Son yıllarda terörün yakıp yıktığı Irak’ın tarihi kenti Musul’un terör örgütü unsurlarından temizlenmesinin ardından bölgede yaşamsal faaliyetler yeniden başladı. Türk Mimar Sunay Erdem ve ekibi, ay-yıldız formu taşıyan Türkmen Mahallesi için kolları sıvadı. İlk etapta 500 aileye yuva olacak olan proje, hayata geçirilmesi halinde Dicle’nin kıyısında yeni bir yaşam alanı oluşturacak.
Tarih boyunca pek çok medeniyete, devlete ve kültüre ev sahipliği yapan Ortadoğu, dünyanın en etkileyici şehirlerinin de adresi oldu. Son yıllarda bölgede patlak veren iç savaşlar ve terör saldırıları ise tarihi kentleri bir bir yok ediyor. Bunun en net örneklerinden biri de Irak’ın Musul kentinde yaşanan yıkım oldu. Terör örgütlerinin büyük zarar verdiği kentin terör unsurlarından temizlenmesinin ardından Türk mimarlardan önemli bir proje geldi.
Bölgede Türkmen vatandaşların daha iyi koşullarda yaşayabilmeleri için Peyzaj Mimarı Sunay Erdem ve ekibi, ‘Türkmen Mahallesi’ tasarladı. Söz konusu proje, kentin en yeşil bölgesinde ve Dicle nehri kıyısında bulunan yaklaşık 17 milyon m2 alanı kapsıyor.
Türkmen Bayrağından Esinlendi
Proje ile ilgili detayları anlatan Mimar Sunay Erdem, kentsel dönüşüm niteliğinde tasarlanan projenin ana hatlarını Türkmen bayrağından aldığını dile getirdi.
Jüri Projeye Karşı Çıktı
Proje, ABD merkezli bir uluslararası kuruluşun Musul’un DEAŞ’tan temizlenmesinin ardından bölge için başlattığı ‘Musul’un yeniden inşası’ konulu yarışmaya katıldı ve uluslararası jüri tarafından veto edildi. Erdem, projenin hayata geçirilmesi adına uluslararası alanda çalışmalarını sürdürüyor.
Yüksek Binalara Müsaade Edilmeyecek
Proje kapsamında yer alacak binaların düşük yoğunluklu ve müstakil bahçeli evler şeklinde tasarlanacağını açıklayan Mimar Erdem, kültür ve sosyal tesislerin de çok katlı olmayacağını belirtti.
Mimar Sunay Erdem, projenin hayata geçiş hikayesini şöyle anlattı:
“Musul’da Türkmenlerin çektiği acıları hepimiz biliyoruz. Son yıllarda bölgede yaşananlar onların hayatlarını daha da zorlaştırdı. Biz de savaş sonrası onların rahat yaşayabilecekleri bir ortam yaratmak istedik.”
‘Geleceğin Şehri’ özelliklerinde tasarlanan alan, kendi enerjisini üretebilen ve sıfır emisyon salgılayan bir kent yapısını amaçlıyor.
Rüzgar, güneş ve hidroelektrik enerji kaynaklarının tercih edileceği bölgede, organik tarım arazileriyle de ekonomik kaynak sağlayacak.
Bölgenin savaştan tahrip olmuş durumda olduğunu aktaran Erdem, “Bölgede ciddi bir kentsel dönüşüm gerekiyor. İlk etapta 500 aileyi barındıracak merkezi bir alan tasarladık. Burada temel ihtiyaçların karşılanacağı bir ortam planlandı. Zamanla mahallenin dışa doğru genişlemesini öngörüyoruz” dedi.
Kaynak: Yenisafak.com