Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra Atatürk’ün isteğiyle “Milli Mimari” adında bir hareket başlamıştı. Bu hareketin etkisiyle yapılmış binalar bugün Cumhuriyet ‘in simgeleri olarak görülüyor. Biz de Cumhuriyet ‘in bu yenilikçi ve modern mimarisini en iyi yansıttığı düşünülen 10 binayı tanıtmak istiyoruz.
60’lı yıllara kadar olan dönemde ekonomik güç daha çok devletin elindeydi o yüzden bu dönemde daha çok devlet kurumlarının binaları öne çıkıyor. Yine de Cumhuriyet döneminde yapılmış döneminin mimari sembolü sayılacak apartmanlardan ikisine yer verdik
1. Türk Tarih Kurumu Binası /ANKARA
1966’da tamamlanan binanın mimarlığını Turgut Can Sever yapmıştır. “Uluslararası Ağa Han Mimari Ödülü” sahibi olan binanın üzerinde tadilatlar dışında hiçbir fiziksel değişiklik yapılamıyor. Bina Atatürk’ün vasiyetinden kalan gelirlerle yapılmıştır. Binanın içindeki işlevsel alanların bir avlu çevresinde toplanmış olması Osmanlı yapılarının içe dönük kişiliğini yansıtmak için kullanılmıştır. Bu yönlerden bina Ankara’da yapılan diğer binaların uluslararası üslubuna bir tepki olarak değerlendiriliyor.
2. Ankara Tren Garı / ANKARA
1935’de başlandı ve 1938’de tamamlandı. Mimarlığını Şekip Akalın’ın yaptığı binada çalışan işçi sayısı 158 bin, bina yüksekliği 150 metredir. Garın holünde bulunan büyük taş kolonlar Hereke’nin taş ocaklarından çıkarılarak getirilmiş. 1930’ların neo-klasikçiliğine özgü anıtsal sütun düzeni ve merdiven kulelerinin yuvarlatılmış hatları, bizlere dönemin önde gelen mimarlık akımlarının birleştirilerek kullanıldığını gösteriyor. Çatı bitimi ve pencere altlarını belirleyen yatay bordürler, dikey merdiven pencereleri de o yılların diğer mimarlık özellikleri arasında. 1. derece tarihi eser konumunda. İçinde Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi, Ankara Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi, Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi yer alıyor.
3. Anıtkabir / ANKARA
Atatürk’ün naaşının bulunduğu Anıtkabir’in projesi 1941 yılında yapılan yerli ve yabancı toplam 49 projenin katıldığı bir yarışmada seçildi. Prof. Dr. Emin Onat ve Doç. Dr. Orhan Arda’nın projesinin uygulanmasına karar verildi.1944-1953 yılları arasında inşaatı süren yapıda Türkiye’nin dört bir yanından gelen taş ve mermerler kullanıldı. 750 bin metrekare genişliğindeki bir alan aslanlı yol, tören meydanı ve mozole adı verilen bölümlerden oluşuyor. Tören meydanının çevresinde Atatürk Kurtuluş Savaşı Müzesi, Sanat Galerisi ve kolonatlar bulunuyor. Mozolenin içinde ise Atatürk’ün sembolik lahdi ve şeref holü bulunuyor.
4. Gümüşsuyu Üçler Apartmanı / İSTANBUL
Mimarı Atatürk’ün en sevdiği mimarlardan birisi olan Seyfi Arkan tarafından yapılan Üçler Apartmanı aile apartmanı olarak Üçler Ailesi’nin istekleri doğrultusunda tasarlanmıştır. 1933-1936 yıllarında Fescizade Galip Bey Apartmanı’na ek olarak yapılmıştır. Bina, koyu gri sıva, beyaz yatay pervazlar, köşe pencereler ve balkon köşelerinde bulunan kolonlar gibi mimari elemanlar sayesinde dönemin modern yaklaşımını yansıtıyor. Betonarme iskelet sistemiyle inşa edilmiş ve bileşik iki apartman görünümde. Bodrum kat ve girişin yanı sıra altı kattan oluşuyor. İlk katın üzerindeki dört bölüm lüks dubleks daireler olarak tasarlandı.
