Sema Tekeli – NİĞDE (İHA) – Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından termik santral atıklarından üretilen Geopolimer Kompozit Malzeme, küresel atığı hapsetmesi özelliği ile hava kirliliğini, çimento kullanımı azaltıyor.
İlk defa 1979 yılında Davidovits tarafından ortaya atılan geopolimer terimi
aslında alümina silikat esaslı malzemelerin alkali silikatlarla aktive edilmesiyle
oluşan alkali alümina silikat bağlayıcı yapılar olarak tanımlanmıştır (A.Arslan y.lisans tezi)
Polonya, Türkiye, Romanya, Peru, Arjantin, Letonya ve Uruguay’ın içinde yer aldığı 7 ülke işbirliği ile yürütülen proje, AB 7. Çerçeve programı kapsamında 170 uluslararası proje başvurusu arasında kabul edilen Türk ortaklı 2 projeden biri olma özelliğini taşıyor.
Atıktan üretilen çevre dostu, çimentosuz, küresel ısınmayı, hava kirliliğini önleyici, iklim değişikliğini azaltıcı yönde katkı sağlayan temiz üretim geopolimer kompozit malzemeden üretilen 80 adet kaldırım taşının 40’ı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi kampüs alanında 2 aydır test ediliyor.
Belirlenen alana çevre mühendisliği öğrencileri tarafından döşenen kaldırım taşları, 1 yıl boyunca dört mevsim koşullarına maruz bırakılacak ve yüksek basınç dayanım testi için aktif kullanılacak.
Dış koşullara maruz kalmayan 40 numune ile belirli aralıklarla test edilen ürün, atık malzemenin ham madde olma özelliği ile sıfır atığa hizmet ediyor öte yandan da belli sera gazlarını salgılayarak hava kirliliği ve küresel ısınmaya neden olan çimento kullanımının önüne geçiyor.
Konuya ilişkin açıklama yapan Proje Türkiye Yürütücüsü Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Doğan Sağlamtimur, 7 ülkeli projenin hem bütçe hem de yapılan iş ve kapasite anlamında 2.sırada olduğumuzu söyledi.
7 ülke arasında üretim yapan 2 ülkeden biri olduğumuzu söyleyen Sağlamtimur, “Gayet prestijli bir yerdeyiz proje ortağı 7 ülke üretim yapmıyor ve Türkiye üreten 4 ülkeden bir tanesi. Ürettiğimiz malzemeyi atık külden üretiyoruz. Ülkemizdeki 2 santral bu konu için seçildi, termik santrallerin külleri proje toplantılarında beğenilip, uygunluğu bulundu.
Bunlardan bir tanesi İSKEN Sugözü Termik Santrali diğeri ise Çatalağzı Termik Santrali. Bu santrallerin küllerinden ayrı ayrı setler halinde geopolimer kompozit malzeme üretiyoruz” dedi.
Çevre dostu malzemenin ham maddesi termik santral atığı
Geopolimer yapı malzemesi teknolojisinin 2 çevreci amaca hizmet ettiğini belirten Sağlamtimur, söz konusu malzemede ham maddenin atık olduğunu ifade etti. Sağlamtimur, “Sıfır atık yönü olan projemizde, atığı endüstriyel ürüne dönüştürmeniz önemli. Atık ham madde bu teknolojide. İkinci önemli konu ise malzemede çimento kullanılması.Çimento belli sera gazlarını salıyor özellikle de karbondioksit. Çok yüksek sıcaklıklarda belli gazları ve partikülleri salıyor ve onlarda hava kirliliği ve küresel ısınmaya neden oluyor. Bu yüzden bu teknoloji küresel ısınmayı azaltıcı ve önleyici bir teknoloji olması boyutunu da taşıyor” diye konuştu.
Tüm dünyada bir çevre sorunu olan söz konusu atık, kömür külü bu teknoloji sayesinde ortadan kalktığı gibi devam edebilecek bir teknoloji olma özelliğine de sahip.
Geopolimerlerle üretilen betonlar, normal Portland çimentolu betonlara göre
erken ve daha yüksek dayanım, daha düşük hidratasyon ısısı, agresif kimyasallara ve
donma-çözülme etkilerine karşı daha iyi dayanıklılık, daha güçlü agrega-matris
aderansı göstermektedir (a.ARslan yüksek lisans tezi)
Geopolimer teknolojisinin sadece kömür atığına dayalı bir teknoloji olmadığını belirten Sağlamtimur, “Bu teknolojide başka atıklarda kullanılabiliyor. Cam atığı, pet şişe, sigara külü atığına kadar yüzlerce atık geopolimerde kullanılabilecek. O yüzden teknoloji olarak devam edebilecek bir teknoloji türü. Atıklar yok edilirken ortaya endüstriyel bir ürün çıkıyor ve ürün iş yapan bir ürün oluyor. Hem sıfır atığa hizmet etmiş oluyorsunuz hem de kullanılabilir bir ürün oluyor’’ dedi.