Sadece İstanbul’da 1999 yılı öncesi yapılan 790 bin bina bulunmakta ve bu binaların olası bir deprem sonucunda yaklaşık 140 bininde orta ve üzeri hasar beklenmekte.
Risk içeren binaların güçlendirilmesi alınacak tedbirlerin başında bulunmakta. 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı tespitlerinin dışında binaların performans analizlerinin yapılıp maliyet karşılaştırılması yapılarak güçlendirilmesi/yeniden yapılması gerekmekte.
İstanbul’daki yapıların sorunlarından birisi KOROZYON
Korozyon yani inşaat sektöründeki tabiriyle donatı etrafındaki beton parçasında çeşitli etmenler neticesinde (deprem, titreşim, suya maruz kalma gibi) nedenlerle oluşan çatlakların oksijenle temas ederek paslanması ve yapıda bulunan donatıda kesit kaybına neden olmasıdır. Bunun sonucunda ise yapıdaki “betonarme” özelliği kaybedilmektedir.
İstanbul’da bulunan ve 1999 yılı öncesi yapılan yapılar hakkında görüşlerini bildiren görüşlerini belirten MAPEI Genel Müdürü Selman TARMUR “Aktif fay hattında bulunan ülkemizde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü‘nce hazırlanan rapor kapsamında belirtilen rakamlar ne yazık ki şaşırtıcı değil. Bu tablo karşısında yönergelere uyumlu yeni binalar inşa edilirken, riskli binalar da yapısal güçlendirme çalışmaları ile kurtarılabilir. Binayı yıkıp yeniden yapmaya göre çok daha kısa sürede tamamlanan yapısal güçlendirme çalışmaları sayesinde riskli binalar, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40’ına veya daha düşük bir rakama güçlendirilebilir” dedi.