5. Zeyrek Sosyal Sigortalar Kurumu Binası / İSTANBUL
Mimarlığını “Milli Mimari” akımının öncülerinden olan “Devlet Sanatçısı” Sedad Hakkı Eldem’in yaptığı Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Yapı Kompleksi 1962-64 yıllarında Zeyrek’te yapılmıştır. Bu Yapı Kompleksi’nde tarihsel çevreyle uyum sağlayan bir mimari anlayış benimsenmiştir.Geleneksek Türk mimarlığının yatay çatı çizgisi, geniş saçaklar, sıraya dizilmiş pencereler ve çıkmalar gibi öğeleri kullanıldı. Osmanlı mimarisinin niteliklerini çağdaş bir üslupta taşıyan yapı Eldem’in en önemli eserleri arasında gösteriliyor.
6. Bruno Taut Villası / İSTANBUL
Alman Mimar Bruno Taut Nazi yönetimi sebebiyle ülkesinden ayrılıp önce Japonya’ya ardından Türkiye’ye göçmüştür. Japon ve Türk mimarisini beraber kullanarak 2 yıl yaşadığı Türkiye’de Atatürk’ün katafalkı ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi gibi önemli eserlere imza atmıştır. Kendisi için yaptığı ve 1938 yılında tamamlanan Taut Evi Japon mimarisiyle Boğaziçi Köprüsü’nün yakınlarında dikkat çekiyor.
7. Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi / ANKARA
Ankara Üniversitesi’nin ilk fakültesi olarak kurulan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF), Atatürk’ün adını koyup ve özel bir misyon yüklediği bilim merkezlerindendir. Fakülte binasının planı, Bruno Taut tarafından çizildi. Ankara Üniversitesi’nin bünyesinde yer almış olan DTCF Sümerce ve Hititçe’den Latince ve Yunanca’ya antik ve modern diller, coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi sosyal bilimler alanında eğitim veriyor. Fakültede 18 bölüm ve 71 anabilim dalı mevcut.
8. Florya Atatürk Deniz Köşkü / İSTANBUL
1935 yılında Atatürk için Mimar Seyfi Arkan’a yaptırıldı.Atatürk bu köşkün siyasal ve bilimsel toplantılar için kullanılmasını istedi. Bu köşkte VIII.Edward ve Mrs. Simpson’ın da aralarında bulunduğu önemli önemli konukları ağırladı. Diğer cumhurbaşkanlarının da ikamet ettiği bu köşk 1988’de TBMM’ye bağlı Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na devredildi. Daha sonra restore edilip Atatürk Müzesi haline getirilen beyaz bina 1930’ların modernist mimarisini yansıtıyor.
9. İstanbul Manifaturacılar Çarşısı İMÇ / İSTANBUL
1960’ta İstanbul Belediyesi tarafından tüm sektörleri biraraya getiren bir alışveriş merkezi olarak tasarlanmıştır. Proje için yapılan yarışmayı ünlü mimarlar Doğan Tekeli, Sami Simsa ve Metin Hepgüler kazandı. Tek blok yerine, birbirine eklenmiş bloklardan oluşmasına karar verildi. Boş bir alana kurulan İMÇ çevresindeki Süleymaniye Külliyesi dikkate alınarak tasarlandı. 6 blok ve 2300 işyerinden oluşuyor. İMÇ Blokları Kuzgun Acar, Füreya Koral, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu, Yavuz Görey, Ali Teoman Germaner, Sadi Diren ve Nedim Günsur gibi önemli sanatçıların yapıları bulunur.
10. Ankara Vakıf Apartmanı / ANKARA
Mimarlığı Kemalettin Bey’e ait olan binanın yapılış amacı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne gelir sağlamaktır. 1930 yılında tamamlanan yapı uzun yıllar iş hanı, ardiye, boks ve güreş maçları gibi pek çok amaçla kullanıldı. 1947 yılında Küçük Tiyatro Sahnesi açıldı. Bine günümüz devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü olarak hizmet veriyor. Bina, temelde bir bodrum ve zemin katıyla dışarıya doğru taşan dört kattan, onların üzerinde yükselen çatı katından oluşuyor.