadar gelen grup horon oynadı. Horona, Havva Ana lakaplı Rabiye Bekar’ da katıldı. Babasının omzunda ağzında emziği ile yürüyüşe katılan 1.5 yaşındaki Kuzey adlı bebek de ilgi odağı oldu. Türküler söyleyen grup, Yeşil Yola karşı sloganlar attı. Polis çevrede güvenlik önlemi aldı.
İŞ MAKİNESİNİ DURDURDULAR
Bu sırada grup yoldan geçmek isteyen İl Özel İdaresine ait iş makinesinin önünü horonla halkasıyla kesti. Yeşil Yola karşı çıkan Murat Köyü muhtarı Lütfü Sezgin, iş makinesinin kepçesine çıkarak, ‘Dün yaylaya çıkarken siz bizim yolumuzu kesmiştiniz. Şimdi biz sizin yolunuzu keselim mi?’ diye haykırdı. Sezgin, daha sonra kepçeden inerek iş makinesine yol verilmesini sağladı.
MAHKEME YEŞİL YOLDA ORMAN KESİMİ İZNİNİ DURDURDU
Bu arada, Yeşil Yol projesinin geçeceği Husor yaylasında Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 16 dönümlük alanda orman kesim izni vermesini ağaç katliamına yol açacağı gerekçesiyle mahkemeye taşıyan Fırtına İnsiyatifi grubunun Rize İdare Mahkemesi’nde açtığı davada mahkeme, idarenin savunmasını almaya gerek görmeden, ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verdi.
İKİNCİ KARAR DA ÇIKTI
Öte yandan Rize İdare Mahkemesi, yaylalarda yol yapımının doğaya ve turizme zarar vereceğini öne süren 9 kişinin açtığı davada, “Yeşil Yol Projesi” kapsamında yapımı süren Çamlıhemşin ilçesindeki Haczane-Huser yaylaları bağlantı yolu çalışmalarının yürütmesini, telafisi güç zararlara yol açacağı gerekçesiyle geçici olarak durdurdu. Rize’de yaylacılık yapan davacılar Mustafa Berkay Turan, Bülent Birgül, Ayşe Altaş, Ahmet Erdoğan Akay, Serkan Akay, Fatih Şenol Tarakçı, Özay Erol ve Lütfi Sezgin, bir süre önce kentin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Haczane Yaylası ile Huser Yaylası’nı birbirine bağlayan yolun yapımının durdurulması için Orman Genel Müdürlüğü aleyhine Rize İdare Mahkemesine dava açtı.
Davacılar, dava dilekçelerinde, söz konusu alanla yapılması planlanan yol çalışmasının, Orman Kanunu ve Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu savunarak, yol yapımına izin verilirken Çevre Kanunu gereğince çevresel etkilerin ve havzanın özellikleri açısından yolun planlanması ve güzergah belirlenirken alınması gereken tedbirler açısından kapsamlı bir değerlendirme yapılmadığını savundu. Yine yol yapılırken yörenin meteorolojik ve jeolojik özellikleri bakımından ortaya çıkabilecek hafriyatın nasıl bertaraf edileceği, ağaç kesilmesi ve bu durumun ekolojik sistem üzerindeki etkileri bakımından bir değerlendirme yapılmadığını ve yol yapımı sonrası söz konusu alanın Ayder Yaylası gibi hızla yapılaşacağını ve yerel halkın rekabet edemeyeceği lüks otel ve kaçak yapıların 2 bin 3 bin metre yükseklerde yaygınlaşacağını iddia eden davacılar, yol yapımı ile meraların parçalanacağını, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarar göreceğini öne sürdü.
Davacılar, ayrıca söz konusu yolun yapımı sırasındaki çalışmalar sebebiyle turizmin olumsuz etkileneceğini, yola araçlarıyla giren kişilerin yaylalardan geçişi sırasında araç trafiği, toz, gürültü ve diğer kirletici unsurların ortaya çıkacağını savunarak, bu gerekçelerle Haczane Yaylası ile Huser Yaylası’nı birbirine bağlayan yolun yapımına verilen iznin iptaline ve buna ilişkin yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep etti.
”TELAFİSİ GÜÇ ZARARLAR ORTAYA ÇIKABİLİR”
Talebi değerlendiren Rize İdare Mahkemesi de dava konusu Haczane Yaylası ile Huser Yaylası’nı bağlantı yolunun ormanlık alanda bulunduğunu ifade ederek dava konusu işlemin ormanlık alandaki yol yapımına ilişkin olması, yürütülmesi ve ileride hukuka aykırı bulunup yürütmesinin durdurulması veya iptali yönünde karar verilmesi halinde eski haline getirilmesi yönünden telafisi güç zararlar ortaya çıkabileceğini belirtti. Mahkeme, bu nedenle davalı tarafın savunması alınıp yol yapımının iptal edilip edilmeyeceğine ya da yürütmesinin tamamen durdurulup durdurulmayacağına karar verilene kadar söz konusu yol yapımının yürütmesinin durdurulmasını kararlaştırdı. Mahkeme, davalı Orman Genel Müdürlüğüne savunmasını yapabilmesi için 15 gün süre verdi.
Davacıların avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre önce Haczane Yaylası ile Huser Yaylası’nı birbirine bağlayan yolun yapımının yürütülmesinin durdurulması için Rize İdare Mahkemesine başvurduklarını anlattı.”Yeşil Yol Projesi” kapsamındaki güzergahta olan bu yolun yapımının yürütmesinin mahkemece durdurulmasına karar verildiğini söyleyen Okumuşoğlu, şöyle konuştu:
“Bu karar örnek bir karardır. Biz bu dava dışında Samistal ve Kavron yaylaları arasında yine Yeşil Yol Projesi kapsamında yapılan yolun yürütmesinin durdurulması için Rize İdare Mahkemesine müracaat etmiştik. Ama mahkeme bu davayla ilgili henüz bir karar vermedi. Söz konusu davada da Haczane ile Huser yaylaları bağlantı yoluna ilişkin kararda verildiği gibi mahkemenin bizi haklı bulacağını ve yolun yapımının yürütmesinin durdurulmasına karar vereceğini ümit ediyoruz. Bu nedenle dava konusu alanlardaki yol yapım çalışmalarının da yetkililerce doğaya zarar verilmemesi için bir an önce durdurulmasını istiyoruz.”
DHA