Sabah uyandım, telefonumu elime aldığımda yine mi dedim. Bu acının başka bir adı yok maalesef, yine mi… 65 gün ve 67 kadın. Bunlar rakamlar oysa insanlar birer rakamdan ibaret değildir. 65 gün 67 kadın belki hayatınızdan sadece 30 saniye. Unutuyoruz geçmişte olanları, çözüm aramıyoruz gelecekte olacaklara ve sadece kınayıp yolumuza devam ediyoruz. Oysa aklımızda hiç yok bugün sadece kınayıp geçtiğimiz o katil yarın bizim hayatımıza da musallat olabilir.
Aydın’da 92 yaşındaki bir kadın 23 yaşındaki komşusu tarafından tecavüz edilip, boğularak katlediliyor. Bu haberi görünce kalbim göğüs kafesime sığmadı, bulunduğum odayı terk ettim annemlerin yanına geçtim. Söyleyip kurtulmak istedim bir an bu yükten. Ama kelimelerle her zaman derdinizi anlatmazsınız. Susmak bazen kurtulmaktır, kaçmaktır. İçimdeki bu hislerin bir başkasıyla paylaşılmazsa bana zarar vereceğinden korktum. Biraz durdum ve şöyle karar aldım: Biz bu tür olayları konuşurken dahi utanıp, daralıyoruz iken, görmemek için başımızı çevirirken bir başkası hiç utanmadan, gözünü dahi kırpmadan yapacağı pisliği yapıyor. Ve oturdum bilgisayarımın başına madem yapan utanmıyor biz neden konuşurken utanalım bilakis konuşalım çözüm ve adalet arayalım. Bu yazının bir benzeri sitemizde mevcut (22.08.2019) Ölmek İstemiyorum diye feryat eden Emine Bulut cinayeti. Sahi hiç duyduk mu o sesleri, hiç gördük mü o acıları?
Oysa nice Emineler bağırdı belki de ölmek istemiyorum diye hem de defalarca ama kimse duymadı duyanlar ise ya pencerelerini kapattılar bu sese yahut sağır olmuş vicdanlarını…
Değişenler sadece isimler, şehirler, yaşlar, farklı zaman ve mekanlar. Acılar aynı, feryatlar aynı, boğazdaki düğüm aynı… Kelimeler birbirine dolanıyor. En çok konuşulması gereken bu zamanlarda nedense hep susuluyor. O kadar normalleşti ki hayatımızdan sadece birkaç saniye çalabiliyor bu hadiseler. Madem yapanlar bıkmıyor, maden insanlar görmek istemiyor biz neden bağırmaktan vazgeçelim herkes kendine yakışanı yapar.
Susmayacağız ve her defasında hatırlatacağız. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, depremler bakınız bu konular çözülmesi yıllardır beklenen ülkemizin daimi problemleridir. Bir bölgede deprem olup canlar yitince aklımıza geliyor sadece deprem. O da bir iki gün haberlerde görüyoruz belki biraz içimiz burkuluyor o kadar. Kadın cinayetleri dün vardı ben bunu yazarken siz de okurken bir yerlerde yine birileri yaşam mücadelesi veriyor. Çözüm arayalım, caydırıcı cezalar arayalım. Bir sonraki cinayet işlenen kadar bunu çoktan unutmuş oluruz zaten.
Alışmayalım, Unutmayalım…